Günaydın Sevgilim.
Pek gün aymadı aslında benim için. Çünkü yine sensiz bir sabaha uyandım bugün. Bir kez daha sensizliğe uyandım...İnan her günün sabahı gözlerimde senin gözlerini görme umudum olmasaydı sevgilim, uyanmazdım. Uyurken seni izlemek vardı şimdi.Kokunda sarhoş olmak...Seni uyandırmak için can atmak, ama kıyamamak...
Sen nasıl uyandın bugün sevdiceğim? Bensizliğe mi uyandın? Yoksa başka birinin kollarında mı açtın gözlerini sabaha?
Oysa ben senin saçının her telini severek uyanırdım eskiden.Gözlerinin derinliğinde kaybolurken uyanırdım. Kokunu içime çekerek açardım gözlerimi.Sen benim yanımdayken uyandığım her sabah benim için yeniden doğmak gibiydi. Belki de bu yüzden, gidişinin ardından her sabah eksık hissetmem. Çünkü artık ne sen varsın ne kokun ne de beni içine hapseden o gözler...
Sadece şunun cevabını istiyorum. ''Ne değişti?'' Bunun cevabını ver yeter bana. O daha mı güzel yemek yapıyor benden? Yoksa sana benden daha mı iyi bakıyor? Benden daha çok mu seviyor seni? Ya da sen mi onu benden daha çok sevdin? Ondan mı bu gitmelerin?
Aslında hepsinin cevabı belli değil mi zaten. Sen, onu bana tercih ettin. Yüzüme baka baka nasıl yaptın bunu? Hiç mi acı vermedi sana? Hiç mi yaşadıklarımız gelmedi aklına? Şimdi son bir şey söyleyeceğim sana.
''Ne varsa aradığım bil ki sen de bulmuştum. Senden öncesi yoktu, seninle var olmuştum. İşte gidişin bu yüzden acıtıyor anlasana. Sen giderken benim bir parçamı da aldın yanına...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK AYRILIK
RomanceHiçbir ayrılık bu kadar efsanevi olmamıştı... "Elinin yumuşak ağırlığını yitirdim avucumda sonra elini...Ve ayrılık; parmaklarımızın birbirine ilk değişinde başlamıştı...Ve şimdi ikimiz de 'özledim' diyemeyecek kadar uzak kaldık 'biz'e... Okurken h...