8. Bölüm - Kıçın uyuşsun Tahir-

473 24 1
                                    

İkinci multi de şarkı var. Açım dediğim yerde açarsınız. Bu arada bölümde olmasını istediğiniz şeyler varsa yoruma yazabilirsiniz. Keyifli okumalar guzulam djkdmdld ♥️

Nefesten;

Dr Başak; "Nefes hanım biliyorum sizden çok zor seçim yapmanızı isteyeceğim, fakat bunu söylemek zorundayım.." Dedi. Kan çanağı olmuş gözlerimle doktora baktım dinliyorum anlamında. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Bakın eğer 1 hafta sürecinde kullandığımız ilaçların faydasını görmezsek, 3 ay sonra bebeği alma gibi durumumuz olabilir. Ama bu üç ay içerisinde herşey de değişebilir." Tahir doktorun devam etmesine izin vermeden Sinirle, ama bi o kadar da sıcakkanlıla yöneltti sorusunu.. Tahir; "Peki bebeği gününde Doğum yapmasını istersek?" Dedi. Umut dolu gözlerle doktora baktım.. Dr Başak; "Anne.. zehirlenir.. bebek zehirler anneyi.." Dedi mahçup bir sesle. Yıkıldım.. ne yani? Ya bebek için kendimden, ya da kendim için bebekten vazgeçmemi mi istiyorlar? Erken Doğum yaparsam bebeğimin yaşayıp yaşamayacağı belli değil, gününde Doğum yaparsam kendimin.. Ben canım için, canımdan vazgeçmeye hazırım.. göz yaşlarımı silip doktorun verdiği ilaçları alıp oradan ayrıldık.. eve geldiğimizde salonda ki büyük koltuğa bırakıverdim kendimi.. ağlamıyordum ama ağlasam da geçmeyecek gibiydi.. Tahir yanıma gelip saçlarımı okşadı ve; "Bebeğimiz de sen de iyi olacaksın.. eğer doktorun verdiği ilaçlar fayda etmezse, erken Doğumu kabul edeceğiz." Dedi.. ateş fışkıran gözlerle tahire baktım; "Ben bebeğimin ölmesine şahitlik edemem.. o yaşasın! Yerine ben ölürüm.." Dedim sert bir şekilde ve kendi odama yönelip günlüğümü aldım.. ağlaya ağlaya yazmaya başladım..

Multiyi açın.

"Bebeğim.. yağmurum.. bir önceki sayfalarda seni babansız büyüteceğimi haber verirken, bunların olacağına hesaba katmamıştım. belki de, babanla büyür, anneni bu sayfalarda hatırlarsın miniğim.. eğer bunları okuyorsan, bil ki anneciğin yanında değil demektir. Ne olur üzülme.. sakın ağlama.. ben eminim baban sana yokluğumu hiç hissettirmiycek seni hep sevecek, yanında her daim olacak.." göz yaşlarımı bir kenara çekip tekrardan yazmaya başladım.. "Ne kadar çok isterdim yanında olmayı.. kokunu içime çekmeyi.. yarım yamalak gülücüklerinle mutlu olmayı.. acemi adımlarla bana yürüdüğünü.. ağzından çıkan sözlerin anlam kazandığı günleri görmeyi.. lunaparkta, uçan balonun kaçmış elinden.. yaşlar süzülüyor gözünden..ardından el sallıyoruz birlikte.. söz dinlemeyip terli terli suları içmişsin..yataklara düşmüşsün..portakal soyuyorum sana..okula gidemediğin için üzülüyorsun, hastasın diye.. belli ki kaptırmışsın küçük kalbini birine.. mutluluklar, acılar.. hayat ne gerektiriyorsa yaşıyoruz birlikte.. bunlar olurken, yanında olamazsam üzülme.. baban seni benim yerime de sevecek.." son cümleyi de yazıp, ağlamamı şiddetlendirdim.. öyle ağlıyordum ki canımdan can gidiyordu. Tahir geldi yanıma ve sımsıkı sarıldı. Kulağıma fısıldadı; "Beni sensiz bırakma.. yalvarırım.." Dedi. Sıkıca sarıldım ve elini tutup odamıza götürdüm. Yatağa uzandım, Tahir yanımda.. başım göğüsünde.. düşünüyordum.. artık üzülmeyeceğim.. ve bebeğim ne zaman doğmak isterse o zaman doğacak.. erken Doğum olmayacak, ben de bebeğim de sağlıklı olacağız.. artık bu günden itibaren üzüleceğim birşey olmayacak.. her şey çok güzel olacak.. diye düşünüyordum. Tahire dönüp; "Herşey çok güzel olacak.." Dedim. Tebessüm etti.. elimi sıkı sıkı tuttu ve ; "Her şey çok güzel olacak." Dedi o da.

***

Tahir'den;

Kurban olduğum nasıl da uyuyor. Artık onu üzecek şeylerden uzak tutacaktım.. onun iyi olması için elimden geleni yapacaktım.. yanağından narince öpüp, mutfağa gittim. Güzel bir tepsiye kahvaltı hazırladım.. taze portakal sıkıp bir demet çiçek koydum.. usul adımlarla odaya yöneldim. Masumca uyuyan yüzüne bakıp; "Güzelim, hadi uyan.." Dedim. Biraz mırın kırın etti ama uyandı en sonunda. Elimde ki tepsiyi görünce, gözleri parladı. Ben boşuna Tanura demiyorum bu kadına.. iki elini yüzüme yapıştırıp sulu sulu öptü. Kahkaha eşliğinde güzelce kahvaltısını yaptırdım. Yüzü gülüyordu, o gülünce ben yaşıyordum, ben nefes aldığımı hissediyordum.. onun dik duruşu, umut dolu kalbi, herşeye rağmen gülen yüzü, benim için her gün ayrı bir gün doğumu oluyordu.

TANURA -Gün Doğumu- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin