Multiyle beraber okursanız mütüş olur..
Sonsuza kadar böyle kalabilirdim ama, aylar önce beni terk edip gittiğini yediremiyordum.. Her ne sebep olursa olsun, beni çaresiz bırakıp gitmemeliydi..
Yüzümde ki elini hızla çekip işaret parmağımı omuzuna sertçe vurdum; "Benim yaram bana yeter. Daha fazla yara açma!" Dedim. Omuzuna çarpıp hemen arabaya binip oradan uzaklaştım. Civraya geldiğimde öylece boş boş baktım, gözlerim doldu.. o anı tekrardan yaşıyordum..
2 ay önce;
"Ne oldu Tahir neden buraya geldik? Gelesiye kadar ağzını bıçak açmadı, ne bu haller? Ne oluyor?"
Tahir tedirgin bir şekilde konuşmaya başladı. "Olmuyor nefes... bitti.!" Güldüm.. "Şaka." Dedim gülerken. Gülen yüzüm, onun sert duruşundan ciddileşmişti.; "Gidiyor musun yani? Bu kadar mı?" Tahir yüzünü denize çevirip onaylar şekilde kafasını salladı.. sert bir şekilde yutkundum. Dediklerine anlam veremiyordum. koca 3 seneyi böyle bir çırpıda silip gidemezdi. "Tahir.. bana şaka olduğunu söyle sevgilim.. sen Tanura olmadan yaşayamazsın ki.. hep öyle dersin bana.. sen olmadan yaşayamam dersin.." elini tuttum; "Hadi gel sevgilim evimize gidelim, söz bundan sonra seni sinir etmeyeceğim.." Elini elimden bir hızla çekip daha fazla durmadan yağmurun altında, gökyüzünde Çaka'n şimşeğin altında yalnız başıma bırakıp gitti.. Arkasına bile bakmadan... "Gitme.." diyebilmiştim sadece.. "Gitme.." Bedenim soğuk ve ıslak kayalarla buluştu.. sonrasını hatırlamıyorum..***
Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda
baygın baygın baktım etrafıma.. Onu aradı gözlerim ama yoktu.. Gerçekten gitmiş miydi? Kabus olmasını umdum ve gözlerimi sıkı sıkı yumup tekrardan açtım.. yine yoktu.. yoktu işte.. Canımı emanet ettiğim adam, canımı da alıp gitmişti..
Karşıma birisi dikildi ne olduğunu anlamadan yattığım yataktan doğrulmaya çalıştım; "Dur, dikkatli ol.." dedi. 'Kimsin?'anlamında baktım karşımda ki adama..
"Bekle burda hemen doktoru çağıracağım." Dedi ve odadan çıktı. Kolumda ki serumu bir çırpıda asıldım, akan kanlar umrumda değildi. Tek isteğim, yanlış anladığımı umup Tahir'e gitmekti.. Tam ayaklanacakken odaya doktorla o adam girdi.. kim olduğunu bilmediğim adam..
"Daha iyi hissediyor musunuz?" Diye sordu doktor.. umursamaz bi tavırla tekrardan gitmek için ayaklandım ve "hı hı." Dedim. Adam beni durdurdu ve ; "İyi görünmüyorsun.. doktor beyin sana söylecekleri var.. Serumun bitince seni ben götüreceğim." Dedi. Ona bakıp her ne kadar gitmek istediğimi söylesem de yatağıma tekrardan yatırdı. Doktor konuşmaya başladı; "Nefes hanım, kendinize çok dikkat etmeniz gerekiyor, şayet bu bebek için iyi ihtimal vermez.." dedi ve koluma serumu tekrardan taktı, geçmiş olsun diyip odadan çıktı.. Bebek için mi demişti? Ne yani? Az önce terk edildiğim adamdan bir bebeğim mi olacaktı? Elimi karnıma götürdüm ağlamaya başladım yine.. "Seni bu hale kim soktu?" Karşımda konuşan adama bir hışımla baktım.. "Seni ilgilendirmez." Dedim sert bir tavırla..Şimdiki zaman:
Gözlerimi sıkı sıkı yumdum ve göz yaşı akıtmaya başladım.. tam da burada terk edilmiştim.. ne acı.. o gün, belki Barış beni hastaneye yetiştirmeseydi, bebeğimi kaybetmiş olacaktım.. Evet, Barışla o günden sonra tanışmış, yeri gelmiş, onun derdine ben derman olmuşum, yeri gelmiş benim derdime o çare aramaya koyulmuş.. Kabanımda ki telefonumu çıkarıp Barışı aradım.. bir iki çalmadan sonra açtı;
"Nefes.. bişey mi oldu?"
"Barış.. gelebilir misin?"
"Nerdesin?"
"Civradayım.."
"10 dakikaya oradayım.." telefonu kapattım ve soğuk olan kayalıklara oturdum.. kimse yanımda değilken Asiye abla ve Barış destek çıkmıştı bana.. bir kaç gündür şehir dışına gitmesi gerekti.. bence bu kadar ayrılık ikimize de yeterdi.. onunla dertleşmeyi özledim.. aradan 10 dakika geçmeden omuzumda bir el hissettim.. Hemen ayaklanıp sarıldım.. o da sarılmama sıkı sıkı karşılık verdi.. "Yine mi o?" Diye sordu.. burnumda ki sıvıyı çekip, olumlu anlamda kafamı salladım.. olan biten ne varsa anlattım.. onu gördüğümü.. bana söylediklerini.. elimden tutup arabaya doğru ilerledik.. Nereye gittiğimizi bilmiyordum.. ama o bana hep iyi gelecek yerleri seçerdi.. o yüzden sorma gereği de hissetmedim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANURA -Gün Doğumu-
Romance"Beni karanlıkta bırakma.. Beni, her sabah odamın penceresinden sızan güneşsiz bırakma TANURA.!"