6-KA

133 5 0
                                    

-RÜZGARIN AGZINDAN-

Acı çekmek özgürlükse,

Özgürüz ikimizde.

O yuvasız çalıkuşu,

Bense kafeste kanarya.

Odalaşmış daldan dala.

Savurmuş yüreğimi,

Ben bölmüşüm yüreğimi.

Başkaldıran dizelere,

Aramakmış oysa sevmek

Özlemekmiş oysa sevmek.

Bulup bulup yitirmekmiş,

Güzel bir oyuncağı.

Yalanmış hepsi yalan.

Yalanmış hepsi yalan.

Sevmek diye bisey varmış,

Sevmekndiye bisey yokmuş.

Bir şişe daha, bir şişe.

Ayağa kalkıp bir bira daha açtım. Bu içtiğim dokuzuncu biramdı. Ankara'nın ayazı yıkardı insanı. Yüzüne vururdu hatalarını acımasızca. Ankara'nın soğuğuna dayanmak zordu. Diğer şehirlerin aksine şefkatli değildi Ankara, bir tekmede o vururdu insana. Buna karşı ona aşık olmak büyük bir cesaret isterdi. Sonunu bilmediğin bir yolda yalnız başına yürümeni isterdi Ankara. Tehlikeliydi , acımasızdı ama tüm umutları saklardı içinde. Bir inci tanesi gibiydi , bulunması zor ama mükemmel. Sende benim icin öyleydin sevgilim. Sonunu bilmediğim bir yolda seninle beraber olmayı düşlediğimden beri sensizim. Nefes almam zorlaşıyordu sadece bir kaç saat öncesine kadar hersey güzeldi , mükemmel denecek türden. Zihnimdeki anılar git gide siliniyordu yavaştan.

Kalabalık yerlerden nefret ediyordum. Nefes almam zorlaşıyor , midem.bulanıyordu. Yavasca kalkarak yemekhaneden çıktım. Hızlı adımlarla bahçedeki basketbol sahasına yöneldim.

Elime yerde duran topu aldım. Eski günler aklıma gelmişti. Sakatlanmadan önce oynadığım basketbol maçlarım , takımım , ödüllerim. Potaya dönüp topu attım. Basket. Hala eskisi gibiydim. İkinci kez topu elime aldım. Potayı ufak bir farkla ıskalamıştı. Yere eğildigim zaman o sinir bozucu sesi duydum.

''Karataş kardeşler ne kadar da mükemmel öyle değil mi? Ellerinden her is geliyor. '' diyerek alayla gülen Sinan'a bakmadan topu yerden aldım. Bir kaç saniye bekleyip topu yeniden potaya attım. Ve yine basket. Topu almak için arkamı döndüğümde Sinan topu tek parmağında döndürüyordu.

''Topu ver.'' dedim sert bir şekilde. Ben olsam korkardım ama o tepki vermemişti. Yüzyılın oscar oyuncusu olabilirdi.

''Topu ver.'' dedim ikinci kere bağırarak.

''Cık cık . Karataş kardeşler neden bu kadar aksi oluyor ki? Topu verir misin demen yeterliydi.'' gulerken yüzünün ortasına bir yumruk atmamak icin kendimi zir tutuyordum.

''Ver şu topu.'' derken sinirden kızardığımı hissettim. Umarım tek hisseden ben olmusumdur diye düşündüm. ''Biraz daha nazik olabilirsin hadi ama Rüzgar.'' derken dudaklarını bükmüş bana bakıyordu. Gay bile olsam ondan asla etkilenmezdim. ''Aa hadi ama eski sevgilimi getirdiniz diye sizden korkacağımı mı düşündünüz? .'' bu lafı üzerine şaşırmıştım. ''Sahsen ben olsam korkardım sonuçta kızının annesi.'' dediğimde yüzünün daha sert baktığını farkettim. Az önceki hali daha iyiydi. Kolumu tutarak kenara çekti arkadaşlarının duymasını istemiyor gibiydi. ''Sana bunu kim söyledi? '' dedi kolumu tutarak. Gittigim tekvando kurslarına bir kez daha teşekkür ederek kolunu büktüm. Güç bendeydi artık.

KARDEŞİMİN AŞKI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin