Kafes dövüşleri ile ünlü olan bir kız, üç yaşından beri tek kelime bile etmemiş.
Asi, sert ve aynı zamanda da buz gibi soğuk. Takma adı SUSKUN.
Peki onu şu ana kadar kimse konuşturamamışken karanlığın tam orta yerinden birisi gelir ve garip tesadüf...
Bu bölümü yazarken Katy Parry-Firework dinledim. Bence bölümü okurken de iyi olur. :)
Gördüğü rüyadan dolayı hızla yatağından fırladı. Kaşlarını çatıp tek eli ile saçlarını karıştırdı.
O kötü günü yine hatırlatmıştı rüyası.. Susmasının sebebini görmüştü, daha yirmi günlük olan kardeşini, annesini babasını ve abisini görmüştü.
Daha fazla bunları düşünmek istemeyip ayağa kalktı. Kafası çok karışıktı. Ateş yüzündendi bu rüyayı görme sebebi. O geçmişi hatırlatmıştı ona.
Gözlerini devirip tekrar umursamaz haline döndü, tuvalete gidip gerekli ihtiyaçlarını giderdi ve gardrobunun karşısına geçti.
Birkaç kıyafet parçası seçip yatağının üzerine bıraktı.
Olabildiğince sakinlikle giyinmeye özen gösterdi. Bugün kavgası vardı, ona göre giyinmeliydi ne de olsa..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerine salaş, pullu, beyaz ve üstünde yeşil ile '81' yazan t-shirt'ünü geçirip altına koyu yırtık bir kot tercih etti. Üstüne bir yelek alıp kollarını dirseklerine kadar katladı. Ayağına da spor ayakkabısını geçirdi.
Saçlarını kaçıklar gibi kabarttı ve kendince güzel bir görüntü yarattı. Makyaj ise yapma gereği duymadı. Ellerini arka ceplerine atıp telefonunu aldı.
Ateş'in numarasını bir parmak şıklatması ile bulup konumu mesaj attı. Boş, kendine ait arazisine çağırıyordu.
Dışarı çıktı ve her zamanki gibi kapıyı defalarca kilitleyip siyah, parlak ve göz alıcı olan motoruna bindi.
Buluşacakları mekanın yolunu tuttu...
♧♧♧
Geldiğinde gayet havalı bir biçimde motorundan indi, saçlarını havalandırıp dağılmış yerleri eli ile düzeltti.
Arazinin kapısına kadar geldi ve bir el okutma ile içeri attı kendini. Hava rüzgarlıydı ve saçları rüzgarda uçuşuyordu.
Ayakları ile yerde ritim tutup Ateş'i beklemeye başladı. Yaklaşık bir dakika sonra o da gelmişti. Koyu yeşil motorundan inip saçlarını karıştırdı, kilitleyip Alev'in yanına kadar yavaş yavaş ilerledi.
"Ee, hemen başlıyor muyuz Suskun?"
Alev olur anlamda kafasını sallarken yerini aldı. Tam karşısına da Ateş geçti. Ateş;
"Başla.."
Diye mırıldandı.
Alev'de omuz silkip ellerini daire oluşturacak şekilde açtı. Dört elementin bulunduğu bir top oluştururken Zehir oldukça şaşkındı. Ne yani? Dört elementi bu kız mı yönetiyordu şimdi?
Biraz daha topu büyüttü ve çok kuvvetli bir fırtına oluşturdu. Arazide hiçbir şey olmamasına rağmen çimenler havaya kalkıyordu, yerinden sökülüyordu.
