13// Just Love

251 24 22
                                    

Sevmenin değerini bilmeyen varlıklarız biz. Geri dönüşü olmayan hatalar yapıp, affedilmeyi bekleyecek kadar da aciziz. Tanımıyoruz. Kendimizi, yaşadığımız yeri, kötülükleri, iyilikleri tanımıyoruz. Göz göre göre cehenneme gidiyoruz. Kendi ayaklarımızla.

İnsanlar o kadar kötü ki, zarar vermekten kaçınmıyor. Çok güzel kalp kırıyor. Kırılan kalp tamir edilir mi söyleyin?  Saçma sorularımın yanıtlarını siz çok iyi biliyorsunuz. Çıkarlarınız harici umurunuzda olan bir şey söyleyin bana ! Yok değil mi? Nefret ediyorum her şeyden sadece nefret ediyorum.

Onları öyle görüşümün üzerinden 4 hafta geçti. Ne telefon sapığımdan ne de Cole'dan haber yok. Sanki hayatımda yerleri hiç olmamış gibi.  Neden Tanrım? Neden bunları yaşamak zorunda kaldım. Çok kötü bir insan mıyım ben? Değilim! değilim! değilim! Ne yaptıysam haklıydım, ister ego diyin ister burnu havada. Ben yanlış bir şey yapmadım pişmanlık duymuyorum.

Peki bu 4 haftada ben ne yaptım? Merak ediyor olabilirsiniz, olmayadabilirsiniz. Jack ve Ella birleştiler tek sevinç kaynağım bu, bu sıralar. Cole'un oynadığı diziyi izlemeye başladım. Mendil kutum ve çikolatalarımla tabi ki. Saçlarımı kestirdim, koyuya boyattım. Sigarayı daha sık kullanmaya başladım. Günde paket bitirmeye başladım. Evet kendime zarar veriyordum hem de çok kötü zarar veriyordum.

Düşüncelerimden sıyrılıverdim. Yatağımdan kalktım ve telefonuma baktım, zaten şu sıralar yaptığım başka da bir şey yoktu. 1 yeni mesaj yazıyordu hemen baktım.

Bilinmeyen numara:  Bugün saat 14.00 da Çınar ağacının altında ol.

Cevap vermedim, ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum zaten. Elimi kaldıracak halim bile yoktu ama içimden bir ses oraya gitmem gerektiğini söylüyordu.

Saate baktım, çoktan öğleni geçiyordu. Bir sigara yaktım. İçime çektikçe dumanı kirleniyordum bunu hissedebiliyordum.

Çıplak ayaklarımla boş koridorda odama doğru ilerledim. Riverdale izleyip ağlamayı artık bırakmıştım.

Dolabımdan birkaç parça kıyafet çıkardım ve giyindim. Gözümün altına akmış siyah boyaları temizledim. Artık normal görünüyordum.

Telefon sapığımın dediği yere doğru yola çıktım. Bir taksiye bindim ve dediği Çınar ağacının olduğu yere geldim. Bulduğum ilk banka oturdum ve beklemeye başladım.

Karşıdan geleni görünce şok dalgası vücuduma yayılmaya başladı. Beynimden vurulmuşçasına donakaldım. Bu imkansızdı!

Gelen kimdi biliyor musunuz? Bu benim yakın arkadaşımın sevgilisi Jack'ten başkası değildi.

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba kitaba devam kararı verdim. Birkaç hafta sonra düzenli olarak bölüm yazmaya devam edeceğim.
Teşekkür ederim. Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir hepinizi çok seviyorum. Hoşçakalın.

Flawless Skin//Cole SprouseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin