5.BÖLÜM

10 3 0
                                    

Sabah tekrar, Lara'nın yüzümü yalamasıyla uyandım.
Etrafa baktığımda dün olanlar aklıma geldi.
Ayaz'ın evindeydim.
Laray'la her zaman ki olduğu gibi oynamaya başladım.
İkimizde yoruldukdan sonra dünkü yatarken giydiğim kıyafetleri çıkartıp, üstüme günlük kıyafetlerimi geçirdim.
Salona gittiğimde Ayaz ortalıkda görünmüyordu. Bende mutfağa gidip kahvaltı hazırlamayı düşündüm.

Dolabı açtığımda tam takır dolu olduğunu gördüm. 2 yumurta, sucuk, salatalık, domates, peynir falan çıkardıkdan sonra kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
En son da çayı yaptıkdan sonra bitmiş olurdu.
Çayı yaparken dün ki Ayaz'ın dediği köpek mamalarını gördüm ve bir tane kase katıp Lara'ya götürdüm.

Herşey tamamdı. Ama Ayaz hala uyanmamıştı.
Odalara baktığımda onu gördüm.

Ev zaten 3+1 olduğundan dolayı bulamam kolay olmuștu. Hatta bir oda fotoğraf odasıydı.
"Ayaz" dedim fısıltıyla.
"Ayaz kahvaltı hazırladım" duymuyordu.
Yanına gittim koluna dokundum.
"Ayaz, kahvaltı hazırladım" dedim.
Aniden beni kolumdan çekti ve yanına yatırdı.
Ne oluyordu!
Kalbim resmen göğüs kafesimden dışarı fışkıracaktı.
Neden bu kadar heyecanlanmıştım?
"5 dakika daha" dedi mayışmış sesiyle.

"Ayaz, rahatsız oluyorum. Beni bırakır mısın lütfen?" Dedim.

Cidden rahatsız olmuştum. Çünkü onunla sadece arkadaşdık ve eminin diğer arkadaşlar birlikte aynı yatakta uzanmıyorlardır.
Kafasını yavaşça kaldırıp "Gerçekten özür dilerim" dedi.
Utanmış gibiydi, yanakları kızarmıştı.

Aniden yataktan kalkıp odasındaki banyosuna gitti. Sonradan dikkatimi çekmişti ki Ayaz'ın üstünün olmadığını gördüm. Ve az önce beni yanına çekmiş ve bana sarılmıştı. Yani vücudu bana deymişti.

Neler düşünüyorum ben öyle!

Banyodan çıktığında üstünde tişört vardı. Niye buna dikkat ettiysem!

"Ben çıkıyım, sen rahat rahat üstünü değiştir. Sonra mutfağa gel" dedim.

Mutfağa gittiğimde, bardaklara çayı doldurdum.

Ayaz geldiğinde ilk mutfağı süzdü. Ne olduğunu anlamamış gibiydi.

Bi kaşı yukarıdaydı anlamamış gibi bakıyordu.
"Ne biliyim, hazırlayayım dedim" dediğimde ifadesi değişmiş, hüzün ya da sevinç karışımı olmuştu. Cidden ne hissettiğini anlayamıyordum.

Gülümsedi "Teşekkür ederim. En son 2 sene önce kahvaltı yapmıştım."

"Ne yani kendine kahvaltı hazırlamıyor musun?"

"Hayır" dedi. Sanki kahvaltı yapmaya pek özenmiyor gibiydi.

"Ben her sabah saat kaç olursa olsun kahvaltımı yaparım. Yoksa işime konsantre olamıyorum" dedim.

"Ben sadece simit ve nescafe ile karnımı doyuruyorum" dedi.

Kahvaltı masasına dikkatlice baktı.

İlgiç dercesine kaşını kaldırdı.

Masaya oturup yemeye başladı. Bende oturdum ve beraber kahvaltı yapıyorduk.

Aniden Lara yanımda bitti.

Anlaşılan kaşar peynirini istiyordu.
Miyaklamaya başlamıştı.
Ona istediğini verince gene ağzını şapıldata şapıldata yemeğe başlayınca gülümseme engel olamadım.

*******
"Kahveni buraya koyuyorum" dedi Ayaz. Kahve yapmıştı. Ama nescafe.

Hem konuşup hem içiyorduk.
Konu aniden ailelere geldi.

"Annen neden sana öyle bağırıyordu?"

"İnan ki, bilmiyorum. Aniden böyle oldu. Ama bu konu hakkında fazla konuşmasak?" Dedim.

"Peki. Konuşmayalım"
Aniden telefon çaldı. Ayaz'ın odasından geliyordu.
"Hemen geliyorum" dedi.
Ayağa kalkıp odasına gitti.

Gözüme bir şey takılmıştı.
Müzik kutusuydu galiba.
Ayağa kalkıp müzik kutusunun yanina gittim.

Elime alıp etrafına bakmaya başladım. Çark vardı, onu döndürdüm ve müzik kutusunun kapağını açtım. İçinde küçük bir plak minyatürü vardı. Oradan ses geliyordu.

Çok güzeldi. Evet biraz eskimiş olabilir, ama gene de güzeldi.

Kutunun kapağını kapatıp etrafına bakmaya başladım. Biraz tozlanmıştı. Tozunu karşıya doğru üfledim. İsim yazıyordu.

Sesli biçimde okudum.
"Ahmet Ayaz Seçkin"

Kimin ismiydi acaba?

"Dedem"
Korkarak ani bi şekilde o tarafa baktım. Ayaz gelmişti.

"Korktum!" Dedim ve elimi kalbime görürdüm. Yavaş yavaş nefes aldım.

Güldü ve ellerini iki yana açarak;
"Gerçekten özür dilerim. Bu arada o müzik kutusu dedemindi. Yani vefat etmeden önce bana verdi"

Son cümleyi hüzünlü bir biçimde söylemişti.

"Başın sağolsun" dedim ve müzik kutusunu yerine koydum.

Kapı zili çalmıstı.
Ayaz "Ben açıyım" diyerek kapıya yöneldi.

Tam o anda da Lara da Ayaz'ın arkasından gitmişti.

Ve bir çığlık
"AYAZ BU SALYA TORBASI DA NEE!"

FotoğrafçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin