Sarıl Bana

83 7 0
                                    


Sarılmanın ne demek olduğunu bilmeyenler var etrafta. Ben şimdi nasıl anlatayım bunu sana?

  Yağmurun tiz sesi ile adımlarım hızlanıyor ve dört yanı duvarlarla kaplı evimde odama doğru yol alıyorum.

Saat tam 6.

Teahyung'un tiz kahkahaları kulaklarımda yer ediniyor.

Ve ben de odanın kapısına geldiğimde büyük bir sevinçle ona bakarak gülüyorum.

Bu koskoca evde, yağmurun seslerine eşlik eden büyük kahkasıyla dağınık olan yatağımda Marmelad ile oyun oynuyor, Marmelad onu durmadan sevinçle yalıyordu.

Büyük köpek üzerindeyken o kadar komik görünüyordu ki kendimi gülmekten alamıyordum.

Hala kapıda beklerken yine sesini duydum.

"Yn... Yn lütfen ölüceğim gülmekten."

Kekeleyerek söylediği cümleyle aklıma bir anda hasta olduğu geldi ve o endişeyle yerimden hemen ayrılarak yanına gittim.

Demin makyaj masamın üzerinde duran tasmayı büyük bir güçlükle Marmelad'ın  boynundan geçirdim ve onu yatakta yatan Tahyung'un üzerinden alarak kahkahalar eşliğinde hala yatakta yatan Tahyung'u baktım.

Ancak gözlerinin kapalı olduğunu fark ettiğimde büyük bir korku sardı bedenimi.

O korku ellerimden ayaklarıma, ayaklarımdan beynime fışkırdı birden.

Kan akışım hızlandı.

Yine aynısını yaşamaktan korktum.

Marmelad'ın tasmasını hızla odanın kapısına bağladım.

Elim ayağım titriyor bir yandan da Tahyung'un uyanması için  bağırıyordum.

Kendimi hızla onun yanına attığımda kafasını tuttuğum gibi dizlerimin üzerine koydum.

"T- Taehyung."

Bir gün herkes ölümü tadıcaktı.

Bunu herkes biliyordur.

Ben ise yeni öğrendim bu hissi.

En ücra köşelerimde hissettim soyutça.

Ben o gözlerini kapattığı her an öldüm aslında.

Sağ gözümden düşen soğuk bir damla yaş aktı Tahyung'un şimdi sıcacık bedenine.

Elim gitti gülmekten kızarmış yanaklarına.

Gözlerini yavaş yavaş açtığında garip bir şekilde baktım ona.

Tiz çıkan sesi kalına dönüşürken yankılandı buz gibi odada.

"Ağlama,  sadece şaka yaptım."

Şaşkınlıkla silerken göz yaşlarımı ona cevap verdim.

"Ne?"

Yavaşça doğruldu beyazlar içindeki yatakta.

"Ağlama lütfen."

O ağlama dedikçe bir damla daha yaş düştü yüzüme. Bu sefer sol gözümden.

Kalbime...

Kalbime...

En derinine.

"Korktum Taehyung. Sen de gidersin diye... Korkuyorum."

Bana bakarken hafifçe tebessüm etti.

Bu bakışı bilirdim.

Karşımda gözleri dolmuş, ağlamaya meyilli bir Taehyung gördüğümde hep böyle gülerdi o.

Acısını saklamanın en iyi yolu, ona göre mutluymuş gibi davranmaktan geçiyordu.

Ama bilmiyordu o, içine attıklarının geri dönüşü olacaktı.

"Sarıl bana Yn. Ben seni bıraksam bile bana hep sarıl bana ."

Var gücümle sana sardığımda kollarımı Taehyung, dünyanın ne en cesur insanı bendim.

Yine en mutlusu, en huzurlusı bendim.

Hatta en hüzünlü de bendim.

Ama bir şey daha var sana söylemek istediğim.

" Sadece seni sevdim, sadece seni seviyorum, sadece seni seveceğim Taehyung ."

"Dur dur dur."

Taehyung endişeyle benden ayrıldı.

"Bir şey daha var."

Tedirgin bir şekilde ona baktım.

"Şu evi de toplayacağına dair söz ver. Domuz gibi kokuyor burası. Zaten köpeğini de hiç sevmedim. Adı ne bunun. Cinsi kesin erkek bunun. Verelim biz bunu. Artık ben korurum seni."

"Kendini köpekle eşit mi tutuyorsun Taehyung?"

" Hayır sadece ben hariç herkesten uzak dur imajı veriyorum. Ayrıca üstüm başım salya oldu. Şuna bak."

Tahyung'un gömleğine giderken gözüm yine gülmeye başladım.

En çok bu yönünü seviyorum senin Taehyung.

Derin kalbinin içinde filizlenen o küçük çocuğu.

O küçük çocuk bana elleriyle getiriyordu mutluluğu.

Hatta o küçük çocuk bazen bana kim olduğumu, ne yapmam ve nasıl davranmam gerektiğini hatırlatıyordu.

Çünkü hepimiz bazen çocuk olmak istiyorduk.

"Anladım ama Marmelad'ın bana çok faydası dokundu onu kimseye değişmem."

"Bana bile mi?"

"Taehyung!"

Biliyorum biraz değişik bir bölüm oldu ama gerçekten bu günlerde çok yoğunum.

Umarım bir daha ki bölüm daha iyi olucak. Ve de daha uzun 😁😁

Kendinize iyi bakın💜








 




Garip Bir Adam / TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin