1. BÖLÜM-''ANORMAL''
*Tatlı uykuma işkence eden ve sabah sabah sinirlenmemi sağlayan alarmı elimle kapatmaya çalışmıştım, ama başarılı olamadım.
Söylene söyle üstümdeki battaniyeyi atıp, zoraki oturur pozizyonuna geldim.Uyku mahmurluğundan açılamayan gözlerim alarmı zor bulmuştu. Sinirle o işkence edici sesten zor olsa da kurtuldum.
Ellerimle gözlerimi ovarken bir yandan da hayıflanamadan edemedim. Dün akşam ne kadar da çok film izlemiştim. Gece yarısına kadar film izleyip stokladığım tüm aburcuburları hepsini mideye indirmiştim.
Ve şuan midem çok kötüydü. Artı uykum geliyordu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen sabahın köründe okula gidecektim! Ve daha da kötü olanı ise, bugün Matematik yazılımız vardı.
Matematik ile ilgili bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.
Matematik'ten anlamam, Tarih'ten anlamam, Felsefe, Edebiyat, İngilizce, Fizik, Coğrafya...
Yani...
Çok fazla anlamadığım ders yoktur. Sadece yedi dersten anlamıyordum. Hem beden eğitimim çok iyidir. Bir basket oynarım falan, aklınız durur.
Off...
Tamam ya!
Kendimi kandırdığımı sizde farkettiniz. Ne yapayım ki, bu da benim işte. Büyüyünce geçer deyip geçin sizde.
Yorgun bir şekilde uyandığım ilk sabahtı bu benim. Çünkü Bugün tüm günlere nazaran çok yorgun hissediyordum kendimi.
Sanki Aylardır uykusuzmuşum
gibi.Tüm yorgun hallerimden az buçuk arınıp, derin bir nefes alarak, yüzümü kaplayan saçlarımı arkaya savurdum.
Gözlerim telefonumu arıyordu ki...
Sehbanın üzerinde olduğunu görmemle bir parıltı yerleşmişti uykusuzluktan açılamayan gözlerime.Hemen telefonuma uzandım. Telefonumu elime alıp hiç acelem yokmuş gibi kendimi yatağın başlığına yaslayıp, bacaklarımı kendime doğru çektim.
Telefonun ekranını görmemle tüm rahatlık yorgunluk hepsi gitmiş, hayatımda hiç olmadığım kadar dinç olmuştum...
Rahat pozizyonum rahatlığını kaybetmiş, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor, nabzım sanki tüm işlevini yitirmiş gibiydi.
Boğazımda bir düğüm varmış gibi yutkunamıyordum.
Şaşkınlıktan aralanan dudaklarım birbirini kenetleyemiyordu. Ellerimin arasındaki telefon titrememle sarsılıyor ve kırpmadığım gözlerimle neler olduğunu idrak etmeye çalışıyordum...
Hipnotize olmuş gibi sadece titreyen bedenimle telefonun ekranına baktım.
Tüylerimi diken diken eden bir ürperti, dişlerimin zangırdamasına yetmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(ASKIYA ALINDI)
Fantasy''O gün her şey çok farklıydı. Kendi kendine hareket eden arabalar... Ve tüm insanların aniden ortadan kaybolması. Yalnızdım... Koca dünya da sadece ben kalmıştım! Çünkü Burası, Düşler Ülkesi... Çünkü Burası, uyanamayanların Tek adresi! Her şey bi...