Tek hatırladığım şey "Daniel senden bıktım. Başımı belâya soktun. Yeter artık!" diyen bir ses , benim sürünerek odaya girişim ve bilincimi yitirdiğim hissi.Sağduyumun ne halde olduğunu bilmiyorum . Beynim ağrıyor . Uyandığım zaman , tavandan akan damla damla sular,Küçük bir pencereden vuran güneş ışığı. Ve yerde mor lekeler.
Uyandığım zaman ki baş ağrısı ve ruh hâllim diger zamankilerden farlıydı.Sanki kötü bir olay olmuş ve birşey hatirmaliyormuşum gibi . Gerçekten de öyle . Bir şey hatirlamiyorum . Ismim ,burda neden olduğum , neden bu kalede olduğum . Hiçbir şey . Etrafımda ne bir ses nede bir insan gürültüsü. Gözümün önünde beliren tuhaf cisimler ve buna bağlı olarak değişen içsel ruh hâlim.
Duvarda bi kağıda gözüm ilişti."Daniel" yazıyordu.Hatıtladığım en son cümlede de "daniel" vardı. Evet . Ismim Daniel. Gâliba yavaş yavaş hatirlamaya başliyorum.Ama bana ne oldu ki buraya geldim.neden hiç ses yok ve etraftaki ışık az . Sol tarafta yıkılmıs dolaplar ile yerlere düşmüs onca kitap. "Bu yorgunlukla onlari hiç okuyamam" gibi aptalca bir cümle ile ayağa doğruldum. Hafif bir baş dönmesi ile birlikte azda olsa bir baş ağrısı. Bulunduğuk odanın kapısı kapaliydi. Duvarların üst kısımlarında ise saçma ve bilnç altını etkileyici tablolar. Yerde ise mor lekeler . Kapıya doğru gidiyordu. Büyük bir gayretle kapiya yöneldim ve açtım....
Devamı için beklemede kalın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
HorreurBir kalede hafızasını yitirmiş olan Daniel'in , kaleden kurtulmak için yaşadığı anları anlatan sürükleyici bir hikâye... . (Hikaye 'Amnesia The Dark Descent ' oyunundan esinlenmiştir.)