" Helin napıyosun ya sen?" dedim. Ama dışarıdan gözüktüğü kadar sinirli değildi içim. Hatta mutlu bile olmuştum. Nedensiz bir şekilde kalbüm kütküt atmaya başlamıştı. Sesini bile duymadığım bir insandan nasıl böyle hoşlanabilirdim? Belki de abartıyorum ve Can'dan sonra napacağımı şaşırdım. kesinlikle öyle olmalı... Helin saçlarımı düzeltti.
" Herşeyi ayarladım şapşal. Kahvaltıdan sonra havuza gidiyoruz, biraz yüzer öğle yemeğine hamburgerciye geçeriz. Sonrada siz ne yapmak isterseniz yaparsınız." dedi ve pispis sırıttı.
" İyi bakalım senin için buluşacağım ama hoşlanma falan yok haberin olsun. Hem ben daha yeni sevgilimden ayrıldım hemen öyle birinden hoşlanamam olmaz."
"Yarın konuşur siz karar verirsiniz ben odama gidiyorum geç yatma yüzün şişmesin" dedi ve gülmeye başladı. Elime ilk gelen yastığı kafasına attım ve odadan çıktı. İçimde garip bir heyecan vardı. Nedenini bilmediğim ve uzun zamandır ilk kez böyle kalbim çarpıyordu. Mutluydum ama lanet olsunki nedense Can'ın whatsappına baktım. Çevrimiçiydi. Birden Yazmaya başladı
"Melek."
"Söyle."
" Ayrılmakla hata mı ettik sence?"
"Bunu kendine sor."
"İyi değilim seni arasam?"
"Ne oldu neyin var?"
"Başım dönüyor biraz. Alkolü fazla kaçırdım. Arabadayım geliyorum oraya."
"Nereye geliyorsun ben evde değilim."
"Herşeyi biliyorum kimle olduğunu nerede olduğunu Mustafayı herşeyi. Gelip Mustafanın hesabını görücem sonra seni eve götürücem."
" Çirkinleşme Can buraya gelme seni istemiyorum çık artık hayatımdan tam seni unuttum derken nerden çıktın birden? Mutluyum ben burda"
" Unutmak kolay mı 2 günde söyle Melek? Yeterince sevememişsin beni"
" Peki saçlarımı sarıya boyatsaydım sen sever miydin beni? Yalan söylemeseydin bari. Kimle nerede olduğunun haberi geldi merak etme. Mutluluklar size bırak peşimi. Buraya da gelme yarın sabah erkenden dönüyorum ben."
Dedim ve Can'ı engelledim. Aslında yarın sabah dönmeyecektim nedense içimden bir ses burada kalmamı söylüyordu. Can neden aklımı karıştırmıştı şimdi ? Kolay değil 3 sene. Annemle ve babamla tanıştırdığım ilk sevgilim. Ailesiyle yemeğe gittiğim. Alışverişe bile annesiyle gidiyordum. Bayramlarda akraba ziyaretlerinde bende oluyordum mesela. Gelenlere kahve yapıyordum. Sinemaya giderdik Canla. Mutlaka patlamış mısır alırdık çünkü çok severdik ikimizde. Tüm film boyunca teker teker yedirirdi kendi elleriyle. Filmin beğendiğimiz repliklerini en az 1 hafta boyunca tekrar ederdik. Çiçek almıştı birkeresinde bana. Kocaman bir buket papatya. Nisanın ortalarında baharın en güzel koktuğu bir haftasonuydu. Bebek sahilde yürürdük beraber. Elimi tutmaktan çekinmezdi ve her arkadaşına gururla gösterirdi beni. Mutlaka türk kahvesi içtiğimizde kapatırdı yalandan falına baktırırdı. Bende geleceğimizle ilgili olmasını istediklerimi sıralardım hep. En sonunda evlilik derdim, omzuma dokunurdu yavaşça. Ellerim kirli olduğunda saçımı toplar, yorgunken oje sürerdi. Amaan neyse. Geçti gitti sonuçta. Eğer hayatımdan çıktıysa daha iyisi gelecek demektir. Belki daha iyisi Ardadır mesela. Yarın görücez.