Right Now || z.m

Episode 50. "The best thing."

Nasılsınız bakalım? 4 gündür yazamıyordum ve yazmayı oldukça özlemişim.Buralarda yokken bol bol hikayenin gidişatı hakkında düşündüm,hatta final hakkında bile fikirlerim oluştu.Sanırım final yapacağım fakat 2.kitap isteyen var mı? Bunu da öğrenmek istiyorum.Bol Zelis'li bir bölüm oldu *-* Umarım beğenirsiniz,bölüm şarkımız Jessie J-Domino.

Keyifli okumalar!

"Tanrım!" diye cıvıldadım."Ne zaman olacak peki?" Elini kafasına attı ve kaşıdı."Sorun burada işte.Üç hafta sonra." dedi."Sen de tura çıkacaksın?" Söyledikleri üzerine,üstüme geceliğimin sabahlığını geçirdim ve telefonumu elime aldım.Kilit ekranını açtıktan sonra,e-mailime girdim.Tur takvimimde,ayın 19'unda boştum.Yani,Zayn ile beraber Türkiye'ye gidebilirdim.Telefonumu yerime bıraktım ve düşünceli gözüken Zayn'in yanına yattım."Bir sorun yok bebeğim." dedim kulağına doğru fısıldayarak."Seninle geleceğim." Aramızda neredeyse hiç boşluk yoktu.Dudaklarını yaklaştırdı ve minik bir öpücük bıraktı."Bu kadarı yeterli bugünlük.Uyuyalım." Onayladım ve başımı boyun girintisine bastırdım."Seni seviyorum." Gözlerimi kapattım ve cevap vermesini bekledim."Sana aşığım." huzurlu bir şekilde gülümsedim ve kendimi derin bir uykuya bıraktım.

***

"Bunları yemek zorundasın." dedi Zayn,tabağıma krep koyarken.Raflardan küçük bir tabak çıkardı ve onlara da kahvaltılıkları koydu."Bunları yiyemem,çok fazla." Zayn,sandalyeyi çekti ve oturdu.Bıçağıyla krebini keserken,gözleriyle karnımı işaret etti."Çok zayıfladın." dedi."Kendimi suçlu hissediyorum." İtiraz ettim."Hayır,hayır!" dedim kaşlarımı çatarak."Bunun suçlusu sen değilsin.Sadece son günlerde iştahım yok." diye mırıldandım."Doktora gitmeliyiz!" "Zayn! Abartıyorsun." "İştah bozukluğun var.Belki hastasın." dedi kızarak."Tura çıkmadan önce gideceğiz.Hatta bugün gitmeliyiz." Gözlerimi devirdim ve kahvaltımı etmeye devam ettim.Bazen çok korumacı oluyordu ve ister istemez sıkılıyordum.Sadece şefkatine ve sevgisine ihtiyacım vardı,sebepsiz yere korumacı davranmasına değil.

Kahvaltımız bittiğinde,kupa bardağına kahve doldurdum ve salona geçtim.Zayn ise telefonla konuşuyordu.Kupayı dudaklarıma götürdüm ve bir yudum aldım.Zayn'e döndüğümde,konuşmasını hala bitirmemişti.Bu kadar uzun ne konuşuyordu? Ya da kimle konuşuyordu?

Konuşmasını en sonunda bitirdiğinde,telefonunu eşofmanının geniş cebine koydu ve sırıtarak yanıma kuruldu."Arayan kimdi?" dedim.Merakımı gizlemeye çalışıyordum."Kuzenim Borhan'ı biliyorsun." Kafamı salladım.İsim olarak duymuştum fakat tanışmamıştık."Bir işletme açtı.Otel gibi ama küçük bir yer." "Evet?" açtığı otelin bizimle ne alakası olabilirdi? Boğazını temizledi ve devam etti."Bizi kalmaya davet ediyor." Kafamı "hayır" anlamında salladım."Bebeğim üzgünüm fakat kalamayız.Erkenden provam var." Dudağını büzdü."O zaman günü birlik gideriz." Kol saatinin takılı olduğu kolunu kaldırdı."Saat on ikiye geliyor.Şimdi gideriz ve akşam yemeğinden sonra döneriz.Ne dersin?" "Ah,bu olur.Hazırlanayım o zaman." Yanağına küçük bir öpücük bıraktım ve hazırlanmak için merdivenleri adımlamaya başladım.Boğuk sesini duyduğumda,basamakta durdum ve seslenişine kulak verdim."Sahil kenarında olduğunu özellikle belirtmemi istedi! Denize de girebileceksin!" Ellerimi çırptım."Bu süper!" Kahkaha attığını duyabiliyordum.

Yeni aldığım bikinilerimi çıkardım ve üstüme geçirdim.Bikinimin üstüne giymek için,gömlek ve şort çıkarmıştım.Odanın kapısı sesli bir şekilde açılınca,refleksle gömleğimi vücuduma tuttum.Zayn odada belirdiğinde derin bir nefes verdim."Bunu üstüne tutmana gerek yok,tatlım." dedi gömleğimi yatağın üstüne bırakırken.

Daha demin ukalaca gülümseyen suratını,şimdi kızgınlık bürümüştü."Bununla yüzeceğini söyleme bana!" Kaşlarımı çattım ve aramızdaki mesafeyi açtım."Evet,bununla yüzeceğim.Ne var bunda?" "Bu çok açık,Melis!" "Bikini,Zayn." dedim bıkkınca nefes verirken."Ne giymemi bekliyordun?" "Bu hiçbir yerini kapatmıyor ama.Çıkaracaksın.Hem.." cümlesine devam etti."Hem,ne?" "Borhan çapkın biridir.Kuzenimin yüzünde kocaman bir yumruk oluşmasın." Gözlerimi pörtlettim.Çok komik gözüküyor olmalıydım."Beni kuzeninden mi kıskanıyorsun?" Yanıma yaklaştı ve omzuma dökülen saçlarımdan bir tutamını parmağına sardı ve burnuna götürdü."Seni giydiğin kıyafetten,sürdüğün kokundan bile kıskanıyorum ben." "Bunu giyeceğim,Zayn.Romantik sözlerin bir işe yaramıyor." "Eğer bunu giyecek olursan,Borhan'ı arar ve gelemeyeceğimizi söylerim." Dudağımı ısırdım."Ciddi misin?" dedim sinirle."Beraber geçireceğimiz mükemmel bir günü berbat edeceğim diyorsun yani?" Tereddüt etmeden kafasını salladı."Ama bunu yeni almıştım." diye sızlandım."Aşağıda bekliyorum." Pes ettim.O gerçekten çok acımasızdı.

Buz mavisi gömleğimin düğmelerini ilikledim ve ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.Hazırladığım büyük çantayı da koluma taktım ve aşağıya indim.Zayn çoktan hazırlanmıştı.Kırmızı şortu,siyah atleti ve dışına giydiği kırmızı kareli gömleğiyle nefes kesiciydi."Hazırsan gidelim." Sesimi çıkarmadım ve ondan önce evden çıktım.Ona hala kızgındım,o bikiniyi çok severek almıştım fakat sevgilimin kıskançlıklarına kurban edilmişti.

Ön koltuğa kurulduğumda,bir kaç dakika sonra direksiyonun başına geçti.Arabayı çalıştırdıktan sonra,klimayı açtı.Bir eli direksiyondayken,boşta kalan eliyle,elimi avuçladı ve dudaklarına götürdü.Minik öpücükler bırakırken sesimi çıkaramamıştım.Zayn Malik etkisi kesinlikle buydu.

"Lütfen sevgilim.Bana küsme." "Sana küsmedim,sadece kızgınım." diye mırıldandım.Bu kadar küçük bir nedenden dolayı küsemezdim.Biz ilişkimize nişanlanarak bir boyut kazandırmıştık.Sanki aklımdan geçenleri okuyormuş gibi konuştu."Ve şu nişan törenini bir an önce yapmak istiyorum." dedi elime bir kaç öpücük daha bırakmadan önce."Zayn,tura çıkmama çok az kaldı." "4 gün var.Bu arada yapabiliriz." "Turun bir haftasından sonra bir aram olacak.O zaman yapsak.Hem aceleye gelmemiş olur." Gülümsedi ve bir öpücük daha bıraktıktan sonra elimi bıraktı."Sen nasıl istersen,hayatım."

***

Arabadan indiğimiz an,etrafımızda onlarca magazinci toplanmıştı.Zayn,elimi kavradı ve magazinci topluluğunu yararak,yürümeye başladık.Sorulan sorulara kısa ve basit cevaplar veriyorduk.Sonunda girişe ulaştığımızda,Borhan gülümseyerek bizi karşıladı."Selam,kuzen!" Zayn ve Borhan sımsıkı sarıldığında,tebessümüm büyümüştü.Uzun süredir akrabalarımla görüşmediğim aklıma geldi.Onları en kısa zamanda aramalıydım.

Borhan,Zayn'den ayrıldı ve bana döndü.Zayn'in öpücük bıraktığı elimi kavradı ve dudağına götürdü."Zayn,beni bu güzellikle neden tanıştırmadın?" "Geri çekil,Borhan." dedi Zayn tıslayarak.Onu kızdırmamak amacıyla,Borhan elimi öpmeden geri çektim ve gülümsedim."Memnun oldum,Borhan." Başıyla beni onayladı ve Zayn'e döndü."İlk önce ne yapmak istersiniz,kuzen?" "Müşterilerinle ilgilen,Borhan." dedi sakince."Biz yabancı değiliz." "Pekala.Görüşürüz çifte kumrular!"

***

"Sen girmeyecek misin?" dedim üzüntüyle."Belime kadar gireceğim." "Pekala." Üstümdeki gömlekten kurtulduktan sonra,şortumun düğmelerini açtım ve bacaklarımdan sıyırdım.Saçlarımı bileğimdeki tokayla sımsıkı topladıktan sonra,denize girmek için hazırdım.Zayn de üstündeki tişört ve gömleği çıkarmıştı.Tüm gözler üstündeydi.Bu kıskançlık duygularımı kabartırken,sesimi çıkarmadım ve elinden tutarak denize yönlendirdim.

Kıyının biraz ilerisinde durduk.Aklına kötü bir anısı gelmiş olacak ki,kaşlarını çattı."Luke ile denizde yaşadıklarınızı bir türlü aklımdan çıkaramıyorum." dedi rahatsızca."Sana sarıldı,seni öptü ve sen oldukça mutluydun." Yutkundum."Sen bunun ilerisini yaptın,hem de Perrie ile." "Aynı şey değil.Ben böylesine mutlu değildim,Melis." dedi ve konuşmama izin vermeyerek devam etti."Çok mutluydun,her öpüştüğünüzde,yüzünde bir sırıtış oluyordu." "Denizdeki olayları sen nereden gördün?" Burukça güldü."Yakınınızdaki şezlongdaydım.Beni görmeni ve ondan ayrılmanı bekledim.Fakat yapmadın.Aksine..." dedi."Sarılışının çok iyi hissettirdiğini söyledin.Bunu duydum." İnce kollarımı ona sardım."Ben sadece sana aşık oldum sevgilim ve şu hayattaki en güzel şey de senin varlığın." Bu sözlerim üzerine kahkaha attı.Onun üzgün olmasını istemiyordum sadece gülmesini istiyordum.Dilini,dişlerinin arasına alarak gülmesini.Hayatıma girerek bana en büyük iyiliği yapmıştı ve ben onu kaybetmeyi istemiyordum.