ilkbahar da gelir,
sonbahar da geçer sen fark edemeden.
ne salkım salkım üzümler,
ne rengarenk çiçekler
almaz kalbinin kırıklarını.
kanma şu Kasım'da parlayıp duran güneşe
ağlarsan eğer, göz yaşlarını belli eder.kimine sorsan “kış geldi„ der
“kışlıkları çıkaralım„
kimine sorsan her yer kahverengi,
ve karışır tırnaklarına tüm kahverengiler.
bak şimdi çok uzaktan,
sevdiğinin sesi eser geçer.
ve sen pencere kenarında,
bir trenin geçişini bekler gibi
kahverengileri süzersin.kış değil inan bana,
kış olsaydı daha çok üşürdün
sahi hatırla sen o yaz, ne çok üşümüştün.
soğuklar mevsimlere bakmıyor inan,
bir düşü balkondan aniden düşürmüştün.
hatırla düşmüştün o rüyadan,
uyandığında aklını kederden üşütmüştün.ilk bahar geldi sonra geçti gitti
en son o baharı da kalır sanmıştın.
şimdi hangi mevsime üşüsen Kasım
hangi kaldırımdan başlasan yürümeye,
yollar ona çıkar bir sonbahar.