sana kız kulesi dediğim günden beri,
içimde bir taşınma hevesi.
ta nereden nereye, denizinden tutup kendi denizime
kız kulesini taşımıştım.karşı komşumuzda bu şehirden ayrılıp gittiğinden beri
hasret kaldım kek kokusuna.
ama artık canım istemiyor,
kapımı çalıp çay saatimde getirdiği
sıcak kekleri.evin yanındaki ağacı kestiler götürdüler mesela.
her sabah kuşların konup cıvıldaştığı o dal
yerinde yok şimdi.
her sabah bu yatakta uyanmak, bezdirici bir heves gibi.yürüyüşe çıktığım sokaklar ve caddeler,
seninle karşılaştırmadığı sürece beni
pek umrumda değil izmir.
ne kadar aşk kokan bir kadın olsa da burası,
benim özlemim oraya
kız kulesi'nin yanına.hangi telefonu açsam senin sesinden yoksun,
hangi kapıyı kapasam içinde olmuyor kokun.
hangi Kasım'a taşınsam,
hep sona kalan mumumla seni arıyorum.
-başka kokular yokluğunu kapatır sanmıştım.