senle yasadigim her ana sukur sevdiğim ( 5 ) bölüm

112 12 3
                                    

Emrah** Götür beni gittiğin yere...Nişanimizda ilk dansımızı tamamlayan şarkıydı...

Bu guzel gunde arkadaşlarımız, sevenlerimiz bizi yanliz bırakmamıştı. Görümcelerim Hülya Rüya ablada hep yanımızda bulunmuşlardi.Köyümüzün tatlı öğretmeleri Suna,Emine'de Buna köyden gelen canım arkadaşım Sevim'de dahildi.Nisana özel kalması gereken resimleride hep onun sayesinde olmuştu, halay çekilmeden olmamalıydı fakat, Uğur halay bilmediği için fazla zor durumda kalmaması için halayda mazur kalmıştık.
*****
Akşam olmuş herkes kına için gelmeye başlamıştı.Ugur beni kirmayip gece fark eden olmaz gibisinden hep halayı birlikte geçirmiştik.Kına yakılması nedeniyle bir dertli parçayla hüzün,mutluluk, karşılıklı bir ortam yaratılmıştı ağlamam gerekir ken niye ağlayım ki!Bu benim mutlu günüm,kina yakıldı hafayi fişekler falan güzel bir gece eşliğinde devan ederken.Dans için kaldirildigimizda onun bana bilmiyorum bakisiyla karsilassamda.
"Ben bilmiyorum gülüm" diyeceğini anlamıştım...
" Sen bana ayak uydur sorun olmaz canım" bilmesede beni kırmamak adına"olur" demesi beni çok mutlu ediyordu. Gülerek bakıyorduk birbirimize ve ben onun o halleriyle mutluluk değer vermekle olduğunun farkına varmıştım."Götür beni gittiğin yere." Son sözlerle dansta bitmiş, misket, azari parçalar eşliğinde çok güzel eğlenmiştik nişan sona ermişti mutlu karelerle.
Sabah oldu gelin görme,damat görme adetlerimiz vardı onlarda ogün akşam olmasıyla sona ermiş Ugur'un gitmesi gerekiyordu, ilk defa yanimdan gitmesin istiyordum malesef ki bu dediğim olmamasıyla birlikte vedalaşarak yolcu etmiştim..
Daha yolu yarılamadan
" Seni şimdiden özledim gülüm" mesajiyla gülümsemiştim.
"Bende seni özledim canım" yazıp göndermiştim.
Beğenerek aldığım altın saati, parlayan yüzügüme bakıp birbirimize bağlayan bir yüzük, oysa kalpler birbirine bağlanmaya başlamıştı bu süreçte..

*****
Canım yanıma geleceği için çok heyacanliydim bir buçuk ay geçmişti nişan üstünden. Nisanin 11'ri Dogum günümdü, gelmesede sonun da geliyordu yanıma.Nısan 21'de hazırlık yaptım gelecek diye.Gelinin yanına gelirken akrabalara hediyeler alınırdı.Aksam olmuş araba kapıya gelince farklı bir heyacan vardı utanmak gibi. Iceri gecip oturan Metin abiye
"Hosgeldiniz" deyip sofra hazırlamaya mutfağa giderken karşımda Ugur'u, görünce içerde ona "Hoşgeldin" utandigimdan söylemeye çekinmiştim.
" Hoşgeldin canım" büyükler gelir düşüncesiyle
" Hoşbulduk gülüm" diyerek oturma odasına yöneldi.
Yasemin ve abim Uğur nisandan bir ay sonra İzmir'e taşınmışlardı.Evde her işi yapmak bana düşmüştü mecburen, Uğur'un bana bakıp altan sırıtarak gülmesi hala aklımdan çıkmaz, bir zamanlar o bakışları sevmezken şimdi içimi isittiğini fark etmiştim
"ilk asklar nefretle başlar" derdi büyükler, inanmazdık yasayıp görmek varmis nasipte.

Saat 22'yi gösterirken yatakları hazırladık annemle birlikte.Babam dışarı çıktıktan sonra Uğur,görünmeden odaya gelmişti sonuçta ayıp olurdu görerek yanıma gelmesi
"Nasıl uyunur şimdi yanında utanipta hiç birşey diyemez hale gelmiş ?"Düşüncesi varken kafamda
Bana dönerek otur demesiyle sarıldığını hissetmiştim kafayı doğrultup baktığımda gözlerinin içinin güldüğünü gülerken yeşilli gözleriyle inkar edilemez şekilde çok güzel bakıyordu.Öyle bir sarsılmıştım ki gerçekti ve yanımdaydı.
Sabah olup pencereden dışarı bakarken akşamdan yağan karın Nisan ayında kapatmıştı heryer bembeyazdı.
Kahvaltı yapılıp dışarı çıktılar hepsi,annemle ben gelen hediyeleri dağıtmak için hazırladık damat daveti başlanmıştı geziyor dolaşıyorduk davet davet.
Az çok tanımaya başlamıştım artık ne sevip ne sevmedigiyle ilgili.En çok manti,severdi
" Sen gel,ben manti yapacam sözü vermiştim" ayranlı çorbadan,köy cokeleginden hazetmezdi.Ne hazırlarsan gerisine de begenmemezlik etmezdi.
Söz verdiğim gibi manti yapamaya başlamış oda koltukta oturduğu yerden gülerek bakması icime ferah veriyordu "Benle mutlu olan bir adam vardı gözlerin ici gülen, olduğundan fazla bana huzur veriyordu gulmesi"
" Bakalım sevecek misin ? Canım mantıyı"
" Severim gülüm sen yaptıktan sonra "günler çabuk geçiyor ve ben daha da alışıyordum ona,Ne güzeldi güvendiğin kokusunu icine cektigin sevdiginn koynunda sabahları huzurla uyanmak. 23 nisan'da bereber kutlamıştım sonunda halay çekerek.Beş gün ne çabuk bitmişti gitmesi gerekliydi.Babası yaşlı olduğundan hayvanlara bakması için mecbur kalmıştı.

Hüryem'in Uğur'usunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin