GİRİŞ

18.8K 620 279
                                    

ÖNCESİ

Öncelikle çıktığım bu yolda teşekkür edeceğim veya ithaf edeceğim kimse yok. Çünkü ben bu kitabı yazarken de 23 yıllık hayatımda da hep yalnızdım.

Size karanlıklarımla geldim. Yazdığım her satırda kendimden bir parça kattım. İki karakter hayal ettim önce. Sonra hayalimi kağıtlara döktüm.

Poyraz ; benim karanlık yanımdı.
Akşın ise her daim masum kalan yanım.

Bunca karanlıklara rağmen masum kalabildiğim için kendimle gurur duyuyorum.

Sizlere de belirttiğim gibi "Gökkuşağı uğramaz benim semtime , karanlıklar uğrar yalnız," dedim ve öyle de oldu zaten. Bana çok kızacaksınız belki okurken.
"Ya yazar sende hep mutsuz şeyler yazmışsın biraz da güzel şeyler yaz," diyeceksiniz biliyorum.

Ben mutluluk nedir bilmiyorum. Nasıl bir his? Nasıl bir duygu olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Doğal olarak bilmediğim bir şeyi de yazamıyorum, neyi yaşarsam onu yazıyorum. Bana "Sevgi nasıl bir his?" deseniz yanıtlayamam. Çünkü bilmiyorum, ama sevmek nedir? Seven insan nasıl olur diye soracak olursanız eğer bunu yanıtlayabilirim. Seven adam tıpkı "Poyraz" gibi olur.

Benim gibi karanlığa meyilli olan insanlara ise tek tavsiyem;
Ruhunuz Poyraz gibi karanlık olsa da, kalbiniz hep Akşın kadar masum ve iyi kalsın.

Hoşçakalın, masum ve sevgi dolu kalın...

SONRASI



Öncelikle çıktığım bu yolda teşekkür edeceğim veya ithaf edeceğim kişiler; yalnızca karanlık gökyüzüme yıldız olan okurlarımdır. Sizler güzel kalplerinizle benim dünyamı ışıtan tek etkensiniz. Yazarlık serüvenimde beni yalnız bırakmadığınız ve bir insanın çocukluktan beri hayalini kurduğu şeye ışık tuttuğunuz için çok teşekkür ederim.

Beni çepeçevre saran, kasvetli ve karanlık olmaya zorlayan yalnızlık bulutlarına inat gökyüzümde parıl parıl parlayan güçlü yıldızlarım: siz bugün bana gökkuşağını sundunuz, siyahıma beyaz oldunuz. O zifiri gökyüzünün sayenizde milyonlarca yıldızı oldu.

Size karanlıklarımla geldim önce yazdığım her satıra sizden ve kendimden bir parça kattım, sonra o karanlığı yaran bir ışık huzmesi gibi hayatıma girdiniz. İki karakter hayal ettim ve hayalimi kağıtlara döktüm. Sizler ise yarattığım bu dünyada her daim benimle oldunuz.

Poyraz, benim karanlık yanımdı; Akşın ise her daim masum kalan yanım. Bunca karanlıklara rağmen masum kalabildiğim için kendimle gurur duyuyorum, sizde gurur duymalısınız kendinizle. Karanlıklar size her geldiğinde güçlü bir yıldız gibi parıldadınız çünkü. Bu dizeleri okuyan kişiler ben sizim, siz de bensiniz. Biz biriz, acılarımız ve korkularımız bile aynı. Bu kitapta sen varsın, ben varım, biz varız, karanlıklar var, umut var...

Evet ben bir zamanlar siyahtım fakat artık siyahımı aydınlatacak bir sürü yıldızım var. Benim gibi karanlığa meyilli olan insanlara tek tavsiyem; Ruhunuz Poyraz gibi karanlık olsa da kalbiniz hep Akşın kadar iyi ve güçlü kalsın.

Umutsuzluğa kapıldığınızda yıldızlara bakın, onlar size umudu fısıldayacaktır. Ben her umutsuzluğa kapıldığımda size bakıyorum ve siz umudun güçlü bir çığlığı olup bir şimşek gibi çakıyorsunuz gökyüzümde.

Ve sevgili yıldızlarım; Ayşe Hüma'nın bol anksiyeteli, sosyal fobili, majör depresyonlu ve panik ataklı dünyasına hoşgeldiniz.

Beni 'ÖNCESİ'ndeki karanlıklardan kurtarıp 'SONRASI'ndaki hale getirdiğiniz için teşekkür ederim yıldızlarım.

ALACA 365 GÜNÜN SIRRI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin