2.Grabel

12 2 4
                                    

                                                         2.Bölüm"Yeni dünyalara açılış"

Kulağımdaki müziği aşıp kulağıma gelen hışırtı sesiyle korkup arkama döndüm.Etrafa bakındım biraz ama kimse görünmüyordu...

Başımın üzerinden bir ses gelince sırtımı ağaca dayadım ve ağacın dallarına bakmaya başladım.Agacın dalları birbirine girmiş solmuş yapraklar ile yeşil yapraklar birbirine kafa tutuyordu.Dallar sarsılınca gözümü kısıp -sallandığını düşündüğüm- dala baktım.

İri yarı bir kuş gövdesini gösterip uçtu.Ne yani bir kuş yüzünden mi bu kadar korkmuştum? Ah hadi ama korkulmayacak bir durumda değildim şu an.Bir gizli numara beni tehtid ederek ormana getiriyor ve ben de bu saçmalığa inanıp buraya geliyorum.

Bir adım öne çıkıp ormandan çıkmam gerektiğine karar verdim.Bu saçmalığa devam edemiyecektim.Kulaklığımı korkup sokuşturduğum cebimden çıkartırken İlerde siyah pelerinimsi şeyini yüzüne kapatmış birini görmemle korkuyla geri sıçradım ve titremenin vücudumu esir almasını zar zor engelledim.

Kara delici gözleri beni bulurken vücudum titremeyi bırakıp kaskatı kesildi.Bana bakıyordu...Bu yazıştığım çocuk muydu? Bu kadar sert görünebileceğini hayal edememiş olabilirdim belki ama o siyah delici gözleri,kaçmam için beni teşvik ediyordu.

Burada kalmalımıymıydım yoksa korkaklık edip buradan kaçmalımıydım?

Korkak olma Sima

Annemin sesi zihnimde yankılanınca anlamsızca afalladım.Bu sesin anneme ait olduğunu nereden çıkartmıştım?

Benim...Annen kızım.Şimdi korkma ve çocuğun yanına git,dediklerini yap.Sana yol gösterecek...Bana ulaşacaksın.

Hipnoz olmuş şekilde -çocuğa mı desem adama mı desem-ona doğru yürümeye başladım.Bir yandan da annem olduğuna inanmadığım içimdeki sesi sorguluyordum.

Ben adım atarken o özgüven hissi yavaşca kaybolmaya başladı.Delici gözlerden hep nefret etmiştim çünkü delici gözler sertlerin duygularını ifade edememelerini sağlıyordu!

Aramızda bir kaç metre kaldığında durdum ve adama baktım.Çocuk diyemezdim elbette...İri yarı bir korumaya benziyordu.Çenesinden çıkan sakallar onu genç gösterirken biraz da büyüklüğünü ifade ediyordu.

"Geldim.Hadi ne diyecekse de"diye sesimi biraz gürleştirdim ve duygusuzlaştırdım.Adam kafasını kaldırınca pelerinimsi şey kafasında duramadan saçlarının arasından arkaya düştü.

Ben onu süzerken onun benimle hiç ilgisi yok gibiydi."Beni sen çağırmadın mı?!"

Yine hiç bir tepki vermedi adam.Ben onun delici gözlerine sert sert baktım o da bir şey bekler gibi durdu."Dediklerimi yapın,yoksa bana zoru kullandıracaksınız"

Mesafeli ve otoriter sesi içimdeki bir kaç hissi uyandırdı.Sesi oldukça sert ve ürkütücüydü."Tamam"dedim dudaklarıma mani olamadan. Ben konuşmuyor,haraket edemiyor gibi hissediyordum.Başka biri kuklayı tutmuş ve beni yönetiyordu.Sadece düşünebiliyor ve arada bazen konışabiliyordum.

Adam elini ileri doğru uzatıp yerdeki büyük su birikintisine doğru salladı.Eli orayı gösterirken bir şey fısıldıyor,ve ben bunun ne olduğunu anlamıyordum.

Sadece adamın Grabel dediğini duymuştum.Sonra ise adam beni o su birikintisinin yanına getirdi.Adam beni itekleyince ayağım boşluğa çıktı be yere kapaklanmayı beklerken su birikintisin içine girdim.

Gözlerim şokla açılırken nefes alamadığımı farkettim.Suyun içindeydim elbette nefes alamayacaktım!

Ellerimi çırpıp yüzeye ulaşmaya çalıştım ama tam tersine daha çok içe çakılıyordum.Zihnim uyuşup gözlerim ağırlaşmaya başlayınca daha fazla dayanamadım ve kendimi derin karanlığa bıraktım...
                                                                                   ***
Derin bir hava içime girdiğinde aniden bedenim yükseldi ve bütün organlarıma giren suyu püskürdüm.Nefes nefese kendimi geri attığımda karşımda başka bir çocuk daha beklemiyordum.

GrabelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin