7.Bölüm

11 0 4
                                    

7.Bölüm:"Seni ne unutmak mümkündü,ne de alışabilmek.Çünkü sen hiç bir zaman olmadın"

Umutsuz vakaydım.Gerçekten umutsuz bir vakaydım! Hiç bir işe yaramamıştı o kadar deneme.Yok dedikce inadına üzerime geldiler umutlu olmamı söylediler.Ama biliyorlar ki ben sıradan bir insanım...

Bir ara Bulut olmasa lazerler ile paramparça olacaktım! Olmayan güçlerimin çıkmasını sağlamaya çalışmaları beni tehlikeye düşürüyordu.

***
(Bir müddet sonra)
Bıkkınlık insanı soğutur.Bıktığı için artık donuk bir şekilde devam eder yaşamına insan...Kaç haftadır sonuç alınamayan güçlerim -olmayan güçlerim- hakkında üst üste bir yıkılış oluşturuyordum.Bıkmıştım çünkü aynı şeyleri tekrar edip duruyorduk. Ve hiç bir sonuçta da bir değişiklik olmuyordu!

Yaklaşık bir ay olacaktı buraya geleli ve ben kayda değer hiç bir şey yaşayamamıştım.Burada hiç olmayan bir dost edinmiştim.Ve onlarla vakit geçirmiyordum.

Bartu,Ilgaz ve Çakıl'da Grabel'e gelmişlerdi.Onlar da Bulut'a benziyorlardı biraz.Grup olmaları beni şaşırtmamıştı açıkcası.Çığlık ile Bartu arasında geçen sert bir bakışma geçmişti ama...Bunu atlayamazdım.

Aralarında bir şey geçtiği veya olduğu belliydi.Birbirlerine attıkları ölümcül bakışları unutmak mümkün değildi çünkü...Bu bakışmalar ne zaman karşılaşırlarsa o zaman kendini gösteriyordu.

Ben ve Bulut'a ne olduğuna gelirsek tuhaf gelişmeler kaydetmiştik.Bir gün iksir içmediğimiz için zihinden birbirimizle iltipata geçmiştik.Gerçekten çok garip geliyordu ama ben bu garip olan şeyleri yaşıyordum işte!

Bulut o günden sonra iksirin içme saatini fazlalaştırdı.Sabahları ve akşamları yetmez gibi;öğle ve ikindi vakitlerinde de iksir içmek zorundaydık.Bu bir görev haline gelmişti.Yapmadığımızda kendimizi suçlu hissediyorduk.

İksir işe yarıyor olsa gerek kalbimdeki varlığı yok olmuştu.Olmaya başlamıştı yani...Ama onu kalbimde hissetmek güzeldi.Eksikliği beni yarım bırakıyor gibiydi...O da aynı düşünceler içinde miydi yoksa sadece ben mi onun hakkında düşünüyordum?

Kısa bir süre sonra burdan ayrılacak ve yaşamıma dönecektim.Tabi bu olanları da unutacaktım.Unutturulacaktım daha doğrusu...

Hazırlıklara başlamıştım bile.Sadece bir tek şey deneyecektik...O da acıları hissediyor muyuz? Acılar elbet hissedilir ama benim hissettiğim acı ona da mı geçecekti? Eğer geçmezse gidecektim ve o deney dakikalar sonra yapılacaktı.

Her şekilde en başından belli kendimi gideceğime inandırmıştım.O kadar acı gelmiyordu bu yüzden...Zaten ben insanları terketmeye alışmıştım.Hep hatalar yapmışlardı ve affetmemi beklemişleri.

Bırakıp gitmiştim ben de...

"Hadi gel"dedi Anıl kapının dışından seslenerek.O da gideceğimi anlamıştı...

***
Bulut elinde tuttuğu cam parçası ile parmağına bir çizik attı ve herkesin bakışıyla onun bakışı da bana döndü.Parmağıma baktım ve bir sızı,ufak bir acı beklediğim.Dediğim gibi ben normaldim.

Anıl "bir kez daha dene"dedi ümitsizce.Bulut tuttuğu cam parçası ile eline bu sefer daha sert bir çizik attı.Elimde çok küçük bir çızıltı oldu ama onun haricinde hiç bir şey yoktu.Herkes olumsuzca kafasını salladı.

Ben de umutsuzca salladım.Gitme vaktiydi...Ne bekliyordunuz? Bir kaç gün hazırlanmam ve o sırada gönderilmekten vazgeçilmesini mi? Mutlu sonlar öyle biter.Biz daha hikayenin başındayız...

GrabelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin