4.Açıklama

8 2 2
                                    

   4.Bölüm:"Yüzünde duran asil maskeyi çıkar ve korkak yüzünle karşılaş.En iyi zaman şu an"

Şaşkınlık ve inkâr eşliğinde diğerlerine yetişmeye çalışıyordum.Ben oyalandığım için biraz geç kalmıştım.Fakat hala olayları aklım almıyordu.Yabancı bir konunun misafiri gibiydim.

Delirme ihtimalimi düşünüyordum.Daha fazla oturuyordu aklıma.Her şey peri masallarındaki hayata benziyordu.Tuhaf bir peri masalındaki ana karakterdim ben de...

Bu peri masalı sadece kitaplarda olurdu ki ben kitabın içinde yaşamıyordum...

"Sima hadi içeri gir" Duraksayıp herkesin durduğu,küçük ama koca bir güzelliğe baktım.Bu küçük ev çok güzel görünüyordu.Dışı mavinin en tatlı tonları ile birleşmiş ve üzerlerine asilik katan bir renk eklenmişti.

Diğer tarafı ise tamamen siyahı anımsatsa da üzerine çizilmiş olan beyaz iksire benzer boyalar bu siyahlığı ortadan kaldırıyordu.Elimi duvarda gezdirme isteği ile dolup taştım bir an da...

Elim duvara değecekken elimden biri tutup beni çekiştirmeye çalıştı ama fazla güçlü değil gibiydi.Kafamı çevirip kim olduğuna bakınca Çığlık olduğunu gördğm.İnce kollarını,ince denecek kadar olan bileklerime kenetlemiş beni çekmeye çalışıyordu.Ona izin verip peşinden sürüklenmeye başladım.

İçeri herkes ayakkabı ile dalış yapınca biraz filmlerdeki zengin insanlar aklıma geldi.Biz yurtta eve veyahut herhangi bir yere ayakkabı ile girilmez diye öğrenmiştik ama o kuralı burada uygulayamazdım.Uygulamamalıydım zaten...

İçeri daha renkli şekle girerken Bulut'a kaydı gözüm.En önde bir şeyler mırıldanıyordu kendi kendine...Erim ise onun yanında etrafa bakmakla meşguldü.Ara sıra herkes etrafıma doluşup çekiliyordu.

Siyah kapılı odanın önünde durunca herkes geri çekildi.Bulut bana baktı ve önden ilerlemem gerektiğini söyleyen bir mesaj verdi.Nereye gelmiştik,neden buraya giriyordum bilmiyorum ama aklım da gezen,bana ait olmayan bir kaç soru vardı...

İçeri girip yine etrafta göz gezdirdim."Hoşgeldiniz"

Duyduğum zarif ama kalın bir kadın sesi ile gözlerim canlı bir varlık aramaya başladı. Görünürde kimse yoktu.Yanımda ki sıcaklığı ile Bulut baygınca bakarken yine aynı ses,"tamam kısa kesiyorum gösteriyi"dedi.

Karşılarında toz parçacıklarıyla oluşan kadın ile ağzım  açılmak için yoğun bir çaba gösterdi. Olağanüstü şeyler görüyordum ve bulunduğum durum şu an delirmiş olduğumun kanıtıydı.

"Mühür bozmak için gelmiştik.Biliyorsundur"dedi Bulut.Kadın onaylarca başını sallayıp oturmamızı işaret etti.İki küçük pufa benzer koltuklara oturduktan sonra kadın karşımıza geldi .

Elinde süslü,şatavatlı bir kalem ve kağıt ile oturunca ne yapacağımız hakkında bir düşünce içine girdim.Mühür demişti Bulut...Mühür de neyin nesiydi?

"Kaç yıldır mühürlü olduğunuzu biliyor musunuz?"dedi bayan.Ben Bulut'a sorarcasına bakarken,o da ela gözlerini bana dikti ve "kaç yaşındasın?"diye sordu.Hiç düşünmeden "18" deyiverdim.

"Doğduğunuz da mühürlenmiş de olabilirsiniz ama...Doğumdan önce de mühür etki edebilir. O yüzden ne olursa olsun biz 19 yıl diyelim."

Ben anlamasam da Bulut bir şeyler konuşuyordu işte.Kadın kalkıp eline aldığı kağıdı ve kalemi Bulut'un kolunun üzerindeki dövmemsi şeyin üzerine koydu ve birden parlak bir şekilde kalemi dokundurdu.

Kalem,kağıda Bulut'un kolundakinin aynısını çizerken kadın kalemi bıraktı ve havada asılı duran kalemi elleriyle havadan yönlendirdi."Küçük bayan sen de açar mısın simgeni?"

GrabelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin