KRALLARIN OYUNU (KİTAP OLDU)

KAYIP HACKER 🥀

Aslında Hacker 2'yi yazmayı düşünmüyordum fakat sizin desteğinizi ve isteğinizi görünce yazmaya karar verdim, umarım ilk hikayedeki gibi yine heyecanlı, güzel bölümler yazabilir ve güzel bir bölüm ile hikayeyi bitirebilirim. Bu hikayeyi benim için oldukça önemli olan okurlarıma, sizlere ithaf ediyorum.

🦋

KRALLARIN OYUNU

♠️♥️♣️♦️

Kayra Şafak. Yazılımcı. Birçok ülkenin de dediği gibi bir Korsan. Aklındaki düşünceler ile konuşan ve bu düşüncelere de Tilki adını veren bir kadın. Türkiye'nin, hatta belki de dünyanın en zeki kadını. Yazılım korsanlığına adım attığı ilk günden beri biliyordu bir gün yakalanacağını ve bu yüzdende kusursuz bir plan yapmıştı. Planın ilk parçası: "Kullanıcı adını OBT" yapmaktı. Başından beri her şey planlıydı. Ta ki Jimmy'nin gelip Kayra'yı kaçırması ile onlarca kapıyı kapatıp sadece bir kapıyı açmasına dek. Jimmy'nin Kayra'yı kaçırması Kayra'yı artık tamamen çıkılmaz bir yola sürüklemişti. Artık Kayra'nın OBT olduğu su götürmez bir gerçekti. Artık hiçbir hakim, Kayra'nın söylediklerine inanmazdı. Bunu Kayra'da biliyordu. 

Kayra'nın yalan makinesini yenme ihtimali oldukça düşüktü fakat sıfır değildi. Yenme ihtimali vardı. Özellikle Kayra gibi zeki bir kadından bahsediyorsak, evet, yenme ihtimali vardı. Ayrıca yalan makinesini yenememiş olsa bile bu, Kayra'nın OBT olduğunu kanıtlayamazdı. Yalan makinelerin yanılma ihtimali olduğu için delil niyetine kullanılması yasaktı. (Eğitimini alan veya düşüncelerini kontrol edebilen herkes yalan makinesini yenebilir. Bunun örnekleri var.) 

...

Soğuk bir sonbahar gününün ilk saatlerinde, İsveç'in kuzeyinde bulunan bir dağ evinin içerisinde, yeni yakılmış şöminenin karşısında oturan Kayra, dalgın gözlerle önündeki ateşi seyrediyordu. Dalgınlığın sebebi, Metehan'ın kendisine 'Jimmy öldü' demesiydi. Neden Jimmy'yi öldü olarak göstermek istemişti ki Metehan? Bunun dışında yakalanma ihtimalini de düşünüyordu Kayra. Şu an evinde olabilmek için her şeyini verebilirdi. Çok sıkılmıştı çaresiz bir şekilde elinden hiçbir şey gelmeden oturup beklemekten. 

Jimmy ve Alisa ve Cedric ise salonun arka tarafında, meşe ağacından yapılmış yuvarlak bir masanın etrafında oturup plan yapmaktaydılar. İsveç'den çıkmanın bir yolunu arıyorlardı. Fakat bu şu anlık pek mümkün gözükmüyordu. Polis ülkedeki bütün giriş çıkışları tutmuş ve havaalanındaki güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılmıştı. Jimmy, plan yapmaktan yorulmuş olacak ki masadan kalkıp Kayra'nın yanına doğru yürümeye başladı. Birkaç saniye sonra ise bir yastık alıp Kayra'nın yanına oturdu. Kayra, hiç tepki vermeden öylece ateşi izlemeye devam etti. Jimmy, sessizliği bozup,

"Bana kızgınsın, biliyorum. Ama i...." lafını bitiremeden Kayra araya girdi.

"Her şeyi mahvettin... Her şeyi."

Jimmy, özür dilercesine bir ses tonuyla,

"Biliyorum, planının içine ettiğimi düşünüyorsun ama yalan makinesini geçemezdin Kayra. Ne kadar kusursuz bir plan yaparsan yap eninde sonunda zaten suçlu olduğun anlaşılacaktı."

Kayra ateşe bakarak konuşmaya devam ediyordu. 

"Yenecektim. Yalan makinesini yenecektim. Ayrıca yenemeseydim bile bir delil niteliği taşımayacaktı sonuçlar.