Mükemmel bir hayat istediğimiz yok; dürüst insanlar, samimi gülümseme yeter.
🥀🥀🥀
Ahşap kapı iki kez tıklandıktan sonra Terra'nın sesi duyuldu.
"Kimse var mı?"
Terra elindeki silahı daha sıkı kavrayıp hafifçe kapıyı ileri itti. Tam tekrar seslenecek iken Cannot kapıyı açtı. Terra, delici bakışlarıyla baştan aşağıya Cannot'u süzdü. Cannot,
"Kusura bakmayın, elimi kestim de o yüzden kapıyı geç açtım... Kime bakmıştınız?" dedi. Cannot sağ elinin avuç içini bir bıçak ile kesmiş, ardından bir bezle sarmıştı. Böylelikle kapının eşiğindeki kan damlalarını açıklayabilecekti. Fakat Terra, Cannot'un sandığından daha zekiydi.
Terra, CIA'in ajanlarına verdiği özel, altın sarısı rozeti gösterip cebinden bir kağıt çıkardı. Kâğıtta Kayra ve Jimmy'nin resimleri vardı.
"Bu ikisini gördünüz mü, Bay ...."
"Cannot."
"Bay Cannot."
"Hayır, ilk defa görüyorum bu ikisini."
Terra, Cannot'dan izin alma gereği duymayarak kapının eşiğinden içeriye adım attı. Dikkatli bir şekilde etrafı inceledi. Dışarıda da tam teçhizatlı polisler elleri tetikte beklemekteydi. Cannot, yakalanma hissinin verdiği tedirginlikten dolayı gerilmişti.
"Acaba arama izniniz var mı da evimi inceliyorsunuz." dedi. Terra yüzüne takındığı alaycı bir gülümseme ile Cannot'a döndü.
"Arama izniniz var mı? He? Ha ha ha! Çok film izliyorsun Cannot. Elini nasıl kestin?" dedi silahını beline yerleştirerek.
"Bıçakla tuttuğum balıkları temizliyordum. Aksilik işte, bıçak kaydı."
"Balıkları kapının eşiğinde mi temizliyordun?"
Cannot iyice gerilmişti. Çok ahmakça cevaplar verdiğinin farkında değildi. Bütün bu konuşmaları Kayra ve Jimmy saklandıkları odadan rahatlıkla duyabiliyordu.
"Kapının eşiğinde temizlemiyordum tabi ki. Elimi kestiğim için dışarı çıkıp elimi yıkadım."
Dışarıdaki çeşmeyi gösterdi Cannot. Terra, tatmin olmamıştı.
"Peki Cannot. Neden bu odaya gittin öyleyse." dedi yerdeki kan damlalarını işaret ederek. Cannot'un yerdeki kan lekelerine silmeye fırsatı olmamıştı ki zaten kan damlalarını Terra söyleyene kadar fark etmemişti.
"Şey ... sargı tarzı ilk yardım ekipmanlarını o odada saklıyorum. O yüzden gittim o odaya."
Terra, belindeki silahı tekrar eline alıp,
"Biliyor musun Cannot, ilk yardım aletlerine karşı çok büyük zaafım var. O yüzden bu odaya girmek istiyorum." diyerek ağır adımlarla odanın kapısına doğru yaklaştı.
Artık tedirgin olan sadece Cannot değil, içeride saklanmak için yer bulamayan Jimmy ve Kayra da tedirgindi. Terra kapının kulpunu yavaş bir şekilde saat yönünde çevirip kapıyı açtı. Jimmy ve Kayra, saklanabilecek bir yer bulamadıkları için kapının arkasına saklanmışlardı. Terra tam içeriye gireceği sırada dışarıdan iki el silah sesi duyuldu. Cedric ve Alisa, kapıda beklemekte olan polislere ateş açmış, Jimmy ve Kayra'nın zor durumda olduklarını düşünerek geri dönmüşlerdi.
Kapıda beklemekte olan polislerin de karşılık vermesi sonucu ortalık tam anlamıyla savaş alanına dönmüştü. Ağaçların arkasına saklanan Alisa ve Cedric, bu denli yoğun bir ateşle karşılaşacaklarını tahmin edemeyip geri çekilmek zorunda kaldılar. Polisler de peşlerinde koşmaya başladılar. Terra odaya girmeyip doğruca dışarıya koştu ve adamlarının arkasından,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLARIN OYUNU (KİTAP OLDU)
ActionSERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR.... Bir kralı yenmenin tek yolu; kral gibi düşünebilmektir. Ve sakın unutmayın: Rakiplerinize önem verin, hatalarınızı ilk onlar fark eder.