Kim Jongin: Onu, ölecek kadar çok seviyorum.
Park Chanyeol: Ne?
Kim Jongin: Ölmek istiyorsun, birini sevmen imkansız demiştin ya.
Onu kendimden vazgeçecek kadar seviyorum.Park Chanyeol: Neden vazgeçiyorsun ki?
Kim Jongin: Hayatını mahvetmekten başka bir işe yaramam.
Park Chanyeol: O seni seviyor mu?
Kim Jongin: Evet.
Park Chanyeol: Sevindim.
Eğer o da seviyorsa, seninle beraber olmak için her şeyi yapar.
Uyuşturucu kullanman buna engel değil.Kim Jongin: Uyuşturucu yüzünden olduğunu kim söyledi?
Hayatını mahvederim derken ondan bahsetmiyordum.
Uyuşturucuyu bırakabilirim onun için.
Ama bu bahsettiğim şey, değiştirebileceğim bir şey değil.
Onu o kadar çok seviyorum ki, saç teline zarar gelmesine dayanamam.
Ve onunla beraber olursam, saç telini bırak, ölümüne sebep olabilirim.Park Chanyeol: Anladım.
Sevdiği gözleri önünde ölen tek ben değilmişim.
Yaşadığı şeyi anlıyorum, bu yüzden onun için en iyi olan şeyi tahmin edebiliyorum.
Sen öldükçe, o da ölecek. Yani yine korumaya çalıştığın şeyi koruyamayacaksın.
Uyuşturucuyu bırak, birbirinizi uzaktan sevin.
Ona bu acıyı yaşatma.Kim Jongin: Diyorsun?
Park Chanyeol: Evet.
Kim Jongin: Kurtulursam mutlu mu olacak?
Park Chanyeol: Evet.
Kim Jongin: Tamam o zaman.
Tedavi olacağım.
Ama hastaneye yatmadan.
Hastaneye yatarsam onu göremem.
Deliririm.Park Chanyeol: Yapabilir misin ki?
Kim Jongin: Onun için denerim.
Park Chanyeol: O kadar çok seviyorsun yani?
Kim Jongin: O kadar çok seviyorum.
Acı vermiyor mu?Park Chanyeol: Ne?
Kim Jongin: Sevdiğim insandan bahsediyoruz, kalbin acımıyor mu?
Park Chanyeol: Acıyor.
Hem de çok.
Ama sonunda sen kurtulacaksan her gün ondan bahsedebilirim.Kim Jongin: Özür dilerim.
Park Chanyeol: Bu arada, bir şey mi oldu?
İyi misin?
Bir anda bu konuyu açman normal değil.Kim Jongin: Kokusunu özledim.
Dayanamadım.
Yazacak kimse yoktu, senden başka.Park Chanyeol: Daha önce kokusunu duydun yani?
Kim Jongin: Evet.
Ve şimdi daha zor.Park Chanyeol: Ben de senin kokunu bilmek isterdim.
Kim Jongin: Sigara kokuyorum.
Park Chanyeol: Sigara kendi kokunu gölgeler en fazla. Göğsün, boynun hep sen kokuyordur.
Neyse.
Bana biraz ondan bahsetsene.Kim Jongin: Neden? Daha çok canın acısın diye mi?
Park Chanyeol: Sadece merak ediyorum.
Lütfen.Kim Jongin: Güzel.
Çok fazla hem de.
En sevdiğim şeyi, gülümsemesi.
O gülümsüyor ya, kalbim patlayacakmış gibi oluyor.Park Chanyeol: Çok sık gülümsüyor mu?
Kim Jongin: Hep.
İyi ki de gülümsüyor.
Kötü hissettiğim zamanlarda onun gülümsemesine tutunuyorum, gülümsemese ne yapardım?
Sırf onu görmek için okula geliyorum zaten.Park Chanyeol: Onun sayesinde seni görüyorum desene.
Fiziksel özelliklerinden bahset biraz.Kim Jongin: Saçlarını boyamayı çok sever. Her zaman farklı renktir, kırmızı, mavi, pembe...
Hepsi de o kadar çok yakışıyor ki.
Ufak tefek bir şey değil.
Hatta benden daha kalıplı.
Ama bebek gibi.
Konuşması, hareketleri bir bebekten farklı değil.Park Chanyeol: Yeter bu kadar.
Güzel biriymiş.Kim Jongin: Özür dilerim.
Park Chanyeol: Neden?
Kim Jongin: Seni sevdiğim için.
SEVMEDİĞİM*
ÖXÜR DİLERTİM YANLIŞ YAZDIMPark Chanyeol: Anladım ben, sorun yok.
Kim Jongin: Kendine iyi bak Chanyeol.
Park Chanyeol: Kendine iyi bak Jongin.
- -
Çok fazla bölüm attım, okumadan geçiyorsunuz:(
Sizce yeni kelime ne?
(asla kolay değil tamam mı? sşxpaçşs)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without You ● ChanKai
FanficYou said i was your future, and i now just your past? My heart will always draw you in like gravity. [gravity by exo] chankai