f i n a l

501 27 20
                                    

Nodus Tollens*

Mezar başında dökülen en acı gözyaşları, söylenmemiş sözler ve yarım kalmış davranışlar içindir. (Stowe)

Medya-Troye Sivan/Talk me down (Chanyeol'ün söylediği şarkı.)

Not: Bölüm hakkında yapacağım açıklamalar ve sizin final hakkında soracağınız sorulardan oluşan bir bölüm yazacağım yarın. Alamadığınız bir yer olursa sorun lütfen.

-

Chanyeol-

Bu zamana kadar Jongin'e hiçbir şey için kızmamıştım. Kızamamıştım. Daima bir sebebi vardır demiştim halbuki hiçbir zaman bir sebebi yoktu. Jongin'di o, canı isterdi ve öyle yapardı. Bunu her zaman biliyordum ama hiçbir zaman kabullenmek istememiştim, yeni yeni kabulleniyordum

Her konuda gözü açık olan ben, Jongin'e gelince kör oluyordum. Sevgi miydi bu? Aşk mı? Bağımlılık belki? Aptallık? Kesinlikle.

Evet gitmişti, uzunca bir süre kabullenemesem de, artık gidişini kabullenmek zorunda kalmıştım. Atlatmaya çalışıyordum şu an, kafamı hep başka şeylerle doldurup onu düşünmemeye çalışıyordum. Ne kadar başarılıydım, orası tartışılır.

Uzun süredir uzak kaldığım sahneye yönlendirdim bedenimi, bakışlarımı mekanda gezdirirken. Staj yapmaya başladığımdan beri şarkı söylemeye vakit ayıramıyordum. Ve ortamda büyük bir değişikliğin olmaması, bu kayıp zamanımı unutturuyordu. Sanki hiç gitmemiştim, her gece yine buradaydım.

Kendi halinde takılan arkadaş gruplarına takıldı gözüm. Kendi arkadaşlarım düştü aklıma, uzak kaldığım bir diğer şey de onlardı. En kısa sürede kendimi affettirmeyi aklıma not ettim.

Mikrofonun önüne konulmuş bar taburesine oturdum ve mikrofonu boyuma göre ayarladım. Özlemiştim bu hissi. Kısa ve ruhsuz bir selam faslından sonra şarkıya giriş yaptım, insanları keyiflendirmek için fazla keyifsizdim.

"I wanna sleep next to you
But that's all I wanna do right now
And I wanna come home to you
But home is just a room full of my safest sounds
'Cause you know that I can't trust myself with my three A.M. shadow
I'd rather fuel a fantasy than deal with this alone."

"I wanna hold hands with you
But that's all I wanna do right now
And I wanna get close to you
'Cause your hands and lips still know their way around, oh
And I know I like to draw at night, it starts to get surreal
But the less time that I spend with you, the less you need to heal."

Birden Jongin'e söylediğim şarkı düştü aklıma. Ne kadar göz ardı etmeye çalışsam da, çok kısa bir zamanda hayatımda büyük bir yer edinmişti. Ondan öncesini hatırlamıyordum zaten, her şeyimde o vardı.

Ve bu acı veriyordu. Keşke diyordum, keşke hiç gelmeseydi bana. Keşke hiç öpmeseydi, seni seviyorum demeseydi. Gidecekti meğer, keşke gitmeyeceğine inandırmasaydı. Onunlayken hissettiğim şeyleri anımsıyordum bazen. Sadece anımsadığım şeyler bile o kadar güzeldi ki, bir daha o denli yoğun duygular hissedemeyeceğime emindim.

Ama yine de bir parçam tüm yaşattıkları için ona minnettardı. Ve ben tüm kızgınlığımı ve kırgınlığımı bu parçamdan çıkarıyordum. Yaptığı onca şeyden sonra hâlâ Jongin'e minnettar olmasına anlam veremiyordum çünkü.

" If you don't mind, I'll walk that line
Stuck on the bridge between us
Gray areas and expectations
But I'm not the one if we're honest, yeah
But I wanna sleep next to you
And I wanna come home to you
I wanna hold hands with you
I wanna be close to you."

Without You ● ChanKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin