SONBAHAR

ÇOK GÜZELSİN

YAPRAK

..Ne zaman kapandını bilmediğim gözlerimi açtım ve bir çift mavi göz gördüm. Artık şaşkınlıktan ağzımdan hiç ses çıkmıyordu. O da artık bağırmayacağımı anlamış olacak ki elini ağzımdan çekti.

"Merhaba matematik perisi."

Ağzım hala şaşkınlıktan açık dururken gözlerimi kırpıştırdım.

"Se-senin ne işin var bu-burada?"

Ben kekelerken beyfendi gülümsemekle meşguldü. Böbrek üstü bezlerim şuan aşırı derecede fazla adrenalin hormonu salgılamakla meşguldü. Kalbim de aşırı hızlı atmakla. Sanırım akciğerimde çok hızlı çalışıyordu çünkü çok hızlı nefes alıp veriyordum. Ben biyoloji dersine daha fazla giriş yapmadan ve bütün vicudumu incelememe izin vermeden konuşmaya başladı.

"Canım sıkıldı ve -derin bir nefes aldı- senin yanına geldim."

Omuz silkerken verdiği nefesi dışarı verdi. Daha doğrusu çok yakın olduğumuz için nefesi yüzüme çarptı. Ne kadar yakın olduğumuzu da anlamış oldum. Ben geriye gitmeye çalıştım ama duvarın içine girme yeteneğim olmadığı için beceremedim. Sonra elimi omuzlarına koydum ve ittirdim. Beklemediği için bir kaç santim yerinden oynadı. Ben de böylece azda olsa rahatladım.

"Yapıcak başka bir şey bulamadın mı?" derken kaşlarım yukarı kalkmıştı.

"Hmmm... Bir düşünelim." derken gözlerini biraz yukarı dikmiş, sol elinin işaret parmağını hafif aralanmış ve büzülmüş dudağının üstüne vuruyordu. Bir çeşit düşünme tarzıydı sanırım.

"Okuldan çıktım ve eve gittim. Biraz yatmak istemiştim ama rahat vermediler. Ben de bara gittim. Baya bir içtim. Aslında başka bir kıza gitmeyi planlıyordum. Düz sarı saçları, bayaa dolgun dudakları olan bir kızın yanına ama vaz geçip senin yanına geldim."

Hah! bir de rahat rahat anlatıyor beyfendi. Başka kızmışta sarı saçlıymış. Çok aklında kaldıysa git yanına.

"Ne istiyorsun?"

"Seni!"

Gözlerimi devirdim. Pis sarhoş, salak salak konuşuyor. Yaptığı saçmalığı es geçip bir önceki konuya geri döndüm.

"E madem kızı bu kadar beğendin gitseydin yanına."

"Aslında gidicektim sonra esmerlerden hoşlandığımı fark ettim." dedikten sonra vücudumu süzüp pis pis sırıttı. Neye sırıttığını anlamadığım için bende üstüme bakmaya başladım. LANET OLSUN. Evden çıkarken en dar ceketimi giymiştim ve altımda da neredeyse tayt kadar dar bir eşofman vardı. Hayır yani o kadar dar ceketi giydin niye fermuarını ortaya kadar çekiyorsun? Atlet yüzünden tüm göğüslerim belliydi. Hemen fermuarı yukarı doğru çektim. İyiki 5-10 cm ilerimdeydiydi de ellerimi hareket ettirebilmiştim.

"Seninde vicudunda fena değilmiş hani." Başımdan aşağı bir kızarma ve sinir dalgası yayıldı.

"Seni de, vicudunu da si-"

Gene dibime girip, işaret parmağını dudağımın üstüne bastırıp susturdu.

"Şşşt. Bu dudaklara küfür yakışmıyor."

Küfür mü? Ben küfür mü edicektim?Gene sinirlenmiştim ve ne dediğimi bilmiyordum. Şu yaşıma kadar ettiğim 2-3 küfürü de sinirliyken etmiştim zaten.

Parmağını dudaklarımdan yanağıma okyaşarak çıktığında dikkatimi Poyraz'a ve yaptıklarına verdim. Ne yapıyordu? Asıl önemli sorun; BEN NEDEN BU KADAR HYECANLANMIŞTIM VE KALBİM BU KADAR HIZLI ATIYORDU?