MELEZ KEHANETİ ( KLAYLEY )

MK-4

YAZARDAN

Hayley ne dediğini daha yeni fark etmişti. Klaus a doğru döndüğünde Gözlerindeki o öfke ve hayal kırıklığı karışımı olan ifadeyi gördü. Her ne kadar onu öldürebilecek cesarete sahipsede şuan korkudan altına sıçıcak durumdaydı.

KLAUS

Duyduğum şey şaşırmama sebep olmuştu. O an aklıma direk kehanet geldi. Demek gerçekti ve o kişi Hayley idi. O an sert mizahımı takınıp Vampir hızı sayesinde 1saniye içinde Hayleyin dibinde bitmiş ve kolunu tutmuştum. Pardon bu tutma değil  bildiğin pençelerimi geçirmişti.  Hayley acı ile inledi.

"Ne dedin sen? Beni öldürmek mi? Bana bak Hayley bildiğin ve planladığın her şeyi anlatıyorsun?"
diyebilmiştim sadece çünkü öfke mi kontrol edemeyip ona zarar verebilirdim. Ah atalım tekiyim. Kadın beni öldürmek için tuzağa düşürsün. Ben ona zarar vermemek için kendimi tutim. Ne oluyor bana herkesin bildiği Klaus Mikaelson şuan Hayleyin kafasını koparıp top sektiriyordu. Peki beni durduran ne? Bebek mi? Yoksa korktuğum şey mi?

HAYLEY

Klaus un pençeleri hala kolumdaydı ve bu tarifsiz bir acı veriyordu. Onu ilk defa böyle görüyordum. O sanki endişeli gibiydi. Ama neden. Bu 1000 yıl içinde allah bilir kaç kişi onu öldürmeye çalışmıştır. Ah kesin ölücem.Kolum sızlayınca

"Canımı yakıyorsun" diye sitem ettikten sonra beni kendine çekip

" Canını mı yakıyorum. Pardon ama Beni şuan seni öldürmemek için büyük bir çaba sarf ediyorum. " diye karşılık verdi. Ne yani beni öldürmicek miydi? Ben düşünürken o
"Neden?" diye sordu. Ilk başta anlamayıp " Neden derken? diye sordum.

"Neden beni öldürmek istedin? "  diye açıkladı. Birşey gizlemicektim.  Herşeyi anlatıcam.

"Tyler Lackwood. en yakın arkadaşımdı. Onu öldürďün." dedim boğazım düğümlenerek.

"Bu mu bütün sebep ? "

"Bu "

"Akmeşe? "

" Bende "

"peki  hayley pişman mısın? " dedi gözleri dolmuştu.

"Ne için?"

"Benimle geçirdiğin gece için"

Her nekadar onu öldürmek için beraber olduysamda pişmanım dersem yalan olurdu.

" Değilim " O an bana bakıp gülümsedi. Sonra bakışlarını karnıma indirdi.

"peki onu istiyor musun?" diye sordu. Bu sorunun cevabını bilmiyordum. Zamana ihtiyacım vardı.

" zamana ihtiyacım var. Bir şeylerden emin olmam lazım." 

" Tamam. Bundan sonra burdasın. Bu evde.Gözümün önünde " dedi. O an şaşırsamda olayda şaşırılacak birşey olmadığını fark ettim.  Ne de olsa adam çocuğunun güvende olmasını istiyor.

" Tamam." Diye karşılık verdikten sonra Klaus

" kol un odasına geç. Benim işim var."diyip kapıya doğru yürüyünce hızlanıp

" Klaus." diye seslendim. durdu ama donmedi. Biraz. daha yaklaşınca ortadan kayboldu. 

KLAUS

İnanamıyorum. Onu bağışladım. Neden ona kızamıyorum. Bu ne böyle ben klaus mikaelson ım. Sadece baba olucağını öğrendin ve merhamet ettin. Ya belkide hiç cezalandırmak istemedin.Hayir onu öldürmek istedim ama yapmadım çünkü haklı. Onun arkadaşını öldürdüm. Hemde gereksiz yere. Onun dışında farklı bir şey yok. Olamaz.

HAYLEY

Klaus gittikten sonra odaya gidip düşünmeye başladım. Herşeyi. Artık neredeyse bir anne sayılırdım. Nasıl oluncağını bilmiyorum.  Etrafımda hiç anne figürü yoktu. Hem onu isteyip istemediğimi bile bilmiyordum. Klausa gelirsek bundan sonra onu öldüremeyeceğimi biliyordum. Ne de olsa adamın çocuğuna hamileyim. Ve o farklı. Beni eğlendiriyordu. Güldürüyordu. Ama şuan bunları ne kadar yapabilir bir fikrim yok. O konuyada gelirsek beni neden öldürmedi veya işkence etmedi hiçbir fikrim yok derken bir ses geldi. Klaus olduğunu düşündüğüm için hemen kapıya koştum. Ama hiç tanımadığım biri geldi

"Merhaba"

" Merhaba sen hizmetçi olmalısın klausa haber verir misin?"

" ben ne hizmetçiyim ne baykuş. Hem sende kimsin?"

" ee pardon daha önce görmedim senide ondan. Bu arada ben Caroline Forbes."

"Hayley marshall"

" Tanıştığım memnun oldum ama bana klaus lazım."

"Klaus yok " dediğimde bana sen onların neyisin der gibi baktı. Sevmedim ben bu kızı. Tam ağzını açıcaktıki tanıdık bir ses etrafı sardı.

KLAUS MİKAELSON

"Merhaba Caroline. Ölüme mi geldin?"

Desteklerinizi bekliyorum oylarını unutmayın. 🌼 Ve satır arası yorum. Hepinizi seviyorum 😍😍