MERHABA ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ :) MULTİMEDİADA LİSA VAR.
Niall'ı gördüğümde donup kalmıştım.
Flashback(Niall'ın anlatımından)
Eve geldiğimde hizmetlim olan Lisa'yı yemek yerken gördüm Tanrım bu kız hiç doymaz mıydı? Beni gördüğünde hemen çatalını bırakıp ayağa kalktı ''Hoşgeldiniz birşeyler yemek ister misiniz?'' dedi ''Hayır teşekkür ederim birşey yemek istemiyorum bugün izinlisin çıkabilirsin'' dedim ruhsuz bir sesle ''Emin misiniz? pek iyi gözükmüyorsunuz da'' dedi ''Evet ben iyiyim sen gidebilirsin'' dedim yalan söyledim sanırım anladı ama belli etmemeye çalışarak ''Peki'' dedi ve çantasını alıp çıktı.Odama gittim yatağıma yatıp ağlamaya başladım.Neden hep olan bana oluyordu? Yoruldum artık cidden yoruldum.Annem ölmüştü hayatımın anlamı ölmüştü.Babam zaten ölsede umursamazdı ki beni hayatı boyunca hiç umursamadı.Hayatımın anlamı meleğim ölmüştü.Buna gerçekten dayanamazdım.Kalkıp masamın üstündeki jileti alıp sol bileğimde gezdirmeye başladım ve bi anda gözüm kararmaya başladı.
FLASHBACK SONU DEMİDEN DEVAM:
Niall odasında yerde yatıyordu ağlamaya başlamıştım bile hemen ambulans çağırdım 2 dakika sonra geldi ve Niall'ı sedyeye taşıdılar peşlerinden takip etmeye başladım.
Sonunda hastaneye geldiğimizde Niall'ı bir odaya soktular.Odadan çıkan doktora ''Durumu nasıl?'' diye sordum. ''Siz nesi oluyorsunuz bayan?'' diye sordu o da bana. ''Ş-şey b-ben sevgilisi oluyorum'' dedim kekeleyerek ''Durumu şu anda iyi hayati bir tehlikesi de yok.'' dedi ban ''Peki görebilir miyim?'' diye sordum. ''Tabii ama fazla kalmayın lütfen.'' dedi Teşekkür ettikten sonra içeriye girdim ve koltuklardan birine oturdum.Bileğini sarmışlardı elini tuttum ve her ne kadar şu an duymadığını bilsem de kulağına yaklaşıp ''Seni çok seviyorum sakın bir daha böyle bir aptallık yapma'' diye fısıldadım dudaklarına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra tekrar elini tuttum.Yaklaşık 10 dakika sonra odaya birinin girdiğini gördüm '' Çıkmalısınız muayanesi yapılacak'' dedi bir bayan kafamı onaylarcasına salladım ve odadan çıktım odadan çıkar çıkmaz telefonum çalmaya başladı.Arayan Kris'ti hemen telefonu açtım ''Efendim Kris'' dedim sesimin titrememesine özen göstererek.''Nerdesin kızım çok merak ettik seni'' dedi ''Hastanedeyim'' dedim.''Hastanede misin ne ne oldu sen iyi misin?'' dedi sesi çok telaşlı çıkmıştı. ''H-hayır ben iyiyim Niall evine gittiğimde odasında yerde yatıyordu bileklerini kesmiş.'' ağlayarak anlatmıştım. ''Hemen geliyoruz'' dedi ve telefonu suratıma kapattı.Oturduğum yerde öylece beklemeye başladım.Az bir zaman geçtikten sonra Kristen,Jennifer ve Robert gelmişlerdi.Hemen Kris ile Jen'e sarılarak ağlamaya başladım onlarda karşılık verdi. '' Durumu nasıl'' dedi Jen. ''İyi uyuyor şuan.'' ''Girebiliyor muyuz?'' dedi Robert. ''Sanırım'' dedim.Niall'ın odasına girdik doktor gitmişti.Niall'ın Elini tuttum Jennifer destek olurcasına sırtımı sıvazladı.Gözlerimi tavana diktim dikmemle birlikte Jen'in bağırışını duydum ve gözlerimi tavandan çektim. '' O uyandı uyandı'' diyordu bağırarak Niall'a baktığımda 32 diş gülümsedim. ama o bana boş gözlerle bakıyordu. ''Niall iyi misin sevgilim?'' diye sordum.Aldığım cevap karşısında yıkılmıştım
''Hey adımı nereden biliyorsun? ayrıca sen kimsin?''
BU BÖLÜMDE BÖYLEYDİ İŞTE DİĞER BÖLÜMÜ EYLÜLDE YAZABİLİRİM ARKADAŞLAR ÇÜNKÜ 3 GÜN SONRA TATİLE ÇIKIYORUM SİZİ SEVİYORUM SAĞLICAKLA KALIN :D ♥