7. BÖLÜM İŞKENCE

730 44 0
                                    

Gece'nin ağzından

Kendime geldiğimde çift kişilik bir yatakta sadece siyah sütyen ve siyah iç çamaşırlarımla duruyordum.

Soluma baktığımda acayip taş bir çocuk yarı çıplak bir şekilde uyuyordu.

Bende kayışlar koptu. Çocuğun yüzüne bir yumruk indirdim. Anında uyanırken ben çakımla çocuğun vücuduna derin çizikler atmaya başladım.

Odayı çocuğun bağrışları dolduruyordu. Sonra çakıyı kalbine sapladım.

Hemen üstümü giyinip bardan çıktım. Kızlar beni çok merak etmiş olmalılar.

Masalın ağzından

Akşamdan beri Geceyi bekliyoruz! Nerede bu kız!

Diye bağırdı Mira.

Bilmiyorum. İki dakika içecek almak için yanından ayrıldık. Hemen Nasıl kaybolabilir ki?!

Bilmiyorum Masal bilmiyorum!

O sırada içeri Gece girdi. Mira ile birlikte onun üzerine atlayarak sıkı sıkı sarıldık.

Hala ayrılmamıştık. Mira hemen geceye bir yumruğu gömdü.

Lan neredesin sen! Seni kaybettik diye kalbim azıma geldi!

Yavşağın biri benim sızmamdan faydalanıp beni bar odasına çıkartmış ................................................................................................................ İşte olay bu.

Dedi. Olsun Gece yaşıyorya o bana yeter

Hemen Geceye çok sıkı sarıldım

Ailem gibi seni de kaybetmek istemiyorum...

Dedim. Gece de bana sıkı sıkı  sarıldı

Gece nin ağzından

O konuşmadan sonra Masalı yatırmıştı.
Acı çekiyordu. Biliyorum. Ama yapacak bir şey yoktu.

Ya ben öz babamı öldürdüm. Hala içimden ağlamak gelmiyor.

Biliyorum sadist ve mezoşist bir kız olabilirim. Duygusuz olabilirim. Havayı önemsemiyor olabilirim.

Ama şu hayatta HERŞEYİM diyebileceğim insanlar var. Ve ben onları tamamen mutlu görene dek şu iğrenç dünyadan ayrılmak istediğimi sanmıyorum.

Neyse. Ben şu barı dağıtan Kenin işini bitireyim.

Kemal'i yani sağ kolumu aradım.

Alo Kemal

Efendim gece hanım

Ken  Swite yi 45. Depoya götürün ama gözünü bağlayın.

Tamam Gece hanım

Bir şey demeden telefonu suratına kapattım. Ben buyum işte insanlardan nefret ediyorum.

Her neyse hemen siyahlara bürünüp depoya gittim.

İçeri girdiğimde Ken'i bir sandalyeye bağlamış bir şekilde buldum. Yanında korumalarım vardı.

Yalnız adamı iyi hırpalamışlarsa. O ne lan burnu yamulmuş.

Beni gören korumalar hemen adamı dövmeyi bırakıp hazır ol moduna geçtiler.

Başları öne eğik bir şekilde duruyorlar. Yani benden ufacık mini minnacık küçücük bir şekilde korkuyorlar.

Ah kimi kandırıyorum. Benden ölümüne korkuyorlar işte. Aslında bu hoşuma gitmiyor değil.

Vay vay Ken yine karşılaştık

Evet gece seni çok özledim

Hele ben iğrenç sikik yüzünü dağıtmayı ne kadar özledim bir bilsen

Gözünden geçen korkuyla sırıttım. Artık elimden kurtuluşu yok. Bu şerefsiz herif bu gece ölecek.

İşkence ağletlerimi getirin

Lafı ikiletmeden dediğimi yaptılar korumalar.

Önce elime çakımı aldım ve vücuduna derin kesikler atmaya başladım. Sonra yaralarına tuz basıp üzerlerine kezzapı boşalttım. Sonra neşterle alnına lakabımı KARA MELEK yazdım. Odada sadece adamın haykırışları ağlamaları ve yalvarmaları vardı. Elime kerpeteni alıp dişlerini teker teker sökmeye başladım. Sonra ağazını diktim. Kerpetenle adamın bir parmağının  koparınca adam acıyla bağırdı ve ağzını açmasından dolayı ağazı yırtıldı.
Sonra onu asit havuzuna attım. Adam eriyerek öldü.

Korumalar yüzlerinde dehşet bir ifade ile bana bakıyorlardı. E tabi o kadar işkenceden sonra bu oluyor her zaman.

Arabama atlayıp eve sürdüm. Eve geldiğimde kızlar uyuyorlardı. Çünkü saat geceni 03:52 si!!

Odama çıktım ve pijamalarımı arıyordum ki odaya ağızlarında pijamamın altı Zeusta üstü ise Oscarda olmak üzere odaya girdiler.

Onların bu halleri çok komiğime gittiği için kahkaha atmaya başladım.

Ağızlarından pijamalarımı alıp giyinme odamda giyindim. Odaya girdiğimde yatağa uzandım.

Zeus ile Oscarda daha gitmemişlerdi. Onları yanıma çekip yumuşak tuyleriyle çok geçmeden uyuya kaldım...

GECENİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin