Castiel'den devam...
Dean'e olan hislerimden emindim ve ona aşıktım biliyorum. Dün onu istediğimi söylemiştim ve o da beni istemişti. Babama yeniden bir dua göndermem gerektiğini düşündüm
-Baba üzgünüm ama artık hislerimden eminim. Ben Dean'i seviyorum ve bundan asla vazgeçmeyeceğim. Onu birdaha terk etmeyeceğim. Baba üzgünüm melekler aşkı hissetmemeli ama ben hissediyorum ve artık duygularımı saklayamıyorum. Sen herşeyi bilirsin ve görürsün. Benim senden saklayacak birşeyim yok. Bu yüzden ben Dean'i seviyorum. Hemde herşeyden çok.
Dean hâla uyuyordu bende bu sırada çıkıp ona kahvaltılık bir şeyler aldım ve tabiki de turtayı unutmadım. Geri geldiğimde Dean telefonda biriyle konuşuyordu. Dinledim.
-Evet Sam.
-Evet Cass'le birlikte buradayız ve evet özünü geri aldı. Daha doğrusu başkasınınkini aldı ama biraz karışık.
-Tamam Sam bekliyorum.
-Tamam sakın ölme.
Başka ses gelmeyince içeri girdim ve elimdeki poşetleri masaya bıraktım. Tam da tahmin ettiğim gibi hemen poşetlere yumuldu ve turtayı görünce gözleri mutluluktan parladı.
-Dean sakın turtayı benden önemli görme. Ben olmasam o da burada olamazdı.
Güldü ve bir ısırık aldı.
Dean'den devam...
Bana turtaya daha fazla önem vermememi söyleyince içimden bir an "Tabikide seni daha çok seviyorum Castiel" demek geçti ama daha kendime bile itiraf edemediğim şeyi az önce ona mı söyleyecektim. Sadece gülmekle yetindim. Masaya oturup benim için getirdiği yemekleri yemeye başladım. Sanki ilk kez yemek yiyen birini görmüş gibiydi. Ben normal yemesemde yinede bana çok dikkatli bakıyordu. Ona doğru kafamı çevirip.
-Biraz istermisin tatları cidden güzel.dedim
-Hayır Dean biliyorsun ben---
Sözünü yarıda kesip.
-Biliyorum Castiel sadece beraber yemek istemiştim dedim. Bunu duyunca yemek yemeyi kabul etti.Karşıma oturup yemeklerden yemeye başladı. Beraber konuşmadan yemek yedik. En son kalkarken toplamama yardım etti ve
-Dean, Sam gelicek mi? diye sordu.
-Evet.Neden? dedim.
-Şey o gelince ona söylemeyeceksin değil mi? Söylemeni istemediğimden değil sen ona söylemezsin ve biz şimdiki gibi olamayız. dedi. Sesi üzgün çıkıyordu.Ona ne diyeceğimi bilmiyorum. Sam'e söyleyemezdim. Yani ne diyebilirdim ki? "Şey Sam ben ömrümüz boyunca avladığımız doğaüstü bir varlığa aşık oldum ve onu sen onu kardeşın gibi seversin.Tahmin et kim....Cass."diyemezdim. Bu duygular benim için gerçekti ama ya Sam bizi yargılarsa diye düşünmeden duramıyorum. Bunu Cass'e de açıklamam lazımdı.
-Cass üzgünüm bu duygular yani ben yani seni... Cümleyi tamamlayamıyordum.
-Seni seviyorum. diyerek cümlemi tamamladı.Beni sevdiğini söylemişti.
-Bende seni seviyorum,Castiel.
Ama Sam ya buna karşı çıkarsa. Ya bunun gerçek olmadığını söylerse. Castiel o benim kardeşim onu bırakmak istemiyorum. dedim.
-O zaman Sam'in senin düşüncelerine saygı duyması lazım.dedi.Haklıydı. Sam zaten beni yargılamazdı. O benim kardeşimdi.Cass hâla bana bakıyordu. Ona döndüm ve
-Bize alışması lazım o zaman.dedim.
Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti ve bana sarıldı.
Castiel'den devam...
Dean bizim aramızda olanları Sam'e söylemeyi kabul ettiğinden beri çok mutluydum. Ona onu sevdiğimi söylemiştim ve o da beni sevdiğini. Bugün çok güzel geçiyor diye düşündüm. O sırada Dean'in birine bağırdığını duydum ve hemen yanına ışınlandım. Şeytan kapanı içine sıkışmış Crowley'i gördüm. Bir ona bir de Dean'e baktım. Sonra Dean'in yanına geçtim ve
-Neler oluyor? O niye burada?dedim.
-Bilmiyorum Cass.dedi.Şeytan kapanının içine girdim ve Crowley'e
-Neden buradasın?dedim.Yine o gıcık suratı yaparak cevap verdi.
-Seni arıyordum.dedi.
-Ama neden?diye sordum.
===============================
Arkadaşlar, lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi benden esirgemeyin. Sizin yorumlarınız beni çok mutlu ediyor. İlk hikayem olduğu için iyi/kötü her yoruma açığım. Lütfen yanlışlarımı da söyleyin. Tatilde bulduğum internetten yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz. <3 DESTIEL <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
∞ DESTİEL ∞
FanficDean ve Castiel sonunda mutlu olabilecek mi? -Birden aklıma Cass geldi ve bir kez daha dua etmeye karar verdim. O masmavi gözleriyle karşılaştım. Kalbim dahada hızlı atıyordu.