0.3

681 223 95
                                        

"Blake, çıldırıyorum!" diye deliler gibi bağırdım.

Grayson Global'e röportaj yapması için onu ikna etmek üzere, Bieber Enterprises'a girmeye hazırlanarak dışarıda duruyorduk. Blake benim için tam kapsamlı bir makyaj yapmıştı.

Elbette bu kıyafetle kendimi güvende ve dünyanın tepesinde hissediyordum, ve bir ara gerçekten güzel olduğumu hissetmiştim ama hâlâ sinirlerim bozuktu. Her şeyin nasıl sonlanacağından, bana bağırırsa veya başka bir şey yaparsa nasıl tepki vereceğimden korkuyordum. Böyle durumlarda bağırmaktan ve benimle çizgisini aşan bir şekilde davranan birisini dövmekten korkmazdım ama yaparsa eğer, bunu ona yapamazdım çünkü bu röportajı yapmasına gerçekten ihtiyacım vardı.

"Hey," Omuzlarımı tuttu. "Rahatla, tamam mı? Benim için nefes alıp ver."

Dediğini yaptım ve derin nefesler alarak gözlerimi kapattım. Omuzlarımı ovarak bana gerçekten teselli veren rahatlatıcı bir gülümseme gönderdi.

"Şimdi kendinden emin görünmeye başla çünkü bu elbiseyle sana garanti veriyorum, her zamanki gibi kendinden emin ve sert görünüyorsun, tamam mı? Güvensiz ya da utangaç olmak için hiçbir sebebin yok."

Ona doğru sırıttım, bana ettiği iltifat karşısında biraz utanmıştım.

"Seni bu elbiseyle reddetmeyecek, bunu garanti edebilirim," Sırıttı, "Kahretsin, sırf bu kıyafet yüzünden bile senin için normale dönebilirim."

Güldüm ve göğsünü ittim. "Beni şımartıyorsun, bebeğim, gerçekten bunu yapıyorsun," dedim sululukla.

"Pekala Lopez, şimdi içeri gir, göster kendini ve onu görmeyi talep et, tamam mı? Eğer yardıma ihtiyacın olursa sokağın aşağısındaki Starbucks'ta olacağım."

"Tamam." Derin bir nefes aldım.

Gülümsedi ve bana bir adım yaklaştı. "Harika yapacaksın."

Gülümsedim ve dudağıma minik bir öpücük kondurmak için eğildi. O şekilde değil.. Dediğim gibi, o eşcinseldi ve aynı zamanda benim en iyi arkadaşımdı bu yüzden tuhaf değildi. (Yazarcım bu çok tuhaf ama yine de sen bilirsin..)

"Şimdi, git." Kalçama vurdu.

Güldüm ve 6 santim topuklularımın beni taşıyabileceği kadar hızlı bir şekilde içeri ilerledim. Cam kapıyı itip büyük binaya girdim. Asansörlere doğru ilerlediğimde, orada 3 adam ve 2 sarışın kadın duruyordu. İçeri girip, iki sarışının yanında dururken onlara yumuşakça gülümsedim.

İki Barbie sarışın bana yukarıdan aşağı doğru baktı. Şey, aslında dik dik bakıyorlar desem daha doğru olurdu. Bana buraya uygun değilmişim gibi bakış atıyorlardı ve neredeyse "burada ne yapıyorsun" diyeceklerdi.

Arkamdaki adamlar dudaklarını ısırıp, hiç utanmadan vücudumu yukarıdan aşağı süzüyorlardı. Sarışınlar bana son bir bakış atmayı ihmal etmeyip, beni 3 adamla tek başıma bırakıp asansörden ayrıldılar.

"Hey bebeğim, seni daha önce buralarda görmedim. Bieber'in yeni bir planı ya da başka bir şeyi misin?"

Arkadaşı onu dürttü ve gözlerini devirdi. "Aptal arkadaşımı mazur görün. Adım Jason ve bu benim sapık arkadaşım Luka, ve bu da David."

Gülümseyerek başımı salladım. "Tanıştığımıza memnun oldum"

"Peki adın tam olarak ne bebeğim?" Sapık olan sırıttı.

"Eleanor Lopez," Gülümsedim.

Elimi tuttu ve arkasını öptü. "Güzel isim, güzel kız." Kızardım ve elimi geri çekerek yanıma bıraktım. "Öyleyse tekrardan bebeğim, burada ne yapıyorsun?"

My Hot CEO || Justin BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin