ÇETE

CUMA

Diyecek bişe bulamadım sjsjs Vote+comment plis ^_^

HARRY'NİN GÖZÜNDEN:

(4. Gün - Cuma)

Düşündüğümden çabuk falan olmamıştı. Hatta uzun bile sürmüştü. Ama sonuç olarak olmuştu işte.

Bugün okula gitmemiş tüm gün uyumuştum. Saat iki de uyanıp Jess'e mesaj attım.

'Seni bir restauranta götüreceğim. Yedi gibi alırım. Ne giydiğin önemli değil her türlü güzelsin. Seni seviyorum.'

Kesinlikle aktör falan olmalıydım.

Birkaç dakika cevap bekledikten sonra vazgeçip telefonumla beraber aşağıya indim.

Sadece Zayn vardı. Ve her zamanki gibi sigara içiyordu.

"Neden hala okulda değilsin?"

"Ne zaman okulda oldum?" Alaycı bir şekilde sordu.

"Neyse." Diyerek karşısına oturdum.

"Sigara?"

"Hayır."

"Ne zamandır sigaraya hayır diyorsun?"

"Akşam bir randevum olduğu her gün?" Soruya soruyla karşılık verdim.

Yüzü düştü ve "Siz ikiniz çıkıyor musunuz? Yani Jess'le?"

"Jess mi?" Garip bir yüz ifadesi takındım. "Ne zamandır Jess diyorsun?"

"Adı çok uzun olduğundan beri?" Lanet olsun bu çocuk işini iyi biliyordu.

"Her neyse, evet."

Cevap vermedi.

"3 saatim var."

"Ve..."

"Ne yapalım?"

Benimle birşeyler yapmak istemediğini belirten yüz ifadesiyle ayağa kalkıp "Ben okula gidiyorum. İstersen gel." Dedi.

Tabii ki istemiyordum ve o bunu biliyordu.

Cevabımı beklemeden evden çıktı ve beni yanlız bıraktı.

Ne oluyordu herkese? Liam değiştiğimi söylüyor Zayn de trip atıyordu. Bu onların sorunuydu ve ben onları takmayacaktım.

Tekrar uyumaya karar verip alarmımı 5'e ayarladım.

'Loved Your First''le uyandım. Nasıl bir alarm sesiydi bu. Uyandığımda gerçekten şaşırmıştım.

Hemen duşumu aldım ve akşam için giyecek birşeyler bulmaya çalıştım.

Çok uzun sürmedi.

Siyah t-shirt, gömlek, mont ve atlıma siyah pantolon giyip gri ayakkabılarımı giydim. Saat daha 5:51'di ama yola çıkarsam 7'ye doğru ancak oteline gidebilirdim ve erken gitmenin bir sakıncası olmazdı.

Arabama atlayıp yola koyuldum. İyi ki erken çıkmışım; trafik vardı. Fakat yolun uzunluğunu hesaba katmamıştım. Gittiğimde saat 6:35'i gösteriyordu. Kapısını çalmamın yanlış olacağını düşündüğümden Liam'a mesaj attım.

'Jess'i aşağıda bekliyorum. 7'de yukarıya çıkarım o zamana kadar hazır olursa haber ver erken gelip alıyım.'

Saat 6:56'ya kadar aşağıda bekledikten sonra Liam geri mesaj attı.

'Hazır. Gel al.'

Asansöre yönelip yukarı çıktım ve kapısının önüne kadar yavaşça yürüdüm. Kapısının önündeyken derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Açan Liam'dı ve arkasından ayak sesleri geliyordu. Yana çekildiğinde Jess'i gördüm. İyi ki derin bir nefes almışım çünkü nefes kesici görünüyordu. Onu yavaşça süzdüm.