Bakma mavi mavi

41 5 4
                                    

Karşısına oturduğumda Savaş bana neler olup bittiğini sordu. Her şeyi olmasa da olayları kaba taslak anlatmıştım.

‘demek bütün bunlar benim o şımarık kardeşimin başının altından çıktı.’ Başını iki yöne salladı. ‘tahmin etmeliydim.’

‘onunla dost olmaya, yanlış anladığını söylemeye çalıştım ama…’ öfkeyle kızların masasına baktım. Onlar da pek farklı bana bakmıyorlardı. Aman be napacaktım onların dostluklarını. ‘babamın ne iş yaptığını öğrendikleri zaman hepsi benden uzaklaştılar’

‘baban ne yapıyor? Banka mı soyuyor?’

‘onları gören öyle olduğunu sanırdı’

‘kız kardeşimin damarına basmasına, seni rahatsız etmesine izin vermemelisin’ ya ne diyordun acaba pardon gözlerinine bakarken boğulmakla meşguldüm. Devam ediyordu konuşmaya

‘fazla şımarıktır. Sen buraya nereden geldin?’ valla bilmiyorum ki nereden geldim ben kimim, öyle bakmasan?

‘Bir çok yerden. Daha önce Bursa’daydık ondan önce de Isparta’

‘ısparta mı? Oraya hiç gitmedim. Hoş bir yer mi?’

‘hayır’ dedim. Savaş güldü. Dişleri bembeyaz ve kusursuzdu. Çantama ve sandviçime baktı.

‘yemeğini evden mi getirdin?’

‘evet’ onunla benimle alay etmesini bekliyordum ama beni şaşırttı.

‘ne getirdin?’

İncik boncuk canım sana bana

‘fındık ezmeli reçelli sandviç’

‘yemekhaneye getirdikleri fındık ezmeli reçellerden daha kalına benziyor. Belki ben de evden yemek getirsem daha iyi olacak’

Bir an Savaş’ı inceledim. Bütün bunları benim güvenimi kazanmak için mi söylüyor diye sordum kendi kendime. Yoksa bu söylediklerinde ciddi miydi? Değilse olsa iyi olurdu çünkü kalbime tırtıl kozası yerleşmişti. Kelebeklerin canlanması çokta uzun sürmeyecek gibiydi.

Aval aval onu izlediğimi gören Savaş o muhteşem gülüşlerinden bir tane takınıp bakışlarımı yarıda kesti.

‘okuldan sonra benimle bi araba gezintisine çıkar mısın?’

‘gezintiye mi?’

‘sana etrafı gösteririm’ göz kırpmıştı ve sağ yanağındaki gamze ortaya çıkmıştı. Allah’ım. GAMZE KİM!!!!!!!

‘teşekkür ederim’ diye mırıldandım. ‘ama imkansız’

Savaş ‘neden’ diye ısrar etti. ‘iyi bir sürücüyümdür’

‘okuldan sonra babamla buluşmam gerekiyor’ dedim bir çırpıda

‘iyi bakalım. Biz de yarın gideriz’

Durakladım. Bir bahane daha arıyordum. Savaş hemen, ‘buraya bak’ dedi. ‘hakkımda ne duymuş olursan ol ben zararsız biriyim’ neden sürekli bunu diyordu ya. Ne duyacaktım hakkınca anacım sen bi dökülsene bana. Neler yaptın millete. Ay pardon kızlara.

‘sen yatakhanede mi kalıyorsun yoksa ev tuttunuz mu?’ okulun özel yurdu bile vardı ve ben tabiki orada kalamazdım.

‘çark sokağında oturuyorum’

‘ah orayı bilmiyorum. Gerçi Adapazarlı değilim buraya Karasu’dan geldim.

‘duydum ama gitme fırsatım henüz olmadı. Çok güzel bir yermiş’

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu nasıl dünya?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin