Multimedia: Murat
Şarkı: Warzone/ the wanted
DERİN
"Sakin olmalısın Derin! Sana bir şey olmayacak! Duydun mu beni? Korkma!"
Demesi kolaydı fakat uygulaması o kadar zordu ki! Sürekli kornaya basarak çevremdeki insanları uyarmaya çalışıyordum. İnsanlar kaçışırken Yağız'ın dediklerine olabildiğince dikkat etmeye çalışıyordum.
"Ne yapmalıyım? Bu senin araban!" diye bağırdım telefona doğru.
"Nerede olduğunu tam olarak söylemelisin Derin" dedi.
Gözlerimi bir an olsun yoldan ayırmıyordum. Yüzümü ateş basmıştı resmen. Ellerim direksiyonda titriyordu. Nerede olduğumdan bahsettim her an daha da hızlanan arabayı yavaşlatmaya çalışırken.
"Kendini atlamaya hazırlamalısın Derin" demesiyle gözlerim kocaman açıldı.
Hayır! Yapamazdım ki! Bu hızda atlasam sakat kalırdım! Bir daha dans edemezdim!
Tereddütlü sessizliğimi hissedince "Suya mı dalmak istersin Derin! Bekle! Gördüm seni" dedi sertçe.
Tek istediğim gözlerimi sıkıca kapatıp dünyadan soyutlanmaktı. Bu kadar zor muydu huzurlu bir şekilde yaşayabilmek? Artık yorulmuştum bu tür oyunlarla uğraşmaktan!
Bıkmıştım! Onları affetmeye çalıştıkça karşıma çıkıyordu kendini hatırlatmak ister gibi!
Yanımda neredeyse benim kadar hızlı süren araca çevirdim bakışlarımı.
Yağızdı!
Bana güç vermek ister gibi bakıyordu! Camı açtığında ona uyarak ben de camımı açtım.
"Kapıyı açacağım! Sen de atlayacaksın!" diye bağırdı.
Korkuyla tüylerim ürperdi. Gecenin ayazı elbisemin içinden tenimi sararken nefesimi tuttum. Kafamı olumsuz anlamda salladığımda bana bağırmak ister gibi baktı.
"Derin! Birkaç kilometre sonra sonsuz bir okyanus var. Eğer ben su korkumu yendim, sağ çıkabilirim diyorsan devam et!" diye bağırdı.
Bazı kelimeler rüzgarın uğultusuyla duyulmasa da yerini kendim tamamlıyordum.
"Yapamam!"
Korku beynimi işgal ediyor ve sağlıklı düşünmeme engel oluyordu. Bunu farkında olsam da elimden bir şey gelmiyordu.
"Derin! Yapabileceğini biliyorum! Hadi!"
Yola odaklanırken neden hala harekete geçmediğimi sorguluyordum içimde. Araba son sürat ilerlerken neden hala olduğum yerdeydim? Neden kurtulmak adına bir şey yapmıyordum? Bilinç altımda yatan şey neydi? Ölmek mi istiyordum?
Bir an aklımdan geçen şeyle durdum. Kalbim tekledi bunun doğruluğuyla! Bu beni daha da korkutmuştu. Ölmek mi istiyordum gerçekten? Cevap belliydi. Deli gibi korksam da istiyordum. Yutkundum sertçe. Kaldıracak gücüm yoktu daha fazlasını! Eninde sonunda olmayacak mıydı bu? Bir şekilde bitireceklerdi işimizi! Allah'ım! Bunları ben mi düşünüyordum?
Titredim bir an. Ardından içim huzurla doldu. İzel beni asla affetmeyecekti. Demir de öyle! Ama olacak olanı geciktirmekten başka ne işe yarıyordu ki bunlar!
Ben korktuğum için ölmeyecektim, korkusuzluğum beni öldürecekti. Ve bu sonun denizden gelmesi ne kadar da ironikti.
Savaş alanında olmaktan yorulmuştum! Yaralarım iyileşecek gibi durmuyordu. Acı çok gerçek ve fazlaydı çünkü hayatımda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETELER ARASINDA!
Teen FictionArslan ve kartal arasında kalmış tavşandı onlar. Bir tarafta ölüm, diğer tarafta acı. Hayatta kalma imkanları var mıydı bu savaşta? Arslan ve kartal, onun için ölümüne savaşırken, deli gibi korkuyordu tavşan. Arslan ele geçirecek olursa tek hamlede...