29.

10.8K 695 190
                                    

Hiiiiii

Uyandığım gibi telefonu elime alıp yazmaya başladım. Neden yaptım bilmiyorum ama xkxoskdmxjdıd

Veee 1 k ' ya aşırı az kalmış ama Nası mutluyum bi bilseniz::::)))))) (Düzenleyensemanotu: bebeğim 228 k oldun hayırlı olsun ;))

...

Saat sabaha gelmek üzere. Neden uyandığımı bilmiyorum hayır dersim falanda yok. Zorum neydi acaba?

Şura'nın bu gün dersi var. Kesinlikle Deniz sayesinde bilmiyorum(!) O oraya gider.

Bende acaba kütüphaneye mi gitsem? Evet mantıklı.

Kendime ufak alıştırmalık bi şeyler yaptım çantama kantinden almak tercihim.

Birazcık Bulut'u sevdikten sonra giyinmeye başladım. Gözlüklerimide takıp makyajımı kontrol ettim ve çıktım.

Normalde makyajsızda beğeniyorum kendimi ama çoğunlukla gece kitap okumaktan göz altlarım morarıyor ve öcüye dönüyorum. Maksat görüntü kirliliği olmasın.

Son olarak çantamı alıp içini kontrol ettim ve çıktım evden. Uykusu olup erken uyanan bi salağım ben.

Köşedeki pastaneye girdim. En son kantin diyordum ama olsun. Kendime kaşarsız kaşarlı poğaça aldım. Evet hani şu sadece adında kaşar kullanılıp içinde olmayanlardan.

"Kızım yine süslenmişsin bu saatte nereye gidiyorsun?" SANANE "Okula." Sinsi sinsi sırıttı "Nasıl bi okulmuş bu böyle süslenmişsin?"

"Amcacım seni hiçbir şeye inandırmak zorunda değilim okula gidiyorum. Ne dememi isterdin kocaya gidiyorum falan mı? Hayır birde inanmıyor tövbe Allah'ım ya." Dedim arkamdan boş boş bakarken poğaça poşetini alıp çıktım.

Sinirlendirmeyin adamı.

Otobüs durağında beklemeye başladım. "Ayyy dudaklara bak hep botoks iğrenç." Sensin iğrenç. Hem bende botoks yok. "Ne yapayım teyzecim babamın ve anamın dudakları büyük diye benimkide büyükse. Kıskanma dudaklarımı Allah Allah!" Hayır bu günde her şey beni bulacak gibi.

Otobüs geldiğinde içeri girip boş yer bakındım ama bulamayınca köşede ayakta beklemeye başladım.

Birinin beni izlediğini hissetsemde kafamı kaldırıp etrafa bakınmadım. Raconuma ters.

Yanıma gelen çocuğu görüş açıma giren ayakkabılarından fark ettim. Kafamı kaldırınca karşımda Doğaç'ı gördüm.

"Sen Kumsal değil misin Ya?" Dedi. Baya iyi soru. "Evet o'yum." Kafa salladı "Nasılsın?"

"İyi!" Dedim sinirliyim kimse bana dokunmasın lütfen diye kafama yazı yazasım var şu an.

"Asabi miyiz biraz?" Dedi gülerek. "Doğaç sabahtan beri tartışmadığım insan kalmadı bana dokunma çok sinirliyim birde erken kalktım vallaha sana patlarım." Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.

"Tamam yavaş gel." Komik değilsin.

Kafamı tekrar otobüs demirine yaslayıp gözlerimi kapattım. Niye bilmiyorum hoşuma gidiyor.

Gözlerimi araladığımda geldiğimizi fark edip indim otobüsten. "Dersin mi var?" Sen hala burada mısın?

"Hayır işlerim var." Diyip yürümeye devam ettim. "Ne gibi işler?" Dedi. "Sana hesap mı vereceğim?" Dedim sinirle. Bu ani çıkışıma şaşırdı. "Hayır,merak etmiştim sadece." Dedi.

"İyi!" Diyip hızlandım peşimden gelmedi. Çok mu sert çıkıştım ya? Amann.

Kantine girip kendime bi kahve aldım. Şekerli ve sütlü. Cüzdanımı bi elime kahveyi bi elime alıp yürümeye başladım.

Merdivenlerden çıkarken dengemi tam kaybedip terse doğru yuvarlanıyordum ki kollarım iki kol tarafından tutuldu. Ve elimdeki kahve üzerime boşaldı.

Acıyla "Aaağh." Dedim. Beni tutan kişiye baktım Deniz korkuyla bana bakıyordu. "Yandın mı? Sıcak mıydı?" Dedi. "Fazlasıyla sıcaktı." Dedim.

"Tamam sen giyinme odasına git ben sana kıyafet getireceğim. Sende üstünü falan hallet. Su tutma zaten biliyorsun kabarır." Dedi aceleci aceleci. Ama gülümsemeyi ihmal etmedi.

Kahvenin yanık açısından ölmem de şu çocuk bana böyle gülmesin. Çok güzel gülüyor vicdansız. Bi gün o gülüş kalpten götürecek beniiiii

Ne ara beni giyinme odasına getirdi ki?

Üzerimdekini çıkarıp kendi üstüme dolabımda bulduğum kremi sürdüm. Bir dakika benim dolabımda neden yanık kremi var? Herneyse.

Odanın kapısının tıklatılmasıyla kapıyı açıp sadece kafamı uzattım. Atlet var sonuçta.

Bir eliyle gözlerini kapatmış diğer eliyle bi sweet uzatan Deniz'e bakıp güldüm ve elindekini aldım içeri girdim. Dışardan "Giyin burda bekliyorum." Diye seslendi. "Tamam."

Üstüme geçirip sweeti saçlarımı yana attım. Erkek şeyi olduğu belliydi ama en azından düz ve mavinin koyu bir tonuydu ve Deniz gibi kokuyor.

Vallaha mis gibi kokuyor.

Oh biraz daha içime çekeyim.

Oh oh

Üzerimi son kez kontrol ettim ve çıktım odadan. Kapıda köşeye çömelmiş telefonla ilgilenerek beni beklediğini gördüm.

"Giyindim." Dedim üstümü süzüp beğendiğini belli ederek ıslık çaldı. Öldüm tabi ben.

"Benden daha çok yakışmış sana senin olabilir." Dedi. Yaaaa deyip sarılmak istesemde o biraz nah canım.

"Neden okula sweet getirdin ki. Hem emin misin alırım vermem bak." Dedim kahkaha attı "Eminim eminim. Şey için getirdim ya bizimkiler çıkışta su savaşı yapalım dedilerde ben istemiyordum bahanem olur."

"Yapma bak ıslak kıyafetlerle kalır hasta olursun." Dedim kantine doğru gidiyorduk.

"Sen hep bana kötü davranırdın bu gün bi iyisin." Dedi gülerek.

Gülme kalbim var benim. Bak bi ortak nokta hadi evlenelim.

"Bana erkek sweeti hediye ettin tabi iyi davranırım."

"Neden erkek sweetlerini sever misin?" Şaşırarak baktım. "Erkek sweetlerini sevmeyen bir kız mı var? Çok güzeller Ya." Dedim kollarımı kendime sararak.

"Neden be?" Diye sordu. "Çünkü rahat hissediyoruz. Hem kızlarınki çiçekli böcekli hiç sevmem öyle şeyleri." Dedim. Sevmiyorum.

"Galiba kızları hiç anlayamayacağım." Dedi düşünerek. "Anlarsın ya." Dedim. "İnşallah." Dedi kantine gelmiştik zaten oturduk masaya.

"Bekle." Diyip hızlı hızlı uzaklaştı. Elinde iki kahveyle geri geldi. "Şekerli aldım umarım seviyorsundur." Kafa salladım ve iki avucumun arasına aldım bardağı.

Ellerimi ısıtması hoşuma gidince gülümsedim. "Ufacık şeye bile mutlu oluyorsun ne güzel." Dedi o da gülümseyerek. Aldığım övgüyle kafamı ona doğru kaldırdım.

"Sevmiyorum böyle büyük şeyleri,gösterişi. Ne güzel böyle minik minik şeyler." Dedim.

"Seni alan yaşadı." Dedi. "Yok ya sap olmak güzel şey." Dedim.

"Bencede. Ama sevildiğini hissetmekte güzel ve ben bunu sürekli hissediyorum."

Dondum ve kaldım.

...

Heyyyyy 800 kelime yazdım.

Sevin beni<3

ANONİMİŞTEAQ ~Yarı Texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin