"Bu sır benim değil. Tüm insanların bildiği, insanlıklarını susturdukları, açığa çıkması için uğraşmadıkları kadar dibe itmek için çaba göstermedikleri bir sır. Ayrım. İliklerimize işlemiş, oraya karışmış ve artık ayrıştıramayacağımız kadar biz olmuş bir gerçek. İnsanların insanlara duyduğu, insanların hayvanlara duyduğu, insanların cisimlere ve eşyalara duyduğu... Ve biliyor musun, hepsi zor da olsa aşılabilir. Sadece insanın kendine duyduğu, kendine duyduğu ayrımcılık, ırkçılık, sınıf farkı hissi yenilemez. Kendi ruhu için hiçbir şey yapamaz insan... Bitmedi ama okumaya devam etmeyeceğim. Çok isteksiz duruyorsun. Sanki... Sanki."
"Dinlemek istemediğimi söyleyecektin."
"Evet! Haklısın. Oysa benim çok hoşuma gitmişti, dinlerken yüzünün alacağı şekli merak ediyordum ama bunu beklemiyordum."
"Dudaklarını birbirine bastırıp merakla cevabımı beklediğin ana kadar seni dinlemek istiyorum. O andan önce susma. Lütfen devam et."
"Peki. Iıı, okuyorum... ta ki o ruhu birinin parmaklarına bırakıp iyileştirmesini isteyene kadar."
"Elini kimse tutmadığında yürüyemeyecek bir ruhu okuyorsun."
"Kendime benzetmiştim aslında. İyileştirecek olan da sensindir diye..."
"Yanlış! Ben kimseyi iyileştiremem. Buna harcayacak zamanım yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mozart'ın tablosu
Conto"Bu Mozart'ın tablosu." "Mozart müzisyendi." "Eh, bir resim yapsa buna benzerdi." dedi etrafına çöplerin yığıldığı fıçıya bakarken.