"Rüzgar. Hissetmek istiyordu ama esmiyordu. Böyle hüzünlü bir hikayeye rüzgarın yakışacağını düşündü. Esmedi rüzgar. Esmez rüzgar. Duyduğu tıkırtıyla başını çevirdi. Yanına oturan adama baktı. Süzüp geçmedi. Sadece adama baktı. Normalde olsa bakmazdı. Normal değildi. Yüzüne baktı adamın. Kaşlarının şekline. Kemerli burnuna. İnce dudaklarına.
'İnsanları çaktırmadan incelemeyi öğrenmelisin.'
'İnsanların hoşuna gitmez mi izlenilmek?'
'Gider.'
'Peki o zaman neden gizlice yapayım ki?'
Başını çevirip karşıya baktı. Bilgili olduğunu gösterecek bir şeyler söylemek istiyordu.
'Karşıdaki Mozart'ın tablosu.'
'Mozart müzisyendi.'
'Eh, bir resim yapsa buna benzerdi.' dedi etrafına çöplerin yığıldığı fıçıya bakarken.
Adamın değneğine baktı ve konuşmaya devam etti.
'Mozart bunu yaparken renkleri bilmeyen herkese ithaf etti ve bunu asla ama asla kimseye söylemememi tembihledi.'
'Sözünü dinlemeliydin. Mozart'ın iyiliğine ihtiyacım yok.'
Adamın kara gözlüklerinin ardındaki gözleri görmek istedi. Görmeyen gözleri. Duymayan gözleri.
'İnandın mı? Bu paçavranın hikayesiydi.' "
"Bu bizim hikayemiz." dedi boş boş pencereye bakarken. Görüyor gibiydi karşı evlerin çatılarını.
"Bu bizim hikayemizse ben bunun neresindeyim?" Avuçlarımı içine hikayeler doldurduğum deftere bastırdım. Vereceği cevabı öyle çok duymak istiyordum ki.
"Olmak istemediğin bir hikayeye seni kimse katamaz. Sözcükler bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mozart'ın tablosu
Storie brevi"Bu Mozart'ın tablosu." "Mozart müzisyendi." "Eh, bir resim yapsa buna benzerdi." dedi etrafına çöplerin yığıldığı fıçıya bakarken.