29

7.2K 633 173
                                    

Jimin pasta dilimini ağzına götürüp keyifle yediğinde gözlerini Yoongi'den birkaç saniye kaçırmış daha sonra 'bu manzarayı her zaman göremem' diyerek pasta yemeyi bırakıp Yoongi'yi izlemeye devam etti.

"3 gün sonra gidecekmişsin," Yoongi söze başladığında küçük olan gülümsemeyi bırakmış cümlenin devamını beklemişti. "biraz daha kalsan olmaz mı Jimin-ah?"

Yutkundu Jimin. Değil üç gün ölene kadar onun yanında kalmak istiyordu fakat mezun olması gereken bir okulu, arkadaşları ve ailesi vardı. "Hyung dans yarışmasından dolayı ancak o kadar izin alabildim. Keşke daha uzun kalsam fakat üç gün sonra maalesef gideceğim."

Yoongi'nin kalbinde bir acı baş gösterdi fakat tüm o acıya rağmen gülümsedi küçüğüne. "O halde bir dahaki buluşmamızda konuk olan ben olacağım." gözleri küçülene kadar gülümsedi Jimin. Yoongi'yle vakit geçirmeyi fazlasıyla sevmişti ve bu vakitlerin daha da çok olmasını istiyordu.

Yoongi, Jimin telefonuyla uğraşırken onu izlemeye başlamıştı. Daha önceden onun güzelliğini fark edemediği için kendine kızıyordu.
Gözlerine küçüğünün dudağının kenarındaki pasta kırıntısına takıldığında kendine engel olamadan Jimin'e doğru eğildi ve baş parmağıyla pasta kırıntısını aldı. Jimin büyüğünün ani hareketiyle donup kalırken Yoongi'de yaptığı şeyin şokunu yaşıyordu. Birden kendini kontrol edememişti ve o an hiç olmadığı kadar gergin hissediyordu.

Kendini gülümsemeye zorladı. "Pasta kırıntısı kalmışta," dedi elini ensesine atarken. Jimin ise hala şoku atlatamamış boş gözlerle Yoongi'ye bakıyordu. Zar zor kendine geldiğinde
"Anladım hyung." dedi.

Telefonu yanına bırakıp lavaboya gittiğinde biraz olsun rahatlamayı umuyordu zira kalbi göğüs kafesine öyle bir baskı uyguluyordu ki Yoongi'nin duyacağından korkuyordu. Lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı, nefeslerini düzene soktu.

O sırada Yoongi ise yaptığı şeyi sorguluyordu. Jimin'i seviyordu, evet ama onun başkasını(?) sevdiğini bildiği için yakın davranmasının hata olduğunu düşünüyordu. Jimin'in telefonu ardı ardına titrediğinde Yoongi dikkatini telefona vermişti. Jimin'e bakınıp gelmediğini gördüğünde telefonu eline aldı ve kilidini açtı.

İnstagramdan gelen bildirimlere tıkladığında bir dm grubu görmeyi beklemiyordu.

Busanlısın sen kendine gel Jimin dm

taetan:
Jimin
pasta nasıldı
içinde yüzük falan var mıydı

gguksan:
cidden
siz hala neden evlenmiyorsunuz ki

jeyseok:
Jimin Daegu'ya gittiğinden beri
buraya bakmaz oldu
geldiğinde de sövüp gidiyor
bi susun da yine sövmesin

taetan:
bana bile böyle hanımcılık yapmadın amk

jeyseok:
hangi seme ukesine hanımcı olmuş

gguksan:
hyung rjzmajkdjajdlaşaisl

Yoongi okuduğu son mesajlarla kahkahasını tutamamış ve gülüşünün salonda yankılanmasına sebep olmuştu.

Kafasını kaldırdığında Jimin'i görmesiyle gülümsemesi daha da artmış ve onun telefonunu elinde sallayarak küçüğüne seslenmişti. "Arkadaşların gerçekten çok eğlenceli."

Jimin ise büyüğünün grup mesajlarını okuduğunu idrak ettiğinde arkadaşlarının ne dediklerini merak etmiş, kendisini rezil etmemiş olmalarını ummuştu. "Hyung sen mesajlarımı mı okudun?" endişeli sesiyle konuşmasına rağmen Yoongi hala okuduklarına gülüyordu.

"Evet, hatta Jungkook şey diyor 'siz neden hala evlenmediniz'" Park Jimin o an günün ikinci şokunu yaşayarak olduğu yere çivilenmişti. Ve içinden bir ses o gün olanları kolay atlatamayacağını söylüyordu.

+++

homophobia, yoonmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin