44 - final

8K 554 259
                                    

Min Yoongi havaalanından çıktığında gözleriyle Jungkook'u aradı. Ne Jimin'e ne de diğerlerine Busan'a geleceği haberini vermemişti, sadece Jungkook'un haberi vardı.

Gözleri Jungkook'u bulduğunda çantasını sırtlandı ve küçüğünün yanına ilerledi. Jungkook, Yoongi'yi gördüğünde ' vay canına,' diye geçirdi içinden. 'Jiminle yakışacaklarına eminim ama ikisi de salak.' içsel çatışmasına son verip büyüğüne sarıldı.

"Hoş geldin hyung." Yoongi gülümsedi, "Hoş buldum Jungkook. Hadi geç olmadan gidelim." Küçük olan Yoongi'nin bu aceleci haline kahkaha attı. "Hyung Jimin evde, bir yere kaybolmayacak. Sabırlı ol." Yoongi omuz silkti. O da biliyordu er ya da geç küçüğünü göreceğini. Fakat ne yapabilirdi ki, özlemişti Jimin'i.

Arabaya binerek Jimin'in evine yol aldıklarında Jungkook günlerdir sormak istediği fakat alacağı tepkiden korktuğu soruyu sormaya karar verdi. "Yoongi hyung bir şey soracağım."

"Sor, Jungkook." küçük olan derin bir nefes aldı. "Jimin hyungu seviyorsun değil mi?" direksiyonu sıktı, kendiyle alakalı olmamasına rağmen gerilmişti. "Tabii ki sevi-" sözünü kesti büyüğünün. "Arkadaşça bir sevgiden bahsetmiyorum."

Yoongi gülümsedi fakat gülümsemesinin ardında korku yatıyordu. Jungkook fark ettiyse başkaları da fark etmiş olabilirdi, belki Jimin de fark etmişti. Ama zaten küçüğü her şeyi biliyordu. "Çok mu belli ediyorum?" diye cevap verdiğinde Jungkook zaferle gülümsedi. "Hayır ben çok zekiyim."

Yoongi kahkaha atarak Jungkook'un saçlarını karıştırdığında aklına gelen soruyla gülümsemesi yavaş yavaş solmuştu. "Jungkook eğer ona söylesem, ne tepki verir?"

Jungkook dudaklarını büzdü. Çok iyi biliyordu ki Jimin sevinçten bayılabilirdi, yastığa çığlık atarak kendini boğabilirdi, daha birçok değişik şeyler olabilirdi. Konu Jimin olunca Jungkook dar çerçeveyle bakamıyordu. " Hyung ters tepki vereceğini sanmıyorum. Seni üzecek bir şey yapmaz." Küçüğünün cevabı onu rahatlatmamış, aksine gerilmesine sebep olmuştu. Jungkook onun bu halini fark ettiğinde gülümsedi. "Hyung endişelenme, eminim kötü bir şey olmayacak."

Jungkook'a inanmayı tercih etti Yoongi. Hem Jimin Yoongi'ye değer veriyordu, onu üzecek bir şey yapmazdı değil mi?

-

Jungkook Yoongi'yi, Jimin'in evine bırakmış, rahat konuşmaları için kendi evine dönmüştü. Peki Yoongi ne mi yapıyordu? Yaklaşık yarım saattir kapıda dikilmiş, neler diyeceğini düşünüyordu. Her ne düşünürse düşünsün aynı şeyleri söyleyemeyeceğinin farkına vardığında zile basmış, apartman kapısının açılmasını beklemişti. Kapı açıldığında derin bir nefes alarak içeri girdi ve merdivenleri adımladı.

Jimin'in katına geldiğinde nefesini tuttu. Acaba Jimin onu görünce ne tepki verecekti? Ondan önemlisi sevgisini ona anlattığında neler diyecekti? Yoongi bu sorulara bir cevap aramakla meşgulken Jimin apartman kapısını açmış ve karşısında salaş siyah gömleği, siyah şapkası, şapkasından taşan mavi perçemleriyle ayakta dikilen ve yüz ifadesi tam bir kediyi andıran Yoongi'yi görmüştü. "Yoongi hyung?"

Yoongi karşısında Jimin'i gördüğünde ne tepki vereceğini şaşırmış, kısa bir düşünmenin ardından ellerini açarak "Sürpriz!" diye bağırmıştı.

Jimin gülümsemiş ve bir şey demeden kollarını Yoongi'ye sarmıştı. "Çok özlemişim hyung. İyi ki geldin." Yoongi küçüğünün sarılışına karşılık verdiğinde yüzünde huzurlu bir gülümseme oluştu. "İçeride sarılmamıza devam etsek?" Küçük olan kıkırdamış ve geri çekilmişti.

Beraber içeri geçtiklerinde Jimin ilk odasına gitmişti. Telefonunu çıkararak arkadaşlarına bu haberi verdiğinde tepkilerini okuyup zaman kaybetmek istemediği için Yoongi'nin yanına gitti.

"Hyung geleceğini neden haber vermedin?"

"Sürpriz yapmak istedim, kötü mü yapmışım." Jimin omuz silkti. Kesinlikle doğru şeyi yapmıştı. Zira küçük olan karşılamaya gitse onu daha önce görmesine rağmen büyük ihtimalle heyecandan saçmalardı. "Hayır hyung, çok iyi yapmışsın."

İkili beraber yemek yemiş, oyun oynamış, buluşmalarından geçen süre zarfında neler yaptıklarını anlatmışlardı birbirlerine.

Jimin gülmesini durdurup zar zor konuşmaya çalıştı. "Sen gerçekten Namjoon ve Seokjin hyungu yeni mi öğrendin?" Yoongi birkaç gün önce öğrendiği şeyi hatırladığında kaşlarını çatmıştı.

"Evet, bana söylemedi pis civciv. Fotoğraf atmasa haberim olmayacaktı."

"Hyung bence çok yakışıyorlar. Ben olsam sırf bu yüzden kızmazdım söylemedi diye." Yoongi küçüğünün gülmekten kızarmış yüzüne baktığında gülümsemesine engel olamadı. Jimin, Yoongi'yi durup dururken gülümsetebilen tek kişiydi.

"Jimin onları boşverelim de, benim sana söylemem gereken bir şey var." dedi büyük olan. Nasıl diyeceği hakkında hiçbir fikri yoktu fakat o an karar vermişti, söylemeliydi.

Tam söze başlayacaktı ki Jimin ona engel olmuş, kendi konuşmaya başlamıştı. "Eğer tahmin ettiğim şeyi söyleceksen, boşuna seni zora sokmak istemem hyung. Haberim var her şeyden." Yoongi'nin dudakları şaşkınlıktan aralanmıştı.

"Sen nerden biliyorsun?" kıkırdadı Jimin. "Sarhoş olduğunda söylemiştin. Evet, sana dediğim gibi miyavlamadın merak etme, şarkı da söylemedin." Yoongi, Jimin'in gülmesine rağmen kaşlarını çatmış, somurtmaya başlamıştı.

"Bunca zaman biliyordun yani?"

"Evet, biliyordum."

"Peki ne diyorsun Jimin, ne hissediyorsun? Sevecek misin beni, konuşmayı bırakmayacaksın değil mi?" Jimin tebessüm etti. "Yoongi," dedi kısık sesiyle. Derin bir nefes doldurdu içine, devam etti. "Ben sana o gün içimdeki tüm şeyleri söyledim. Fakat ne şanstır ki sen duymadın. Şimdi aynı şeyleri diyecek olmak gerilmeme sebep oluyor ama bu konu açılmışken zor da olsa açık konuşacağım. Bilmiyorum, daha önce hiç fark ettin mi ama ben seni seviyorum. Bir zamanla tanımlayamam, şu kadar seviyorum diyemem ama bilmeni isterim ki ben seni hep gizliden sevdim. Yoonji'yi falan siktir et, öyle biri başından beri yoktu. Sadece sana olan sevgimi fark edersin de benden uzaklaşırsın diye korktum. Çünkü Yoongi, inan ki eğer bıraksaydın beni toparlanamazdım."

Yoongi küçüğünün cümlesini bitirmesiyle vakit kaybetmemiş aralarındaki mesafeyi kapatarak ona sarılmıştı. "İnan sevgilim, hiçbir güç seni benden ayıramaz. Belki kalbime seni geç aldım ama yemin ederim ki oradan çıkmana izin vermeyeceğim."

O gün birbirlerini bırakmayacaklarına dair söz verdiler. Ve inanın dostlarım, ikisi de sözlerini ebediyen tuttu.

+++

Final konuşmalarını hiç beceremem. Diyeceğim tek şey; ficimi okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızı okurken çok mutlu hissediyordum, bazen tepkilerinize gülüyordum da. Sanırım diyecek başka bir şeyim yok, sizi çok seviyorum ❤️

 Sanırım diyecek başka bir şeyim yok, sizi çok seviyorum ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

şöyle bir fice başladım, belki bakmak istersiniz

kitap bitiş tarihi: 11.12.2018 19.03

homophobia, yoonmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin