"Jiminnie arıyor"
kabul et/ reddet
"Yoongi hyung ben geldim, seni bekliyorum."
Yoongi, Jimin'in sesini duyduğunda sesi kaybolmuş, diyeceklerini unutmuştu.
"Jimin-ah biraz bekle, çıkıyorum şimdi." sesini bulup sonunda konuştuğunda kekelemediği için
Tanrı'ya dua ediyordu."Bekliyorum hyung." Jimin telefonu kapattığında derin bir nefes çekti içine Yoongi. Aylardır istediği gün sonunda gelmişti, Jiminle buluşacaktı ama farklı hissediyordu. İlk zamanlar onu arkadaşı olarak gördüğü için rahattı fakat son zamanlarda Jimin'e olan sevgisi farklı bir boyut almış, Yoongi'nin içini kemirmeye başlamıştı.
Araba anahtarlarını alarak evden çıktığında havaalanına doğru sürmeye başladı. Küçüğünü bekletmek istemiyordu.
Kısa bir süre sonunda havaalanına vardığında etrafına bakındı. Kalabalık havaalanında turuncu saçlıyı ararken gözleri sonunda aradığını bulmuştu. Şapkasını ters takmış, perçemleri gözünün önüne gelmiş yanaklarını şişirmişti. Yoongi uzaktan da olsa onun bu halini gördüğünde gülümsedi.
Adımlarını hızlandırarak Jimin'in olduğu yere ilerlediğinde nefesini tuttu ve Jimin'in arkasına geçti. Heyecandan elleri titremeye başlamıştı. Titrek bir nefes çekti içine ve ellerini turuncu saçlının gözlerine kapattı.
Jimin hissettiği ellerle gülümsemişti. Aynı zamanda vücuduna bir titreme yayılmış, onu ele geçirmişti.
"Bil bakalım ben kimim?" Yoongi'nin sorusuyla Jimin'in gülümsemesi büyüdü. 'Sesi gerçekten kedi gibi,' diye geçirdi içinden. Dudaklarını büzdü ve tombul ellerini Yoongi'nin ellerinin üzerine koydu.
"Yeşil saçlı bir kedi." cümlesini bitirmesiyle gözlerini açmış ve arkasını dönmüştü.
Yoongi karşısında tüm güzelliğiyle duran turuncu saçlıya daha fazla dayanamamış ve kollarını bedenine dolamıştı. "Sonunda," diye fısıldadı Küçüğünün kulağına. "Sonunda seninle buluştum."
++++