0.2

3K 250 142
                                    

Dipper birsüre Anonim ile ilgilenmemeyi seçti. Yeni bir işe başladı, birkaç haftada alıştı ve bir iki kişi ile tanıştı. Nihayet işindeki ikinci ayına girdiğinde ve deneme sürecinden geçtiğinde yeni biri işe başlamıştı. Kendisiyle aynı yaşta ya da birkaç yaş büyük olduğunu düşündüğü garip biriydi bu 'yeni' kişi. Etraf ile pek ilgilenmese de işinde iyiydi. Zaten part-time bir işti ve oldukça basitti. Garsonluk..

Tek sorun ise erken kalkılması gereken hafta içi günleriydi. Yine o günlerden birinin sabahına araladı gözlerini. Telefonunun alarmını kapatıp hızlıca duş aldı. Odasına döndükten sonra üzerini giyindi. Saçlarını tamamiyle kurutup hafif taradıktan sonra nane ve çam kokusunun birbirini dengelediği hoş parfümünü sıktı. Bir gay için kokusu cidden hoştu ve Dipper bu parfümü koklamaktan aşırı derecede haz alıyordu nedense.

Aynada son bir kez kendine baktıktan sonra telefonunu cebine atıp kulubeden çıktı. Havanın üzerindeki tişörte göre oldukça soğuk olduğunu fark etmesi anlamsız geçen on dakika ardından olmuştu. Kollarını kendine sardıktan sonra Kinetix marka siyah ayakkabılarını seyrederek yolu tamamladı.

O gün nedense ufak kafeleri de sıcak ortamına tezat oluşturacak şekilde soğuktu. Derin bir iç çekişin ardından arkadaki bölüme geçerek önlüğünü üzerine geçirdi.

Henüz otuzlarının başında olan kumral patronunu gördüğünde selam verdi. Bir an için bile olsa patronunun kestane gözlerinde bir parıltı geçtiğini gördü. Başıyla selamı aldıktan sonra kafenin arka kapısından çıkan bedeni izliyordu Dipper. Üzerindeki gömleğe rağmen çok seksi kasları olduğu ile ilgili bahse girebilirdi. Bacaklarının şekli kusursuzdu. Koyu kahve saçları taranmışlık ile taranmamışlık arasında hoş bir şekle uyardı genelde. Dişleri, gözleri, burnu, kaşları... Her şeyiyle kusursuz bir görünümü vardı.

Dipper hâlâ onun ardından baktığını fark ettiğinde yaptığının saçmalığını fark edip lavaboya gitti. Ellerini yıkadıktan sonra müşteri beklemek amacıyla tahta görünümdeki tezgahın yanına geçip yaslandı.

Çalan sakin müzik onu düşüncelere boğarken telefonunu çıkartıp Anonim'in mesajlarına baktı. Onu özlediği ile ilgili mesajlar vardı. Birsüre sonra mesajlar kesilmişti. Sırıtsa da içinde bir burukluk hissetmişti.

Dippytree: Demek sonunda bıktın, ha?

[Görüldü.]

[Yazıyor...]

CehennemLordu: Öyle bir şey yok. Sadece seni işinle ilgilenmen için rahat bıraktım.

Dippytree: Anlıyorum.

CehennemLordu: Nasılsın?

Dippytree: Her zamanki gibi..

Sen nasılsın?

CehennemLordu: Seni izledikçe iyi oluyorum, Çamağacı.

Dippytree: Şu an beni mi izliyorsun?

CehennemLordu: Evet?

Dippytree: Ne düşünüyorsun?

CehennemLordu: Bilmek istediğine emin misin?

Dippytree: Evet?

CehennemLordu: Pekala..

[Yazıyor...]

[Çevrimiçi]

[Yazıyor...]

[Çevrimiçi]

[Yazıyor...]

Senin yanına geliyorum, çenenden tutup beni fark etmeni sağlıyorum. Sen şaşkın ve garipseyen bakışlarını bana diktiğinde dudaklarımı senin dudaklarına bastırıyorum. Nefesin kesiliyor.

Dippytree: Hmm... Peki neden yapmıyorsun?

CehennemLordu: Yapmamı mı isterdin?

Dippytree: Bilmem.

CehennemLordu: Henüz değil, sabırlı ol.

Dippytree: :)

[Görüldü.]

Tek amacı onun kimliğini öğrenmekti, o bir şey yapamadan çekilebilirdi zaten. Ayrıca onu gözleriyle aramak çok saçma geliyordu. Asla bulamıyordu ve bir anlamı da yoktu. İç çekip kendisine doğru gelen yeni eleman ile telefonunu cebine attı.

Cehennemde Çeken Telefon||BillDip Texting||-tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin