Sürgün 2 ( YENIDEN DOĞUŞ )

4.bölüm ( Şifacı)

Genç kız ilaç şişelerinin yerini değiştirmeden şifacı’ nın tembihlediği gibi bütün dikkatini işine vererek düzenliyordu, saraydaki şifahanenin raflarını
“ Evet bu şişeyi de aldığım gibi 15. Sıradan 2.bölmeye koyarsam bugünlük şifacının şerrinden kurtulmuş olurum “ diyerek gülümsedi.
Yaşlı kadın bütün huysuzluklarına aldırmadan gülümseyip her şeyi titizlikle yapan bu sevimli kıza bir türlü kızamıyordu
“ İyi bir şifacı olması için iyi bir kalbi olması gerekiyordu bu naif bedenin altında mükemmel bir kalbi var “ diye mırıldandı
Genç kız izlendiğinden habersiz işini bitirdiği anda isminin seslenilmesi ile bir irkilerek arkasına baktı
“ Ninuthara” diye adeta hırladı, huysuz yaşlı kadın.
“Hadi uyuşukluğu bırak ve bana kırmızı şişeyi getir, 21.Sıra 5. Bölme de”
“ Pe- Pekii efendim “ diyerek hemen loş koridor da ilerleyip küçük bir kapıyı açtı,daha kapıyı açar açmaz mahzendeki  değişik bitki ve otların egzotik kokusunu hissetti.Aradığı şişeyi raf da görünce
“ Ahh işte burada “ diyerek şişeye uzandı,tam şişeyi eline alıp mahzenden çıktığı anda mahzendeki ra heykelinin gözünden kuvvetlice parlayan bir ışıkla olduğu yerde kaldı.
İliklerine kadar hissettiği  korku başından ayaklarına kadar  ılık bir akımla bütün vücudunda gezerken,duyduğu en güzel melodik sese kulak verdi.
“ Ninuthara vakit yaklaşıyor,kraliçe ye ulaşıp bunu içirmen gerek “ diye uzatılan şişeyi istemsizce aldı.Kuvvetli ışığın etkisiyle kimin konuştuğunu görmesede bunun Ra ‘ nın gizemi olduğunu düşünerek şişeyi cebine attı.
Koşar adımlarla dar koridorları geçerek, şifacının azarını işitmek istemediğin den dualar eşliğinde  yaşlı kadının bulunduğu bölmeye nefes nefese ulaştı.
“ Efendim şişeyi getirdim”
Şifacı kadın Ninuthara’nın  benzinin mermer sütunlar gibi olduğunu görünce kuşkuyla kıza yaklaşıp buruşuk parmaklarını kızın yüzünde gezdirdi.
“ Ninutgara sana ne oldu böyle? yüzün mermer gibi bembeyaz olmuş “ diyerek meraklı bakışlarını kızın gözlerine kilitledi.
Ninuthara bu yaşlı kadına o kadar bağlıydı ki asla yalan söylemezdi.
“ Nefteniya anne ma-mamahsen “diyerek kekelemeye başladığında yaşlı kadın
“ Yoksa..  askerlerden birimi birşey yaptı ?Kekeleme hemen söyle “ diye üzerine gelmeye başladığında genç kız heyecanla
“ Yok efendim yüce yü- yüce Ra’ nın gözleri ışık saçtı ,çok ama çok büyük kuvvetli bir ışık ve b-bu şişeyi bir kadın….evet evet bir kadındı yüzünü göremedim fakat sesi...sesi bir kadın sesiydi “ diye olanları anlatırken cebindeki şişeyi çıkartıp yaşlı kadına uzattı.

Kadın olanları dinlerken tıpkı o da karşısındaki genç kızın içinde bulunduğu korku ve heyecanı hissederek genç kızın uzattığı mavi şişeye uzandı.Kadın dalgın gözlerle bir şişeye bir kıza bakarken
“ Tanrıça isthar adına bunu sana kim verdi “ diye hararetle kıza baktı.
“ Elini görebildim efendim,kendisini göremedim” diye yaşlı kadına cevap verirken
Mahzendeki kadının mesajını söyleyip söylememek arasında gelip giderken tereddütle
“ Nefteniya anne kadın bunu kraliçeye vermemi istedi “ diyerek derin bir nefes aldı.
Ninuthara ;Nefteniya annesinden çok korkuyordu,kadın hem baş şifacı hemde kralın en seçkin komutanlarından birinin annesiydi.
“ Bu-bunu kimse duymayacak değilmi Nefteniya anne ? “ derken gözleriyle yaşlı kadına yalvarır gibi baktı.
Şifacı bu mucizeye inanmayan gözlerle dalgınca  genç kıza bakarken cevapladı.
“ Kimse duymayacak aramızda kalacak,bunu kraliçeye sen götürmelisin tanrıça seni seçmiş “ diyerek şişeyi genc kıza verdi.
“Fakat efendim beni kimse kraliçenin yanına yaklaştırmaz “ diye yaşlı kadına ne yapacağını sorar gibi bakarken ,yaşlı kadın kıza cevap vereceği anda kızın alnında beliren kraliyet soyuna ait olan gizli işaretin belirip kaybolduğunu görünce, afallayarak  gördüğü işarete odaklandı ama bir anda görünüp kaybolan işaretin yılan figürünü andırdığını anladığında, titreyerek
“ Kehanet “ diye fısıldadı.