6. Bölüm

47 3 0
                                    

Merhaba. Uzun bir süre oldu kusura bakmayın. Yeni bölümü beğenmeniz dileğiyle..

BÖLÜM ŞARKISI:CEM ÖZKAN- OLMAYACAK BİR HAYAL

MEDİA: OĞUZ

Şaşkınlıktan bir süre hiçbir şey yapamadım. Oğuz da bir şey yapmıyordu. Sadece dudaklarımız birbirine değiyordu o kadar. Şaşkınlığımı bozup ilk geri çekilen ben oldum. Ama ilk konuşan Oğuz’du.

-“Şeyy bilekliğini düşürmüşsün sanırım onu vermek için çağırmıştım.” Dedi elindeki benim bilekliğimi işaret ederek. Sonra devam etti. “Ben özür dilerim yani bilerek olmadı biliosun” ben konuştum sonra

-“Biliyorum önemli bir şey değil neyse ben artık gideyim.” dedim. Elinden bilekliği alıp arabadan indim. Önemli değilmiş hah yalancı öyle de bi önemli ki.

   Hissettiğim şeyi tarif etmem imkansız. Bilerek olmayan bir şeydi ama ne biliyim. Çok değişik hissettirdi. Oğuz’a karşı olan hislerim körüklendi sanki. Kalbim o kadar hızlı attı ki bir an fırlayacak zannettim. Onun nasıl hissettiğini çok merak ediyorum. Ne düşünüyor acaba hakkımda? Bu da merak ettiklerimin arasında.

            Eve girdiğimde ablam televizyon izliyordu. Ona yorgun olduğumu söyleyip odama geçtim. Üzerime pijamalarımı geçirip yatağa girdim. Yalnız kalmak istiyorum ama düşünmek istemşyorum. Çok garip daha önce hiç böyle bir şey olmadı. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Düşüncelerden kurtulmak istiyorum ama yapamıyorum. En iyisi dizi izlemek. Onların dertlerine kafamı takıp unuturum belki. Laptopumu elime alıp bu zamana kadar en az 10 defa izlediğim hearstrings’i açtım. 20 defada izlesem hala izleyebilirim o kadar çok seviyorum bu diziyi. Saate baktım 22.38. daha çok erken belki bu akşam bitirebilirim bu diziyi. 1. bölümden izlemeye başladım. 1. Bölümü bitirdikten sonra ara verdim mutfağa inip yiyecek birşeyler alıp odama geçtim. 2. Bölümü açıp izlemeye başladım. 5 dk geçtikten sonra mesaj geldi

KİMDEN:OĞUZ

-“Evet efendim, şu andan itibaren kölenizim. İstediğiniz bir şey var mı? :D” saate baktım 00.00 olduğunu gördüm. İnadına mı yapıyor bu çocuk. Ben yarını nasıl geçireceğimi düşünüyorken bu akşamdan mesaj atıyor. Tabi onun için normal. Her akşam öpüşecek birini buluyordur. Niye taksın ki kafasına

-“Teşekkür ederim, istemiyorum.” Yazıp gönderdim. Çok geçmeden cevap geldi.

-“Elif, bu akşamki olay için tekrar özür dilerim. Bilerek olmadı. Yanlış yorumlamanı istemem.” Gerizekalı yaa yemin ediyorum. Yanlış yorumlamakmış.

-“Önemli olmadığını söylemiştim. Küçük bir olayı uzatmaya gerek yok” yüzüne bakarak bu kadar çok yalanı söyleyemem ama ne de olsa mesaj bir şey olmaz. Telefonumun mesaj sesiyle irkildim.

-“Haklısın, küçük bir olay ne de olsa. Neyse ben yatıyorum iyi geceler”  ne yani şimdi de trip mi atıyor. Yuh yani Oğuz. O söyledi yanlış yorumlamamamı şimdi de triplere giriyor. Kusura bakma ama seni takamayacağım Oğuz. Cevap yazmadan tuş kilidini kapatıp telefonu kenara koydum. Yatağın içine girip gözlerimi kapattım. Bir süre sonra uyumuşum.

    Sabah kalktığımda saat 9’a geliyordu. Önce duşa girdim. Çıktıktan sonra saçlarımı kuruttum. Daha sonra giyeceğim kıyafeti seçtim. Saate baktım daha 09.15. Yani hazırlanmak için erken. Mutfağa geçip bir şeyler atıştırdım. Aslında Oğuzla beraber kahvaltı yapacaktık ama karnım açtı ne yapayım? Tekrar saate baktığımda 09.30 olduğunu gördüm. Odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Üstüme beyaz yazlık elbisemi  giymeye karar vermiştim. Ayakkabı olarak toprak rengi sandaletlerimi ve aynı renk çantamı takmayı tercih ettim. Bir an aklıma yarın akşamki parti geldi. Onun için kıyafet almam gerekiyor. Ne de olsa benim için düzenlenmiş parti. Şık olmam gerek değil mi?

Belki Birgün...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin