2. Bölüm

62 3 0
                                    

Selamm yine ben bu sefer daha uzun bir bölüm.. Daha hiç yorumumuz yok :( okuyanlar yorum yaparsa çok sevinirim. Daha yeni başladığımız için yorum ve vote sınırı koymuyorum ama ilerleyen bölümlerde olacak. Neyse çok konuştum sanırım.

--------------------------------------------------------

  

     İstanbulun mis gibi havasını içime çektim. Uçak ineli yarım saat olmuştu. Valizimi aldım. Sadece kayıt için geldiğim için çok fazla kıyafet almadım yanıma. Havaalanın çıkışındaki taksilerden birine binip ablamın çalıştığı yerin adresini verdim. Vardigimizda ablamın gerçekten işinde iyi olduğunu anladım. Yoksa böyle bi kliniği kim açabilir ki ? Kapıyı çaldım karşımda ne görsem beğenirsiniz mavi göz dağınık kahve tonlarindaki saclariyla bütün dünyayı unutturabilecek tatlilikta bi varlık..

-"Buyrun hanımefendi randevunuz var mıydı ?

-"Şey ben ablam için gelmiştim " biraz afalladi

-"Ablaniz ? Kusura bakmayın daha yeni işe başladım da ablaniz kim acaba ?

-"Eflal Öztürk"

-"Sen Eflal hocanın kardeşi misin ? "Pardon içeri gelsene " dedi yüzündeki kocaman gulumsemesiyle. Bir dk o ablama hoca mi dedi ? Ve onun üstünde beyaz önlük mü var ? İçeri geçtim ablamın kapısını çalarak odasına girdim. Beni görünce şaşırdı desem yalan olur zaten biliyodu yanına gideceğimi. Birkaç dakika sarılma faslından sonra bize kahve söyledi. Kahveleri beklerken ikimizde konuşmadık. Ablamı çok severim, aslında ailemdeki en yakın kişi o'dur bana. Babam bize biraz mesafeli davranır. Annemse her zaman bir arkadaş gibi. Aile yönünden şanslıyım. Babam avukat annem öğretmen parasal sorun yasatmazlar bize hiçbir zaman. Çok zengin olmasak da ellerinden geldikçe istediklerimizi yaparlar.

    Kapının tıkamasıyla dusuncelerimden sıyrıldım. İçeri elindeki kahvetepsisiyle yine o çocuk girdi. Kahveyi bıraktıktan sonra dışarı çıkacağı sırada ablamın seslenmesiyle durdu.

-"Mert otursana hem Elifle tanışmış olursun" demek ki adı Mertmiş güzel isim.

-"Peki" diyerek karşıma oturdu. Ablam kendini sorumlu hissetmiş olmalı ki muhabbeti açtı.

-"Mert bak bu benim kardeşim Elif. Bu yıl İstanbula taşınıyor. Benim yanımda kalacak. Mimarlık fakültesini kazandı." ablam lafını bitirir bitirmez elini uzattı.

-"Memnun oldum bende Mert bak" ablam yine açıklamaya başladı.

-"Mert benim çok yakın bir arkadasimin kardeşi. Burada bana yardımcı oluyor."

-"Hm" dedim O sırada ablam ayaklandı

-"Biz çıkıyoruz. Önemli bişey olursa ararsin. Eve gidip kardeşimle hasret giderelim" son cümlesini yüzüme bakarak ve küçük gulumsemesiyle söyledi "Sende aynı saatte kapatıp gidebilirsin"

-"Tabi hocam siz hiç merak etmeyin" dedi Mert. Bana döndü ve elini uzatarak "Çok memnun oldum tekrar görüşmek isterim" diye cümlesini tamamladı.

-"Tabii neden olmasın" dedim bende küçük bir gülümsemeyle.

    Mert'i arkamızda bırakarak arabaya binip eve doğru yol almaya başladık. Ablam sinsice sırıtarak

-"Bakıyorum da Mertle iyi anlaştınız" cümlesini bitirdikten sonra bana döndü gözleri sanki bir cevap beklermis gibi bakıyordu.

-"Evet iyi birine benziyor" dedim devamını da getirerek "İyi arkadaş olabiliriz" burnunu kırıştırdı.

-"Sadece arkadaş mı ?" sorusu beni şaşırtmadı. Düşünmekte haklı. Mert yakışıklı çocuk ve her kızın ilgisini çekebilecek kadar şirin. Doğruyu söylemek gerekirse ilk gordugumde etkilendim. Ama konuştuktan sonra anladım. Biz onunla sadece arkadaş olabiliriz. Daha fazlası olmaz. Ablama dönüp sorusunu yanıtladim.

-"Sadece arkadaş"

   Ablamın cevap vermesine fırsat kalmadan araba durdu. Eve geldiğimizi anladım. Bagajdan çok d ağır olmayan valizimi alıp yola koyuldum. Bir siteye gelmiştik çok lüks bir site. Evin fiyatını düşünmeden edemedim. Asansöre binip 6. kata çıktık. Sanırım 10 katliydi bu apartman. Asansörden inip eve geçtik. Gözüm karşı kapıya takıldı demek bi de karşı komşumuz var. Umarım arkadaş olabileceğim yaşta çocukları vardır. Ablamın gösterdiği odaya geçtim. Misafirler için dizayn edilmiş bir odaydi. Yarın gidip kendi odam için alışveriş yapacakmışız. Zevkimi bilmedigi için benim gelmemi beklemiş. Gibi bir sürü gereksiz açıklama yaptıktan sonra beni yalnız bırakarak kendi odasına geçti. Bende altima rahat siyah eşofmanimi üstüme de sporcu atleti giyip saçımı şirin ev topuzumdan yapıp odadan çıktım. Ablam mutfaktaydi. Yemek hazırlıyordu , yardım istemediğini söyledi. Ama ekmek alınması gerekiyormuş alıp alamayacagimi sordu. Kabul ettim hem çevreyi öğrenmem gerekiyor.

-"Emin misin bak hem saat çok geç oldu. İstersen ben alayım " o an annem geldi aklıma onu özlediğimi fark ettim.

-"Merak etme abla hem ben çocuk değilim. Unuttun mu bu yıl üniversiteye başlıyorum. Marketin yerini tarif etmen yeterli."

-"Biliyorsun canım amacım seni sıkmak değil. Ama ne biliyim... Market güvenlik kulübesinden sağa dönersen karşına çıkar. Hızlı gidip gel tamam mı?"

-"Tamam ablacim "

     Evden çıkıp tarif ettiği yöne doğru yürümeye başladım. Zaten çok uzak değildi. Ekmek aldım bir de cips kola çikolata tarzı şeyler alıp kasaya doğru ilerlerken sert birşeye çarptım. Elimdekiler hep döküldü. Tam kızmak için kafamı kaldırmıştım ki. Sanki dilim tutuldu.

-"Sen!" diyebildim sadece.

Arkadaşlar karakterlerime kişi bulamadım suan araştırma asamasindayim belki koymayabilirim bölümleri telefondan yazdığım için multi ekleyemiyorum bilgisayara geçtiğim zaman halledicem..

Belki Birgün...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin