•4•

94 11 0
                                    

Bir şey demeden odaya girdiğinde kapıyı kapatıp kendini yere bıraktı ve sırtını yasladı kapıya, Doflamingo... Yer altında sürekli Joker ismini duyduğu o adam, Monet’i yalan söylemeye itecek kadar korkutmuştu. Kız korkmuştu, fakat bu korku yıllardır hissetmediği “yaşama arzusu” denen şeyi ona vermişti. Bu da ne demekti?

Daha sonra bu düşüncelerden arınmak adına eline en yeni gazeteyi geçirdi. "7 savaş lordundan Crocodile, Hasır Şapkalı Luffy tarafından yenildi."

Başlığını gördü.“Savaş... Lordu.” diye fısıldadı, “Yenildi mi?” Aynı haber aynı dakikalar içinde aileden birileri tarafından Doflamingo’ya verilmişti.

Aradan saatler geçtikten sonra Monet sarayın camlarından birinden bahçeye doğru bakıyordu, koridorun başında duran Doflamingo’nun varlığını hissedememişti bile. Bir eliyle saçlarını kulağının arkasına aldı.

"Doflamingo-sama!" Hızla önünde eğildi ve tekrar kalktı. "Haberi aldınız mı?" Gözlerinde duran yuvarlak gözlükleri geriye doğru indirdi, Monet. "Evet, aldım. Bana sadece Joker diyebilirsin."

“Ne yapmayı düşünüyorsunuz?” dedi sesindeki saygıyı azaltmadan, ayak uydurmaya başlamıştı bile. Ortama uyum sağlamakta hiç kimse Monet kadar iyi olamazdı ve kızın tek gurur duyduğu özelliği de buydu.

"Dünyada pek çok güçlü insan var!" Sesini yükselterek koridorda yankılanmasını sağladı, Doflamingo. "O veledin işini hızlıca bitirirler, endişelenme sen."

Ona arkadan baktı uzun saçlı kız, Joker ona bir hayat vermişti. Monet bunu düşünüp duruyordu, bu yüzden o da Joker’ın gücü ve yaşamı için hayatına devam edecekti.

Bu düşünceyle birlikte aylar birbirini kovalamış, onun emrinde çalışmaya başlayalı neredeyse bir yıl olmuştu.

Aldığı birçok görevi başarıyla tamamlayan kız bir gün geldiği görevden belki de en kötü haliyle gelmişti, kolları tamamen kırılmıştı ve artık hissedemiyordu bile. Hiç kimseye görünmeden odasına yönelmeye çalıştı, Doflamingo zaten bu aralar meşguldü.

"Yemeğiniz hâzır, Monet-san." Sarayın hizmetkârlarından biri Monet sarayda yaşadığı için odasına yemek götürüyordu. Uzuvları yara bere içinde olan kızı görünce elindeki tepsiyi yere düşürerek kırılmasına sebep oldu.

Saray sakinleri odada toplanınca endişeyle doktorlar geldi. Onun için geri dönüş olmadığını dile getirdiler. "Doflamingo Efendimize söylemeliyiz!"

Gitmelerine engel olacak bir sesle Monet "Durun!" Diye sesini yükseltti.

“Joker’in bilmesine gerek yok.” dedi nefeslerini düzene sokmaya çalıştı, “Önemli bir şey değil.” diye yalan söyledi, “Böyle gereksiz bir şey için onu rahatsız etmemize gerek yok.”

"E-Emin misiniz? Korkunç görünüyor. Kralımızın kişisel ve sadık yardımcısına böyle bir şey yapanı affetmez Doflamingo. Bence söylemekte fayda var, onu bulup kıçını tekmelemesine izin verin." Endişeyle ellerini iki yana sallayan hizmetkâra baktı, Monet.

Hizmetkarları daha fazla ikna edemeyeceğini anladığında başıyla onayladı ve aynanın karşısına geçip gözlüklerini çıkardı, tam anlamıyla berbat görünüyordu.

Kral Doflamingo'nun kapısını çaldı, haberi vermek için gelen hizmetkâr. Den den mushi ile telefon görüşmesi yapan kralı gördü ve kapıyı yavaşça kapatıp -dışarı çıkıp-, bitmesini bekledi.

"Girebilirsin." Içeri girdi ve sanki şelalenin altına girmişcesine ter döktü. "Monet!" Nefes aldı ve devamını getirdi. "Çok kötü yaralandı!"

Doflamingo'nun gözleri faltaşı gibi açılınca onu görmek için fırladı. Kapı sertçe açılınca baktığı aynadan kapıya doğru çevirdi başını, ne diyeceğini bilmiyordu. Başarısız olmuş sayılmazdı, görevini layığıyla yerine getirmişti ama... iyi durumda da değildi.

“Joker...” diye fısıldadı kısık bir sesle.

First Meeting Story [DoNet]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin