•5•

82 11 0
                                    

Açmış olduğu kapının başından gözlerini Monet'e çevirdi.

"B..." sinirle elini yumruk yaparak yanındaki duvara çarptırdı. "Bunu sana kim yaptı?!" Odadaki tüm herkes ilk defa Doflamingo'yu bu şekilde görüyordu. Odaya sessizlik hakim oldu.

“Yapan kişi kaçtı.” Konuşurken sürekli vücut dilini kullanan kızın kollarını hareket bile ettirmediğini gören hizmetkarlar şaşkınlık içindeydi, “En Kötü Nesil’den biri. Sanırım adı Kid idi.”

"Kid..." sinirle ismini dışa verdi. "Çok acıyor olmalı, yapabileceğimiz bir şey var mı?" Joker endişeyle doktorlara baktı. Cevap gelmeyince hepsine "bir avuç işe yaramazsınız!" Diyesi gelmişti.

Daha sonra hizmetkârlardan biri elini yavaşça kaldırdı ve söz hakkı için izin istedi. "Bilmiyorum ama size önerebileceğim yetenekli bir doktor tanıyorum." Doffy kim o? Bakışını atınca duyduğu şey onu oldukça şaşırttı. "Trafalgar Law."

“Joker, ama sen ondan...” diye başladı cümleye Monet, Trafalgar ile Joker’in geçmişini bilen sayılı kişilerden biriydi Monet. “Trafalgar olmaz.” diye tamamladı başladığı cümleyi.

"Ama başka şansımız yok." Dedi üzgün bir sesle, öneriyi sunan hizmetkâr. Doffy yutkundu ve kollarını birbirlerine doladı. "Onu buraya getirin, gerekirse güç kullanın."

Hizmetkarlar dışarıya çıkınca ilk günkü gibi, odada sadece ikisi kalmıştı. Monet kafasını kaldırıp Joker’a bakamıyordu, hissetmemesi gerekse bile bu hale geldiği için suçlu hissediyordu kendini.

Doflamingo kapıda dururken, Monet ona belli bir uzaklıkta camın kenarında duruyordu.

"Eğer ölürsem-" Monet'in sözünü hızla kesti, gözlüklü adam. "Ölmeyeceksin ve buna da ben karar veririm."

“Ya senin kararınla bile durdurulamayacak bir şeyse bu?” diye fısıldadı, “Ben mi emrine karşı gelmiş olurum?” Ayakta durmakta zorlansa da Doflamingo’ya olan saygısından dolayı cama doğru dayanmıştı. Kollarından akan kan camda leke bırakmaya devam ediyordu.

"Aynen öyle, bu yüzden ölmemeye çalış." Yeşil saçlı kızın kanının camda iz bırakmasını görmeye katlanamayarak bakışlarını kaçırdı. Daha sonra cebindeki salyangozumsu telefonun çaldığını işitti.

"Puruppurupurup." Cebinden çıkartarak açtı .

"Oo~ Sensin ha? Benden yardım isteyeceğin 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi." Telefondaki kişi Law'dı.

“Konuşmayı kısa kes.” İlk defa endişe kaplamıştı bütün vücuduna, “Bu tek seferlik, sonra seni diğerlerine yaptığım gibi bir kukla misali kullanmaya devam edeceğim. Ama şimdi, iyileştirmen gereken birisi-“ dediğinde Monet’e doğru baktı, “Birisi var.” dedi sesini düzeltip. “Bana güç kullandırma, biliyorsun kullanmak oldukça hoşuma gider.”

"Yaa~ Bak sen, peki ya yapmazsam? Arkadaşın ölecek, değil mi? Tıpkı kardeşine olduğu gibi." Son kısımlara doğru ses tonu daha da sinirli çıkmıştı.

"Yapmazsan bütün sevdiklerin ölecek, ama yaparsan yaşaman için olan süreni daha da uzatacağım bence yeterince adil." Gülümsedi arsızca, Joker.

Law’un başka bir seçeneği yok gibiydi, “İyi.” dedi sinirden titreyen bir sesle, “Adamlarını yolla, orada olacağım.” Onlar konuşmaya devam ederken Monet hissettiği dirençsizlikle yere düştü bir anda, bedenini dengelediği için oturur bir pozisyona geçmeyi başarmıştı.

Ufak bir inleme kaçtı ağzından, canı oldukça acımıştı.

Joker telefonu kapadı ve Monet'e doğru hafif bir gülümseme sundu. "Iyi olacaksın." O sırada Monet bir o kadar üzgün, bir o kadar da kendine değer verildiği için mutlu hissediyordu.

First Meeting Story [DoNet]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin