“şey lavabo nerede acaba?” diyerek Doruk’un koluna çimdik attım. “Ah!!!Ş-şey gel ben seni götüreyim” diyerek elini uzattı. Ayağa kalkıp elini tuttuğumda “izninizle” diyerek ilerledim.Lavabonun önüne geldiğimizde “İstersen seninle geleyim” derken suratında bir muziplik vardı. “Lavaboya girmek için değil sana bir şey sormak için buraya geldim” derken kaşlarımı çatıp kollarımı önümde bağlamıştım.Elleri belinde bana bakıyordu. “neymiş o?Eğer burada daha fazla baş başa kalırsak seni öpeceğim çünkü şu anda o kırmızı dudaklarını öpmek için kavruluyorum” dediğinde anlımın yandığını hissettim.Elimi anlıma götürüp kaşırken bir yandan da bakışlarımı etrafta gezdiriyordum. “bana benden büyük olduğunu söylememiştin.Hem de üç yaş” dediğimde yüzündeki muziplik yok olup daha çok gülmek isteyen bir ifade oluştu. “Ne çok mu komik” diyerek gözlerimi devirdiğimde “Sen niye bu kadar kızdın onu anlamdım yani sevgilim bile değilsin” dediğinde beni daha da sinir etmek istediğini anladım. “ya öyle demek.O zaman annenlere de söylersin Dora nereye gitti dedikleri zaman” dediğimde yüzündeki sevimlilik yok olup kaşları çatılmıştı. “Nasıl yani?” dediğinde bakışlarını gözlerimin derinliklerine attı. “Şöyle yani ımm Gidiyorum!!” diyerek gidiyorum’u bağırarak söyledim. Ailesine gittiğimi söylemek için arkamı döndüğümde kolumu tutup sırtımı duvara sertçe yasladı.Nefesini hissedebiliyordum. “Sorsaydın söylerdim. Hatırlıyorsan sana uçakta okuduğun kitap için küçük olduğu söylemiştim. Anlaman gerekirdi” diyerek kafasını biraz aşağı indirdi ve sağa doğru eğip dudaklarıma yaklaştığında “Doruk biri görecek çekil” dediğimde “Çekilmezsem ne olur?” diyerek artistlik yaptı. “Bu olur” dediğimde ayağımı çoktan erkekliğine vurmuştum bile. “Bilerek hareket et Doruk” diyerek sırtını sıvazladım. “Ah!Of! ne yaptın ya.Şimdi kesin çocuğum olmayacak” dediğinde hala dalga geçiyordu.Aptal herif. “Hadi beni eve bırak” dediğimde “Daha tatlılarımızı yemedik Dora” derken eli hala erkekliğinin üzerindeydi. “Eve gitmek istiyorum. Hadi” dediğimde elini belime koydu ve “tamam be tamam” diye tısladı.
“Aaa öyle şey mi olurmuş.Daha tatlılarımız vardı.Bir aydır Dora ile tanışmak istiyoruz ve bu sadece iki saatlik mi olacaktı?” dediğimde gözlerimi kısarak kadına baktım o az önce ne demişti.Bir aydır mı? “Şey çıktığımızı ne zaman söyledi?” diye aptalca bir soru yönelttiğimde “Hey bunun bir önemi yok hadi gidelim Dora” diyerek elini omzuma attı.Omzuma attığı kolunu iterek kadına yaklaştım ve soruyu tekrarladım. “Bir ay oluyor değil mi Adnan?” diye kocasına sordu.Adam hala masadan kalkmamıştı.Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldığımda tekrardan gözlerimi açıp elimi kadına uzattım. “Tanıştığıma çok memnun oldum Yeşim Hanım.Tekrar görüşmek üzere” dediğimde suratındaki sıcak gülümsemesi yok olmamıştı. “Evet Doracığım Doruk’un dediği kadar güzel ve hoş bir kızmışsın” dediğinde bakışlarımı Doruk’un üstüne çevirdim. Babasıyla da kısa bir vedalaşma sonrasında yola çıkmıştık.Arabada tek bir kelime bile etmezken sessizliği bozan Doruk olmuştu.”Özür dile-“ “sus lütfen Doruk seninle konuşmak istemiyorum.Beni korkutuyorsun” dediğimde arabayı ıssız bir yolda kenara çekti. “Dora seni korkutmak istemiyorum.Özür dilerim sana böyle kötü bir gece yaşatmak istemedim” dediğinde dudaklarını ne kadar öpmek istesem de ondan nefret ettiğimi unutmamam gerekiyordu. “Lütfen konuş benimle Dora” “Ne konuşmamı bekliyorsun Doruk.”
Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında benimle konuşmaktan hemen vazgeçtiği için biraz şaşırmıştım.Çünkü uçakta sürekli konuşmuştu.Sus dediğim halde bir çok defa beni hiçe sayıp konuşmuştu.Hayal kırıklığı ve korku içimi kemiriyordu. Bu çocuk beni bir aydır nereden tanıyordu.Daha tanışalı iki hafta olmamıştı. Midemde bir ağrı vardı.Sanki bacaklarımdan göğsüme kadar uyuşmuştum.Eve geldiğimizde “İyi geceler Dora” dediğinde ona dönmeden sinirli bir ses tonuyla“İyi geceler üniversiteli” dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİM
Teen Fiction"Eğer senin arabanla gelirsek peşimi bırakacak mısın?” "galiba" "Araban nerede?" "takip et" Arabaya bindiğimizden beri annem ve Doruk saçma sapan bir muhabbetin ağına yapışmışlardı.Neymiş efendim Doruk beyin annesi Bodrum'da tatildeymiş de...yaz tat...