Gençler nasılsınız görüşmeyeli^^ beni özlediniz mii?Bende sizii. Medya da labirente göndermeler yaptım yani orman gibi bir yerde oluyo bu olaylar diye hayal edin. Gelen bölümlerin kusuruna bakmayın vaktim olsa yazıcam ama yok hatta vaktim olsa bir hikaye daha yazardım neyse çok uzatmadan hikayeye geçelim hadi.
Bariyeri geçtik ve orda bizi bekleyen Sayuriydi ama ağlıyordu ve bizim adım seslerimizle beraber bize baktı.
Sayuri:
-K-KAÇIN BIRDAN Ç-ÇABUK OLUN B-BEN...BEN AAAAAGGGHHYine canavar haline dönüşmüştü ama neden böyle davrandığını anlayamıyorum...
Sora:
-Sayuri neden böyle davranıyorsu- derken sözümü kesti ve üstümüze basmaya çalıştı.Kardeşlerimi kenara itip öbür tarafa koştum.Sora:
-Hey Sayuri sana ne oldu?!Sayuri kulaklarını kapatarak bağırmaya başladı ve kız formu ile dev formu arasında gidip geliyordu bu srada fark ettim ki boynunda bir kolye var ve her parladığınsa Sayuri bağırarak şekil değiştiriyor.
Koşarak insan formundayken Sayuriye sarıldım.
İkizler:
-Oo abii ne yapıyosun yoksa bu başta sana yardım eden kız mı? Beklendik gelişmeler (pislik bakışı attılar)Kardeşlerimi takmayarak kolyeyı çıkarmaya çalıştım fakat kolye çok sağlam yapılmış kesinlikle ben güçsüz değilim.Son şans olarak Sayuri'nin yüzünü tuttum ve;
Sora:
-Bu kolyeyi sadece sen çıkarabilirsin...Sayuri kendini to-Derken birden bire gelen bir ışık süzmesi direkt olarak kolyeye denk geldi ve onu kopardı. Kopan kolye yere düşer düşmez parlak bir ışıkla parçalandı. (Sora'nın iç sesi:NEDEN BURDAKİ HERŞEY LANET OLASI PARLAMALAR İLE GERÇEKLEŞMEK ZORUNDA Kİ?!!) [Y.N:Tamam gençler yazmaya devam ediyorum kızmayın ^-^] Tabi ki ışık süzmesinin geldiği yere bakma gereği hissettim derken...
Sora:
-K-KİRO ONU NERDEN BUDUN SEN HEMEN YERE BIRAK! YA BİRİNİ YARALASAYDIN?!
Diye bağırmam bir az ağır kaçmış olabilir fakat elinde bir okla ateş etti inanabiliyor musunuz HEMDE BÜYÜLÜ BİR OKLA!!! Tabii bu bana onu ağlatma hakkını vermez... aaghh düşüncesiz ben.
Sora:
-Tamam bunu bir daha yapma ama yinede saol bak senin sayende Sayuri Ablan kurtuldu değil mi? Bir de ayıptır sorması sen onu nerden buldun küçük kuş?
Kuro:
-Şşeyy ben ... ben "hık" ben onu geçtiğimiz bir odada "hık" yerde buldum ve-ve sahibi var mı diye de baktım "hık" a-ama kimse yoktu ben-bende lazım olur belki diye aldım çok üzgünüm.Sora:
-Tamam tamam bu kasar üzülme sadece böyle bir şey gördüğün zaman bana haber ver olur mu.Hatta sen direk onu bana ver tamam mı?
Kuro evet anlamında kafasını salladı ve koşarak bana sarıldı. Suratını yicem senin yaaa. Derkeen Şiro'nun bana sen çok biliyon ya o yüzden ağlattın onu sanki sen öyle vurabiliridin de salak herif bakışları attığını fark ettim.Neyse Sayuri ile oturup konuşmak istesek de az bir süremiz kaldığı için vedalaşıp odadan ayrıldık.
Yenii odaa iseeeeAAAAAAAA AMAN ALLAHIM (Y.N:Sora imana geldi lol) ...dur yaa sadece şeffaf bir zeminmiş bir an 100m yükseklikten Aşşağıya düşüyoruz sandım. Haha kapıyı da görebiliyoruz sadece şuradan bir dönsek.
Sora:
-Ağğh noluyo lan?!
Kiro:
-...acaba zemin gibi duvar da görünmez olabilir mi? Belkide yerde boşluklar da vardır? Yada canavarlar??(pislik bakışı)
Sora:
-Ayy ne korktum sana anlatamam. Derken Şiro'nun bana sım sıkı tutunduğunu fark ettim. O canavarlar seni ısırsın Kiro dicem olmaz AGHH abi olmak ne zor yaa.Sora:
-Kormak Şiroo ben varım ya sana bir şey olmaz. Şiro tamam anlamında kafasını salladı ve ellerini bir az daha gevşetti.
Sora:
-Arkamdan gelin ben yolda neler olduğunu öğrenmek için önden gidicem. Bu arada bulduğun ok hala sende mi Şiro?Eveet bir bölüm daha bitti oh bee. Bu arada gençler diğer kitabıma da en yakın zaman da bölüm eklemeye çalışıcam merak etmeyin. Şimdilik görüşmek üzere diyelim vee bu bölümün kapanışını yapalımm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN 18 YOLU
AventuraÖncelikle herkese selamlar. Bu seri benim ikinci kitabım ve hala aynı heyecanı yaşıyorum sanki kalbim paticak neyse bu kitap hakkında bir uyarıda bukunmak istiyorum bu mangayı lütfen ilk bölümüne göre yargılamayın emin olum çok eğlenceli ve komik bi...