Tanrı'nın Tehtidi

133 7 38
                                    

Yeni bir seri ile karşınızdayım.Bu kurguda kısaca ölüm,korku,nefret ve kardeş sevgisi olucak umarım beğenirsiniz şahsen ben yazarken ağlamamk için zor durdum fakat sizi bilemem herkese iyi okumalar^^(medyadaki anneleri)(gerçekte re:zero da ki kılıç ustası)

Tanrı:
...seni bu yarışmanın bir parçası yapmak istiyorum Sora.Fakat kardeşlerinde katılmak zoru da kısacası kardeşlerini kaybetmek karşılığında tanrı olmaya ne dersin!?

(Y.N:Anime olsayı Op başlardı 😂)

Sora:
-Hayır saol.Kardeşlerime zara gelmesindense ölmeyi tercih ederim.
Tanrı:
-Hmm...peki fakat yarışmaya katılmazsan Kiro 3 gün sonra saat 2'de evde tek başina olduğu zaman öğle yemeği yerken boğularak ölücek.Şiro ise 5gün sonra saat 5civarlarında sen okuldayken trafik kazası sonucu ölücek.Tabii bunların hepsi sen yarışmaya katılmayı kabul edersen değişebilir.Gerçi yarışma sırasında ne zaman ölceklerini yada az bir ihtimal olsada sağlam kalıp kalmicaklarını bilemem.Şimdi sana tekrar soruyorum Sora bu yarışmaya katılmak istiyormusun yoksa istemiyor musun?

Sora:
-Yok saol ben kardeşlerimle kalan son 3günümü doya doya geçirmek istiyorum.
Tanrı:
-Peki sen nasıl istersen ama 3gün sonra seni ziyarete gelicem ve teklifim hala geçerli olucak tabi kardeşlerinden biri ölmezse.3 gün sonra görüşmek üzere Sora.(Büyük bir parlama ile yok olur)
Sora:
-Oof buda amma inatçi.

s"Merhaba ben Sora Kage.Daha demin gördüğünüzde en güçlü tanrı ve aynı zamanda bizi evlatlık alan babamız.Adı Tayron sizinde fark ettiğiniz gibi o ölüyor daha doğrusu öldürülücek ve yerine geçicek yeni bir varis arıyor bunu içinde bir yarışma düzenliyor ve benide durmadan davet edip duruyor.Zaten kazanamicam neden kardeşlerimide bu malubiyete dahil ediyim ki?!Hmm sanırım sizde Tayronla nasıl tanıştığımı anlatmam gerek yani en azından ben öyle hissediyorum.^^"

Geçmişe dönüş(Soranın 7 yaşındaki hali yani kardeşleri yeni doğdu)
Sora'nın o zaman ki bakış açısı ile

s"Sonunda merakla beklediğim kardeşimle kavuşmuştum derken ikiz olduklarını öğrendim ne kadar mutlu olduğumu anlatamam ama neden o kadar küçükler ki?"
Minik Sora:
-Annee anne neden onlar bu kadar küçük onlar iyi mi?
(Sora'nın Annesi)Mikasa:
-Merak etme tatlım onlar iyiler ve biliyor musun seni ilk kucağıma aldığımda sende onlar kadardın.(Yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirir)
Minik Sora:
-Nee ama ama ben onların 2 katıyım bunası olur?!!
Mikasa:
-Çünkü sen süt içip hemeen büyüdün ve kardeşlerinin büyük abileri olup onları korumalısın.
Minik Sora:
-Onlar için her şeyi yaparım o kadar talılarki.(Sora elini kardeşlerine uzatır.E tabi klasik olarakta kardeşi Soranın işaret parmağını tutar.)

s"Aaa~ çok tatlılar her neyse bir gün sonra sonunda eve dönüyoruz fakat babamı bu gün hiç görmedim her neyse zaten o bunağı hiç sevmiyorum beni dövmesi önemli değil ama anneme onu hiç sevmediğini söyleyip duruyor bir gün elimde kalıcak pislik.Şimdi bunu düşünmek istemiyorum tatlı kardeşlerimle birlikte uyumal istiyorum.Oh be sonunda eve vardık.Annemde onlarla beraber uyumama izin verdi ve beyaz saçlı olana yani parmağımı tutana Şiro diğer kahverengi saçlı olan ve habire ağlayıp beni görünce susanada Kiro dememi söyledi.Tam uyumak üzereydim ki kapı çaldı koşarak açmaya gittim."

Minik Sora:
-Ah baba senmiydin hoşgeldin.(tatlı bir ses tonu ile)
(Soran'nın babası)Masomi:
-Hıh bende seninle konuşmak istiyordum velet gelde senle bir az oynayalım,hık,sencede bu eve üç velet fazla değil mi?!
Minik Sora:
-Ne sen neden bahsediyorsun kardeşlerime bir şey yaparsan seni doğduğuna pişman ederim pis bunak.

s"Bana inat mı yapıyor anlamıyorum.her neyse zaten onda o kadar yürek yok fakat bu gün niyeyse tuhaf görünüyor ve o'hık' mı dedi?! Her neyse o pislik aileme yaklaşamaz sevdiklerimi ne olursa olsun sevdiklerimi koricam.heh gerçi bu annemin lafı ama olsun^^.Dur Dur bir dakika onun elinde bıçak mı var?!!"

Masomi:
-Gel buraya seni küçük sıçan!!
s"Nee bıçağı bana doğru savuruyor oh tanrım sanırım sonum geldi olsun yaa yinede ailem mutlu olsun ben ölmeyede razıyım."

Mikasa:
-DUR SEN KİMİN OĞLUNA EL SÜRMEYE KALKIYORSUN!?UZAK DUR YOKSA SENİ MAFFEDERİM!!
Masomi:
-Sen buna karışma yaşlı kadın.
Mikasa:
-Sen kime yaşlı diyorsun ve buna karışmak benim en doğal hakkım pislik adam.

s"Sonra... Sonra o yaşlı bunak elinde ki bçağı anneme doğru savurdu ve ve annem yere yığıldı her yer kan olmuştu koşarak anneme sarıldım ve onu uyandırmaya çalıştım ama ama o gözlerini açmıyordu üstümr bulaşan bu kırmızı sıvıya kan demek istemiyordum elimden hiç bir şey gelmiyordu ve kendimi çağresiz hissediyordum o zaman hayatımı güzelleştıren bir çiçeğin nasıl yere yığıldığını tekrar tekrar hatırlıyordum ne yapıcağımı bilmiyordum sırtımı yasladığım koca çınar devrilmişti.Gözümden bir yaş aktı ve ayağa kalktım yüzümden akan damlaları annemin yüzüne düşüyordu ve o srada gördüğüm manzara ile donup kadım baba dediğim o cani katil elindeki bıçak ile kardeşlerime doğru gidiyordu neyaptığımı anlamadan kaşarak mutfağa gittim ve bir bıçak aldım.İçeri tekrar gittiğimde babam kardeşlerimin tam yanında ve onlara doğrulttuğu bıçağı hareket ettirmeye başladı ve korku ile elimdeki bıçağı baba denen o manyağa doğrulttum ve koşmaya başladım ben daha nereye geldiğimi farketmeden yüzümde hissettiğim soğuk sıvı ile gözlerimi açtım ve ve babam... Yere yığıldı ve isteksiz bir şekilde bende yere yığıldım yaptıklarıma inanamıyordum korkuyordum elimdeki bıçağı duvara fırlattım ve  isteksizce mırıldanmaya başladım'bu gerçek değil bu doğru olamaz bu doğru değil'derken kardeşkerimin ağlama sesi ile ilkildim ve olanları brakıp olucaklara bakmaya karar verdim ve yüzümdeki kanı umursamadan kardeşlerime gülümsedim ve herşeyin yoluna gireceyini söyleyip onları kucağıma aldım ve kan gölü olan evimden çıktım.
Tam o srada ordan geçen 20li yaşlardaki bir adama çarptım ve yere düştüm ama hayatım onlara bağlıymış gibi onlara sarılıyordum ve istemsizce ağlayan gözlerimle adama baktım.
Adam hafifçe gülümsedi.

Bilinmeyen Adam:
-Merhaba talı çocuk senin adın ne bakiyim?
Minik Sora:
-Ben...Benim ad... Benim adım So...Sora ben ben...
Bilinmeyen Adam:
-Bende Tayron memnun oldum Sora.Pekii bana neler olduğunu anlatmak istermisin minik tavşan.
Sora:
Ba... Babam a annemi... Yani annem onun yüzünden gözlerini açmıyor ve ve bende ona aynısını yaptım a ama ben bunu istekli yapmamıştım ve ve oda haraket etmeyi braktı ve ve bu sıvı sanırım sanırım kan her yerime bulaştı her yer kıpkırmızıydı ben ben onu öldürmedim o o ölmedi b ben katil değilim abi bana yardım et yani bana değilde kardeşlerime yardım et b...ben yani onlar daha yeni doğdu o onlara iyi bakıcağına söz ver bana söz ver!
Tayron:
-Merak etme sen doğru olanı yapmışsın onları korumak senin sorumluluğundu ve sende bunu yapmışsın artık böyle bir şey olursa bana haber verirsin pekii artık benimle yaşamaya ne dersin hem biliyormusun benimde senin gibi çok sevdiğim bir kardeşim var fakat o hasta belki ona bakmamda yardımcı olursun ne dersin^^.
Sora:
-Beni cidden suçlu olarak görmeden evine mi alıyorsun?
Tayron:
-Sen suçlu değilsin sorumluluk sahibisin ve bana benziyorsun kabul ediyor musun benle yaşamayı küçük tavşan.
Sora:
-E..EVET.
Devam edicek...

Off ben bile heyecan yaptım Tayron çok tatlı hele küçük tavşan oof yaa umarım ölmezler.Her neyse umarım bu hikayemi beğenmişsinizdir.Bir sonraki bölümde görüşmek üzere^^.

ÖLÜMÜN 18 YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin