Vampir Çetesi

4- BÖLÜM

Medya; Şira ve giydikleri

Önünde ki dosyayı bana doğru uzattı.
Dosyayı elinden hızla alıp açtım.

×[Ad-Soyad]  Başak Demirsoy

×[Yaş]  18

×[Okul]  Dörtyol Devlet Okulu

×[Genel Olarak]   Bir çete grubuna üyedir. Babası Berat Demirsoy'dur. Annesi yok. Kardeşi yok. Kardeş diye bildiği 5 yakın arkadaşı var. Küçükken karate kursuna gitmiştir.

Dosyayı masaya bırakıp, bana bakan patrona baktım.

"Tamamdır, hallederiz."

---

''Şira''

Kafamı sıraya koymuş bu akşam 'Başak' denen kızı nasıl kaçıracağımızı kurguluyordum fakat edebiyat  hocasının düşüncelerimi  bölmesiyle kafamı kaldırdım.

"Cesaret nedir bize söyleyebilir misin?"

Cesaret nedir?

"Cesaret, bir şeyi korkmadan yapmaktır"

Ne? Benden özlü konuşmamı bekliyordunuz?

Hoca, kafasını yana doğru sallayıp eliyle oturmamı işaret ederken mırıldandı.

"Otur kızım, otur"

Sıraya oturduğumda yanımda oturan Deniz omzuma vurarak fısıldadı.

"Salak"

---

Eve gittiğimizde üstüme siyah üst bölgesinde yıldızlar olan bir pantolon giydim. Üstüne de siyah kısa kollu tişört giydim. Son olarak siyah kemerimi de taktım. Aşağı inerken merdivenlerde Hazal ve Bulut 'u gördüm. Beraber aşağı indiğimde Poyraz ve Deniz bizi bekliyordu. Kapının önündeki  siyah spor ayakkabılarımı giydiğimde hazırdım. Bizimkileri süzdüğümde Hazalın elbise giydiğini gördüm. Gözlerimi devirdim. 

"Planı anladınız değil mi?"

diye sorduğum da hepsi kafasını salladı.

O zaman gece başlasın...

---

Evden içeri girdiğimizde Başaklar yanımıza gelmişti ve onların masasında yaklaşık bir yarım saattir beraber oturuyorduk.

Hazalın gözleri benim üzerimdeydi. Benden bir işaret bekliyordu. Yarım saattir oturuyorduk, artık şüphelenemezlerdi. Hazal'a göz kırptığımda kafasını Başak'a çevirip sessizce konuştu.

"Bana lavabonun yerini gösterir misin?" 

Başak kafasını salladığında ayağa kalkarak görüş açımızdan çıktılar.

Boğazımı temizleyerek bende ayağa kalktım.

"Bende içecek bir şeyler alayım" diyerek içeceklerin olduğu masaya gittim. Kulağımda ki mikrofona doğru mırıldandım.

"Kızı hallettin mi Hazal?"

Birkaç saniye sonra Hazalın olumlu cevabıyla lavaboya ilerledim. İçeri girdiğimde ayaklarımın ucundaki Başak'a baktım kısa bir süre. 

"Ee şimdi ne yapacağız?"

Gözlerim lavabodaki  pencereye iliştiğinde sırıtmamı engelleyemedim.

---

Bizimkilerin yanına döndüğümde masada ki gözler bendeydi.

"Hazal'ın midesi bulanmış, eve gitti," bizimkilere gözümle kapıyı işaret ettim "Bizde kalkalım artık"

Evden çıktığımızda derin bir nefes aldım.

"Hazal kızı alıp götürdü, çabuk gidiyoruz" diyerek arabayı açtım. Diğerlerinin binmesini bekleyip gaza bastım.

----

''Uyanıyor galiba'' Hazal'ın söylediği şeyle ona döndüm ve konuşmaya başladım.

"Ciddi olamazsın Hazal?!"

Kahkahalarımızı bölen şey Başak'ın kulaklarımızı tırmalayan sesiydi.

"İmdat!!!"

"Seni kimse duyamaz tatlım boşuna uğraşma"

"Benden ne istiyorsunuz?"

"Şşt sakin ol biraz. Oyun basit; sorulara cevap verirsen kurtulursun veremezsen ölürsün. Anladın mı? Ha bu arada dediğimi yaparım ona göre "

Dediğim şeyle kafasını olumlu anlamda salladı.

"Güzel. Şimdi söyle bakalım Vampir Çetesi'ni nerden biliyorsun"

"B-biz onları geçen seneden beri biliyoruz. Sınıfa yeni gelen bir kız anlatmıştı. Geldiği okulda beş kişilik arkadaş grubu olduğunu , gözlerinin renginin değiştiğini ve Sibel diye bir kızın kanını içerken gördüğünü söyledi."

"Selin?"

Poyraz'ın söylediği isimle kafamı salladım. Selin geçen sene yaptığımız şeylere tanık olmuştu ve biz onu yakalayamadan o çoktan okul değiştirmişti. Korkudan kimseye söylemez diye düşünüp onu aramamıştık.

"E-evet Selin anlattı bunları "

"O nerde şuan?"

"Üç ay önce gittiğimiz Uludağ gezisinde bir uçurumdan yuvarlandı. O-onu kurtaramadılar.
Sizin Selin'in eski okulundan geldiğinizi duyunca o çete siz olabilirsiniz diye düşündük"

Başak'a doğru yaklaşıp çenesini tuttum ve gözlerini gözlerime kenetleyip konuşmaya başladım.

"Vampir çetesi biz değiliz. Burda olanları unutacaksın ve aptal arkadaşlarına o çetenin biz olmadığımızı inandıracaksın. Anladın mı?"

Başını salladı ve aniden bayıldı.
Ayağı kalkan Deniz konuşmaya başladı.

"Bulut, gel şu kızı evine bırakalım. "

Başak ile beraber kapıdan çıkacaklarken arkalarından bağırdım.

"BİR DAKİKA!"

Deniz, Bulut ve Başak yanıma gelirken Başak'ın kolunu tutarak gözlerinin içine baktım.

"Berat Demirsoy. Baban?"

"Evet" diyerek kafasını salladı.

"Eve gittiğinde babana bir şey iletmeni istiyorum, tam olarak şöyle de," diyerek dudaklarımı ıslattım.

" Hepimiz öleceğiz."