Daha fazla dejavu yok. Her şeyi değiştireceğim.

5 2 0
                                    

Gözlerini açtığında Jiyeon karşısında elinde narlı portakal suyuyla bekleyen Jaebumu görünce şaşırmıştı. Doğrulup elindeki bardağı alırken onun okula gitmesen daha iyi söylenmelerini kafasıyla onayladı. "Gitmeyi düşünmüyorum zaten. Ancak eğer evde kalıp başıma dikilmeyi düşünüyorsan rahatsız edilmemeyi tercih ederim. Git yani. Seni görmek bugün istediğim son şey." Jaebum sessizce odadan çıkarken Jiyeon hemen doğrulup bardağı masaya bıraktı ve dolaptan hemen bir şeyler çıkarıp üzerine geçirdi. Telefonunu alıp bir kaç numarayı tuşladıktan sonra kulağına götürdü. "Ah merhaba uzun zamandır sizi arayamıyordum üzgünüm ancak acilen Kore'ye gelmeniz gerekiyor hemen şimdi uçak biletinizi alacağım. Donanımlı gelseniz iyi olur." Kapının önünde amcasının sesini duyduğunda telefonu hızla kapatıp kapıya kulağını dayadı evin dış kapısı kapandığı gibi anahtarını alıp hızla evden çıktı. Hareketlenen arabanın arkasına takıldı şirketten içeri giren amcasına gözlerini kısarak bakmış ardından hızla yönünü değiştirip hava alanına ulaşmıştı. Yeniden telefonuna davranırken uçağın inme saatindeydi gözleri arama tuşuna bastı. "İndin mi? Güzel beni bulman çokta zor olmaz." Telefonu kapattıktan bir kaç dakika sonra kendine doğru gelen avukata gülümsedi. "Çok işimiz var." Avukat onu başıyla onaylarken Jiyeon yürümeye başladı. "Sana kalacak bir otel ayarladım. İşleri burada yakından takip edeceksin. Amcamın adamlarını özellikle peşime taktıklarını yakın olanları ve.." Durup adama döndü. "Pis işlerini yaptırdıklarını teker teker bulup bizim tarafımıza çekeceksin... Fark ettirmeden. Birde bir tane profesyonel koruma istiyorum okulda yanımda duracak ve dışında da koruyacak." Adam gülümseyerek onayladı. "Sanırım şüphelerimden sizde de var."

Kang açılan kapıdan giren adama baktı kaşları havalanırken hızla masadan kalkıp sahte bir gülümsemeyle karşısına geçti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kang açılan kapıdan giren adama baktı kaşları havalanırken hızla masadan kalkıp sahte bir gülümsemeyle karşısına geçti. "Sizi buraya atan nedir... Ah Bay...?" Adam gülerek elini uzattı. "Hatırlamamanız gayet normal. İsmim James. Bayan Jiyeon'un vasisi olarak buradayım. Onun yerine işlerle ilgilenecek takip ederek ona aktaracağım. Sadece burada değil Fransa'da da işler yoğun olduğundan kendisi ile yakın iletişimde olamam gerektiğini düşündüm." Kang huzursuzca ellerini kavuşturup başıyla koltuğu işaret etti. "O zaman iş konuşalım." 



Jiyeon gözlüğü çıkarıp eline alarak okuldan içeri girdi. Jinwoon koşarak yanına geldiğinde hafif bir tebessüm ederek omzuna atılan kolun biraz daha altına sokuldu. "Çok endişelenmiş gibi bir halin yok." "Seninde çok bıçaklanmış gibi bir halin yok Fransız." Gülerek yürümeye devam ettikleri sırada Jaebum'un önünde durmasıyla ikiside ona bakmaya başladılar. "Okula gelmeyeceğini sanıyordum." Jiyeon omuz silkti. "Bende öyle sanıyordum ancak evde fazlasıyla sıkıldım. Sınıfta görüşürüz." Jinwoon'la beraber sınıfa yürümeye başladıklarında Jaebum öylece arkalarından bakıp kalmıştı. Jiyeon çalan telefonla hemen Jinwoon'dan uzaklaşıp el sallayarak okulun arkasına doğru yürüdü. "Efendim? Geldi mi? Ne ara ayarladın? Pekala... Akşam okuldan sonra seninle de buluşalım." Arkasını döndüğünde karşısına çıkan çocuğa şaşkınlıkla baktı çocuk usulca eğildiğinde kendide anlamaz bakışlarını üzerinden çekmeden eğildi. "Ben yeni korumanız efendim." Jiyeon'un kaşları havalanırken başıyla onayladı. "Aa demek sensin. Memnun oldum. woo?" "Woo bin efendim." Jiyeon gülerek omzuna vurdu. "Rahat ol James gibi otoriter sinir bozucu patron değilim merak etme. Neyse ben gidiyorum sen gelip kendini tanıtırsın çalışanım olduğunu kimsenin bilmemesi gerekiyor tamam?" İşaret ve baş parmağını birleştirip çocuğa baktı çocuk başıyla onaylarken Jiyeon gülümseyip çoktan sınıfa doğru yol almıştı bile.  Jiyeon sırasına oturduktan sonra gözleri Jaebum'a kaymıştı. Kendinden emin attığı tüm bu adımlar onu nasıl etkileyecek bilmeden ilerliyordu. Ancak tüm bunlar onu yeniden kaybetmemek içindi. Yeniden ölmemesi için. Uzun süreli bakışmaları kapının çalınmasıyla kesilmiş ikiside bakışlarını sınıfın ortasında duran çocuğa çevirmişlerdi. Jiyeon gülümsediğinde yeniden onu bulmuştu Jaebum'un bakışları. Jinwoon yetmezmiş gibi  birde bu yeni yetmeyle uğraşacak gibiydi. 

Tenefüs zili çaldığında Woo bin hemen Jiyeon'un yanına gitmiş Jiyeon'sa sahte ve ne yapacağını bilemeyen bir sırıtmayla ayağa kalkarak elini uzatmıştı. "Aa yeni çocuk merhaba ben Jiyeon. Hadi sana okulu göstereyim. " Çocuğun koluna girdiği gibi onu dışarı sürüklemişti. Sonrasında ise söylendi. "İlk defa mı korumalık yapıyorsun sen?" Çocuk kafasını iki yana salladı. "Yalnızca okula çok alışkın değilim. Hemde asla yanınızdan ayrılmamam söylendi." Jiyeon gülerek ona baktı. "Pekala sınıfta oturarakta bana göz kulak olabilirsin. Sadece gözlerini üzerimde tut tamam mı? " İki parmağıyla onun gözlerini sonra kendini gösterdi. "Hadi sana kahve alayım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EV ARKADAŞIM SEZON 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin