~0.3~

4.2K 147 191
                                    


  "Yapma yapmaaa! "

  Kan ter içinde yatağımdan doğrulduğumda etrafa bakındım neyseki bu kötü bir kabustu!

Saat sabah 7 olmuştu ve okuluun başlamasına az bir zaman kalmıştı.

Ayağa kalktım günlük işlerimi halledip üstümü değiştirdim.

Hergün sabah uzun yolu çekmektense okula çok yakın gördüğüm müstakil evlerde mi kalsam diye düşünmüştüm bu konu hakkında babamla konuşmalıydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hergün sabah uzun yolu çekmektense okula çok yakın gördüğüm müstakil evlerde mi kalsam diye düşünmüştüm bu konu hakkında babamla konuşmalıydım.

Artık omuzlarımda olan saçlarımı tarayıp aşağı indim.

Babam kahvesini yudumlarken bana hayretle baktı.

"Saçlarını mı kestirdin sen üstelik yüzüne ne oldu kızım iyimisin? "

"Telaşlanma baba sadece değişiklik olsun istedim yüzümüde okula giderken yolda çizdirdim"

"Biraz daha dikkatli ol kızım"

"Baba birşey söylemek istiyorum"

"Dinliyorum"

"Okula hergün gidip gelmek zor oluyor okul yakınlarında bir site var büyük hem Işıllar da orada yaşıyor oradan bana ev alalım"

Babam gülümsedi.

"Sen öyle istiyorsan okul çıkışı yanıma uğra ev anahatrını al şimdi geç kalıcaksın doğru okula"

"Aslan babam yaa"

Bu rahatlıkla okula yürürken Martinus'u görememle yüzüm buz kesildi telefonla konuşuyordu.

"Malları yüklediniz mı? "

Ne demişti o yoksa yoksa uyuşturucu ticareti mı yapıyordu?

O sırada arkasını dönüp beni görünce kaşları çatıldı.

"Seni sonra arıcam Nisa kapat"

Diye emir verdikten sonra üzerime yürüdü.

"Sen sakın duyduklarını kimseye söyleme yoksa"

"Kimseye değil polise anlatıcam bunları"

Üzerime yürüyüp elini kaldırmıştı ki Atılhan'ın arabası yanımızda durdu ve aşağı sinirle indi.

"Ondan uzak dur Martinus"

"Buna sen mi karışıcaksın! "

Atılhan bana döndü.

"Arabaya bin İrem! "

"Ama a- "

"Arabaya bin dedim! "

Arabaya geçip bindim ve dakikalar sonra Atılhan geldi arabayı çalıştırıp okula girdik.

Okul bahçesinde Martinus ve çetesi vardı.

Martinus'un yanındakiler beni görünce ıslık çaldı ve Martinus ise onlara kızgın bakışlarını yolladı.

Okul çıkışında çantamı birine kaptırdım ve direk eşkal vermek için karakola gittim.

Karakolun önünde durunca büyük bir  motor sesi geldiği anda oraya baktım Martinus Gunnarsen'dı bu.

Sinirle burnundan soluyarak beni karakolun arkasındaki yere çekti.

"Seni uyarmıştım"

"Bak dinle beni yanlış anlıyorsun.Ben çantamı kaptırdım o yüzden"

"Yalan söyleme bana sen kaşındın"

Diyerek kolumu sıktı ve bana çok kötü vurdu...

****

O gün aklıma çete fikri geldi.

Bir çete kurup Martinus Gunnarsen'dan intikamımı büyük alabilirdim.

(1 hafta sonra)

Herşey değişmişti artık tam bir hafta önce o herşeyden korkan kız gitmişti.

Yerine herşeyin üstünden gelebilecek biri gelmişti.

Tamı tamına 50 kişiye yakın bir çete kurmuştum ve bu civardaki en büyük çetede olmuştuk.

Boynumda taşıdığım kurt dövmesi beni fazla iyi gösterirken saçlarımın uçlarını maviye boyatmıştım.

Judo kursundan çıkmış eve dönerken hava kararmıştı.

Bu arada Işıl'ı kendi çeteme almıştım.

Site kapısından geçerken karanlıkta arkamdan  bana doğru gelen birini hissettim.

O an orda durdum ve ani bir hareketle arkama döndüm ve yumruğumu arkaya savurdum.

Arkamdakine döndüğümde Martinus olduğunu görmek şaşırtmamıştı.

O da yumruk attı ben de bir süre böyle kavga ettikten sonra beni duvara itti çarpmanın acısı ile bağırdım.

O ise üstüme gelip elini duvarın iki yanına koydu.

"Sen sen nasıl başarıyorsun bunu?"

Ne sorduğunu başta anlamasam da şimdi çok iyi anlamıştım.

"Sanırım yeteneğim çok iyi"

O sırada yüzü anlamadığım bir şekil aldı ve elleri gevşedi.

Elini yanağımdaki yaraya götürdü.

"Özür dilerim"

"Ne için? "

"Yalan söylediğini sanmıştım. "

Elini yanağımda gezdirdi ve sonra bana bakmadan uzaklaştı.

Martinus Gunnarsen

Hani insan adını veremediği duygular yaşar ya işte şuan bende adını veremediğim şeyler yaşıyorum...

Az önce özür diledim ben ya ben koskoca Martinus az önce gittim bir kızdan özür diledim.

Hani sordum ya ona

'Sen nasıl başarıyorsun' diye.

Sorumu yanlış anladı çünkü ben soruyu tam sormadım söylemek istediğim şuydu;

'Sen sen nasıl  beni etkilemeyi başarıyorsun? '

Devam edecek...





ÇETE [M&M] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin